Bizim mesleğin gurur günü

Bugün itibarıyla çok net biçimde anlaşıldı ki Fethullahçı şebekenin kanlı darbe girişiminin başarıya ulaşamamış olmasında Pennsylvania’nın öngöremediği birkaç temel dinamik rol oynadı. En başta halkın cesaretle sokağa çıkıp milli iradenin gasp edilmesine karşı koyması… 15 Temmuz’da sokaklara, meydanlara çıkan insanlar Türkiye’nin kaderini belirlemekle kalmadılar, dünya siyaset ve demokrasi tarihine de geçecek bir destan yazdılar. Bir milletin göğsünde son bulan darbe girişimi örneği yakın siyaset tarihi sayfalarında çok az bulunur. Hatta bu ölçüde bir örnek hiç yoktur.

Herkes kabul ediyor ki milletin direnişi olmasaydı bu ihanetin boşa çıkartılması zor olurdu, hatta belki de mümkün olamazdı. Çünkü askeriye içinde cuntaya katılmayan unsurlar bile başka başka sebeplerle etkisiz haldeydi. Özel Kuvvetler Komutanlığı gibi birkaç birim hariç… Bu yüzden emniyet güçlerimizin, yani polisimizin devlet otoritesi doğrultusunda bu terörist kalkışma karşısında yiğitçe verdikleri mücadele Pennsylvania’nın öngöremediği bir diğer dinamikti.

Elbette en başından beri paralel çetenin sızmalarına karşı en dirençli kurumların başında gelen Milli İstihbarat Teşkilatı’nın varlığı ve bu kritik süreçte ifa ettiği rol darbenin bertaraf edilmesinde ayrı bir sayfa oluşturuyor. Beyinleri yıkanmış üniformalı şakirtlerin darbe girişimlerini planladıkları zamandan önce apar topar kotarmaya kalkışmaları büyük ölçüde bu hazırlıkların MİT takibine yakalandığını anlamalarından dolayıydı. 16 Temmuz sabahı yapmayı planladıkları saldırıyı 15 Temmuz’un akşam saatlerinde devreye sokmak zorunda kalmalarının sebebi buydu. Eğer MİT uyumuş olsaydı, bazı kritik noktalardaki komutanlar milli iradenin yanında yer almayı seçip hazırlıkları devlete bildirmemiş olsalardı kirli planlar hayata geçebilirdi. Planın en önemli parçası olan Cumhurbaşkanı’na yönelik saldırı da muhtemelen hazırlığın önceden daha ileriki saatler için yapılmış olması dolayısıyla gerçekleştirilemedi. Marmaris’te kaldığı otele yönelik saldırının Cumhurbaşkanı buradan ayrıldıktan hemen sonra yapıldığını hatırlayın…

Son olarak… Kanlı darbe girişiminin savuşturulmasında rolü ve iftihar payı olan aktörler arasında Türk basını da vardı. Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde Türk basını her zaman iyi sınav veremedi maalesef. 12 Eylül darbesinin ardından atılan “emrinizdeyim paşam” manşetleri, 28 Şubat döneminde karargâhta hazırlanan birinci sayfalar hâlâ hafızalarda… Darbelere direnen, her şeye rağmen demokrasinin ve milli iradenin yanında hizalanan yayın organları ve gazeteciler hiçbir zaman çoğunluğu oluşturamadılar. Hatta kendilerini ana akım ilan eden meslektaşlarımız bizi marjinal ve ideolojik olmakla suçladılar. Ama artık köprülerin altından çok sular aktı. Demokrat duyarlık bugün Türk basınında ana anlayışı belirler hale geldi. Bu yüzden 15 Temmuz’un ardından yapılan yayınlar bizim medya mahallesinin geçmiş günahlarını bile unutturacak kadar demokrat çizgideydi. Medyanın o tutumu milletin demokrasi mücadelesine büyük bir destek oluşturdu. Umulur ki bu duruş hiç bozulmaz.

Uğursuz 15 Temmuz günü -hepimize yaşattığı acıların yanında- demokrasi tarihimizin ve bu arada bizim mesleğin topyekûn gurur günü olurken, özel olarak da KARAR’ın gazetecilik başarısı ve tavizsiz demokrat duruşunun nişanelerinde biri oldu. TRT’yi basarak burada uyduruk darbe bildirilerini okutan katillerin hesaplayamadığı şeylerden biri de Türkiye’de artık bağımsız basının internet mecrasını da en etkili şekilde kullanabilmesiydi. Biz de o gece bir yandan gazetemizi baskıya hazırlarken diğer yandan karar.com sitemizde hem okurlarımızı gelişmeler konusunda bilgilendirdik hem de demokrasi ve milli irade safında yer aldığımızı en yüksek sesle haykırdık. Darbe girişiminin “D”si duyulur duyulmaz tavrımızı koyduk. Henüz darbe girişiminin niteliği ve hangi aktörlerin işi olduğu netleşmeden, sözde darbe bildirisi okunmadan, hükümetten bir açıklama gelmeden önce “Darbeye Hayır” ana başlığını kullanarak verdik haberlerimizi. “#Darbeyehayır”, “#demokrasininyanındayız” ve “#milletsiziboğar” etiketlerini sosyal medyada da dolaşıma sokarak sokaklarda tankların önüne çıkan demokrasi kahramanlarının mücadelesine destek verdik. “Darbeye Hayır” manşetiyle hazırladığımız gazete engelleme çabalarına rağmen geç saatlerde de olsa dağıtıldı. Sonraki günlerde de en ayrıntılı özel haberlerle net duruş sergileyen bir çizgide yayınlarımızı sürdürdük. Birçok başka gazete bizim haberlerimizi referans aldı.

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da demokrasinin ve millet iradesinin yanında olmaya KARARlıyız. Dostumuz da düşmanımız da bunu bilsin.

KARAR ekibinin ortaya koyduğu gazetecilik başarısı ve o zor zamanlarda sergilediği demokrat duruş dolayısıyla bu ailenin bir ferdi olarak gururluyum. Tabii en büyük gururum kendi iradesine yiğitçe sahip çıkan bir milletin ferdi olmaktan dolayı. Yaşadığımız acıların, verdiğimiz kayıpların az da olsa bir tesellisi bu gurur.

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum