Topluma örnek olan 51 AK Partili
Bütün devletler harıl harıl ülkelerine gereken miktarda aşıyı tedarik etmek için uğraşırlarken biz buna gerek görmedik. Nedense Çin aşısı dışındaki alternatiflerle hiç ilgilenmedik. Bize Çin aşısı yeter dedik. İtirazlar karşısında diğerlerinin etkisinin kuşkulu olduğunu bile söyledik. “Ötekiler daha ucuz belki ama biz para hesabı yapmadan halkımız için en faydalı olanı almaya karar verdik” diyerek hava attık hatta…
Yani bu işlerden anlamayan Batılıların İngiltere kraliçesine, ABD Başkanına vs. uygun gördükleri aşıyı biz halkımıza uygun bulmadığımız için almadık… (Şimdiyse sipariş kotaları çoktan dolduğu için istesek de alamıyoruz.)
Derken anlaşıldı ki bütün ümidimizi bağladığımız Çinli firmanın yeterli tedariki sağlaması söz konusu değil. Bize zaten -anlaşıldığı kadarıyla- sadece 50 milyon doz tedarik sözü vermişler. Gerisine karışmıyorlar. Mamafih söz verilen miktarın temini konusunda da belirsizlik ve karmaşa yaşandı her nedense. 11 Aralık’ta elimizde olacağını açıklamıştık, sonra bu tarihi birkaç kere güncelleyip tehir etmek zorunda kaldık. Nihayet üç milyon doz aşı geldi Çin’den.
Demek ki hepi topu üç milyon doz aşı var elimizde. Yani en fazla 1,5 milyon kişiye yetecek kadar. Yalnızca sağlık çalışanlarımızın sayısı buna yakın zaten. Salgını kırabilmek için nüfusun en az yüzde yetmişinin aşılanması gerektiğini söylüyor uzmanlar. Yani 120 milyon doz aşıya ihtiyacımız var. Geleceği söylenen miktar ise 50+30 milyon doz. Ne var ki bunun bile ne zaman geleceği hatta gelip gelmeyeceği belirsiz...
***
İşte bu şartlar altında aşılama başladı. Ancak “Tüm Türkiye aşılanıyor” şeklinde manşetleri görenler başka türlü bir düşünceye kapılabilirler. Hele hele siyasetçilerimizin “halka örnek olmak üzere” en başta aşı olmaya koşmaları bu ülkedeki asıl meselenin insanların aşıya soğuk bakması olduğunu düşündürtebilir. Gerçekten de dışarıdan bakan birinin göreceği tablo şu: Bu ülkede halk aşı olmak istemiyor, siyasetçiler canhıraş bir şekilde milleti buna ikna etmek için uğraşıyorlar…
Fransız Sağlık Bakanına gazeteciler sormuşlar, yöneticilerin halka örnek olması için öncelikli olarak aşı olmayı neden düşünmüyorsunuz diye? “Sıramızın gelmesini bekleyerek halka örnek olmalıyız” demiş adam.
Ama tabii her ülkenin farklı kültürel şartları ve farklı zihniyet yapıları var. Geçenlerde de değindim, Avrupa’daki siyasi kültürün bu konuda daha katı olması kendi özgün tarihî tecrübelerinin sonucu. Buna karşılık Amerika’da “bence” daha rasyonel bir yaklaşım söz konusu. Orada Başkan ve yardımcısı -sağlık durumlarının milli güvenlik konusu teşkil etmesi dolayısıyla- öncelikli olarak aşılandılar. Dolayısıyla bizde de aynı şekilde Cumhurbaşkanının ve diğer kritik görevlerdeki kişilerin “aşılamada öncelikli” kabul edilmelerine itiraz olmaz.
Bunun halka örnek olmak gerekçesiyle sunulmasında da sakınca yok. O kadarcık siyaset olur artık… Gelgelelim iktidar partisinin MKYK üyelerine de bu hususta öncelik tanınması hiçbir aklın ve hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği bir suistimal. Bunun lamı cimi yok. Devlet kademesinde herhangi bir görevi dahi olmayan, yani bu bakımdan devlet karşısında sizden benden hiçbir farkı bulunmayan kişilere tanınan öncelikten söz ediyoruz…
Çoğunun adını sanını kimsenin bilmediği söz konusu 51 kişinin “halka örnek olmak üzere” öncelikle aşılandıklarını iddia etmek de aklımıza hakaret.
Bu hadisenin siyasetteki dejenerasyonun ulaştığı yeri göstermesi bakımından herkese uyarıcı bir “örnek” olması gerekiyor.
***
Halka örnek olma konusunu bu derecede kendilerine dert etmiş görünen yöneticilerimize “Affedersiniz, bir şeyi kaçırmıyor muyuz acaba?” diye sormamız lazım… Bu ülkenin aşıyla ilgili meselesi halka örnek olup olmamak, yöneticilerin önceliğinin olup olmaması falan değil ki! Aşı yok. Aşı lazım. Önce “asgari ihtiyaç” olan 120 milyon doz aşıyı ne zaman ve nereden alacağımızı açıklayın. Bu konuda söyleyecek sözünüz yoksa milleti boş ümitlerle oyalamayın. Hiç değilse gerçeği bilelim.
“Bal bal demekle ağız tatlanmaz” demiş atalarımız. “Aşı aşı” demekle de bu işin olmayacağını ülkeyi yönetenler biliyor elbette. Ama ne yapsınlar?
“Tüm halkımızı aşı olmaya davet ediyorum” açıklamalarıyla “aşı varmış gibi” yapıyorlar.
Peki bir işe yarar mı bu yol? Hiç değilse vakit kazandırır.