İktidarın tartışmamızı istediği konular

Sizin gündeminizi işgal eden sorunlar başka, iktidarın tartışmanızı istediği konular başka. Ne yaparsınız? İlle de batan ekonomiyi mi tartışmak istersiniz? İlle de cebimizdeki paranın değerinin niye yarı yarıya düştüğünü mü sorgulamak istersiniz? İlle de dış politikadaki “atar giderlerin” sonuçlarını mı konuşmak istersiniz?

İlle de hayat pahalılığını, işsizliği, Merkez Bankasının ihtiyat akçesinin yerel seçimde harcanmasını, 140 milyar dolarlık rezervin akıbetini, yolsuzlukları, akraba saltanatını, pandemi sürecindeki uygulamaları, dağıtılamayan maskeleri, tedarik edilemeyen aşıları maşıları mı konuşmak istiyorsunuz?

O halde siz “Bunca dert arasında nereden çıktı şimdi bu anayasa tartışması” da dersiniz… “Anayasada parça parça her şey değişti zaten, daha ne değişecek” de dersiniz… “Son anayasa değişikliğiyle bütün sorunların ortadan kalkacağını söylemiştiniz, doğru değil miydi o söyledikleriniz” diyerek de iktidara yüklenirsiniz.

Haklısınız. Ama iktidar da haklı kendince. Ülkeyi kötü yönettik diye bırakıp gidecek halleri yok. Orada mümkün olduğunca daha fazla kalmak için ellerinden geleni yapacaklar. Japon siyasetçisi değiller neticede.

***

Hem ülkeyi kötü yönetecekler hem de iktidarda kalmaya devam edecekler, nasıl olacak bu iş? İşin sırrı onca yıldır başarıyla yürütülen konsolidasyon politikasında…

Siyasi mücadeleyi toplumsal kutuplaşma zemininde sürdürerek her şeyi ideolojik bağlılığa indirgeyebilirsiniz. Yani sizin yaptıklarınızın değil, size itiraz edenlerin ideolojik kimliğinin tartışılmasını sağlamak işin sırrı.

Toplumun yaptığınız yanlışları tartışmasını engelleyecek, bu yanlışların temelindeki problemin yanlış yönetim zihniyeti olduğunun konuşulmasını zorlaştıracak “çözüm” bu. “Peki, niye anayasa tartışması?” sorusunun cevabı da bu.

Daha önceki tecrübelerden biliyoruz: Anayasanın tartışılması demek toplumdaki ideolojik fay hatlarının açığa çıkması demektir. Din ve laiklik tartışmasının tekrar patlaması demektir… Milli kimlik ve etnik kimlikler meselesinin süpürüldüğü halının altından çıkarılması demektir. Maalesef bu konular yeniden tartışılmaya başlandığında hiçbirimiz sessiz kalamayız. Hepimizin dertleri çünkü bunlar. Kimimiz toplumdaki dini görünürlüğün ortadan kaldırılmasına yönelik politikaların bir gün geri dönmesinden kaygılı, kimimiz din adına baskıcı bir kültürün topluma zorla dayatılmasından. Kimimiz ülkenin bölünmesinden endişe duyuyor, kimimiz etnik kimliğinin yok edilmek istendiğini düşünüyor.

Bu kaygıların gerçek sahipleri bir araya gelip, aralarına kötü niyetli kışkırtıcıları almadan oturup konuşsalar belki birbirlerini anlayacaklar, belki kaygılarının veya korkularının beyhude olduğunu görecekler ve bir uzlaşıya varacaklar. Ama bu mümkün olmuyor ne yazık ki. Siyasi temsil pozisyonundaki kişiler ve gruplar “eldeki meselenin” ortadan kalkmasına razı gelmiyorlar çoğu zaman.

***

Bugün iktidarın başlatmaya çalıştığı anayasa tartışmasının amacı milli birliğimizin hem manevi hem de hukuki çerçevesini belirlemek olsaydı bu amacın veya böyle bir niyetin başkaca tezahürleri de olurdu herhalde.

Bu girişimin amacı toplumun farklı kesimlerinin kaygılarını ve korkularını, karşılıklı güvensizliklerini gidermeye yönelik bir sosyal mukavele veya bir milli konsensüs oluşturmak olsaydı en azından bu şekilde gündeme gelmezdi.

Zaten bugünkü iktidar uygulamalarıyla toplum barışının, hukukun üstünlüğünün ve millet olma cihazlarımızın en büyük yıpratıcısı. Anayasa tartışmasını açmasının sebebi de yeni bir anayasaya ihtiyaç duyması değil. Anayasa tartışmaları başladığında keskinleşeceğini bildiği ideolojik kamplaşmanın, kutuplaşmanın ve kavgaların sağ/muhafazakâr tabanı konsolide etmesini kolaylaştıracağını, en azından Cumhur İttifakı’nın tabanını kenetleyeceğini düşünmesi. Daha doğrusu, bunu ümit etmesi…

Ayasofya imamının fitilini yakmaya kalkıştığı “laiklik tartışması” da bu bakımdan değerlendirilmeli.

YORUMLAR (123)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
123 Yorum