Millet iktidardan bu sorulara cevap bekliyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015’ten bu yana PKK’nın elinde olan 13 vatan evladının şehit edilmesiyle sonuçlanan kurtarma operasyonu hakkında “Bu kardeşlerimiz teröristlerin ellerinde esirdi. O günden bugüne bu kardeşlerimizi nasıl kurtaracağız, hep bunun hesabını yaptık. Çok uğraştık. En son bu operasyonların yapıldığı gece, artık bu operasyonları yapmak suretiyle bu kardeşlerimizi kurtaralım istedik” şeklinde bilgi verdikten sonra maalesef şu eklemeyi de yapmak zorunda kaldı: “Ama gel gör ki bunu başaramadık.”
Şimdi, milletçe göz yaşımızı sildikten sonra bu işin neden başarılamadığının hesabının konunun ilgilisi kurumlar ve operasyondan sorumlu kişiler tarafından verilmesi gerekir.
Keza kurtarma operasyonunu başlatmaya yönelik kararın siyasi sorumluluğunu taşıyan kişi ve kurumlar da kamuoyunda gündeme gelen eleştirilere ve sorulan sorulara cevap vermek mecburiyetindeler. Öncelikle 2015’ten bu yana niçin beklendiği sorusunun aydınlığa kavuşturulması icap ediyor.
Diğer yandan, mağara katliamı hadisesinde son derece sorumlu bir siyasi tavır sergilemiş olan muhalefet partilerine minnettar olması gereken iktidarın bu acı gelişmeyi muhalefete saldırma fırsatına dönüştürme yolu aramak yerine bu partilerce gündeme getirilen soruları cevaplaması lazım. Milletin beklentisi budur. Milletin beklentisi olaydaki karanlık yanların aydınlatılmasıdır.
***
Önceki gün Kılıçdaroğlu’nun da değindiği üzere, geçmişteki benzer hadiselerde insan hakları kuruluşları devreye girer ve neredeyse hiç kimse duymadan sessiz sedasız ve devlet terör örgütüyle muhatap olmaksızın çözümlenirdi olay. Bu sefer niye bu yolun denenmediğinin de mantıklı bir açıklaması yapılmalı.
Akşener’in “Bugüne kadar, bu tür operasyonları başarıyla yürüten, bu konuda dünyaya örnek olan kahraman askerlerimizin, neden böyle bir sonuçla karşılaştığını öğrenmek isteriz” şeklindeki sözleri ve yine aynı çerçevede Davutoğlu’nun “Terörle mücadelede tecrübe sahibi silahlı kuvvetlerimizin ve istihbarat birimlerimizin bu derece açık planlama ve uygulama hatası yapacaklarına ihtimal dahi vermek istemiyorum” açıklaması, herhalde siyaset nezaketi ve devlet ciddiyeti içinde cevaplandırılması gereken vahamette bir meseleye parmak basıyor.
Karamollaoğlu’nun “Bu harekât niçin yapıldı? Bu sorunun cevabının mutlaka verilmesi lazım” sözleri ise meselenin asıl kökenine işaret ediyor.
Hükümetin ve iktidar partilerinin bu sorulara verilecek cevapları varsa bunları milletten esirgemeyecekleri düşünülmeli.
***
Gel gör ki iktidar partileri adına yapılan açıklamalar meselenin bu cenahta başka türlü değerlendirilmeye çalışıldığını gösteriyor.
Konunun özü “PKK’nın şehit ettiği vatandaşlarımız” olduğuna göre, operasyonun amacı ve uygulanma biçimi konusundaki eleştirileri ve kamuoyunda oluşan soruları kolaylıkla “İyi de katilin hiç mi suçu yok” diyerek geçiştirebileceklerini düşünüyorlar öncelikle. İkinci olarak, krizi fırsata çevirme hesabı gündeme geliyor.
“Şimdi bu hengamede HDP’yi kapatma konusunu gündeme getirirsek hem milletin yüreği soğumuş olur hem operasyonun amacıyla ilgili sorular unutulur hem de bu girişime itiraz etmeleri halinde muhalefet partilerini PKK’nın destekçisi ilan ederiz ve böylece belki İYİ Parti’nin Millet ittifakından ayrışmasını sağlarız” şeklinde hesaplar yapıldığını son üç gündür yapılan açıklamaları bir araya getirdiğimizde net olarak görüyoruz.
Bu yolun yol olmadığını söylemeye gerek var mı?