2023 yılında enflasyon

Bu yıl enflasyonun %66 civarında gerçekleşeceği tahmin ediliyor, acaba 2023 yılında enflasyon oranı ne olacak?

Elimizde bazı enflasyon tahminleri var:

TCMB %22,3.

TCMB’nin derlediği “Piyasa Katılımcıları Anketi” %37,5

IMF %36,9 ve

OECD %44,60.

Enflasyonun, baz etkisiyle 2023 Ocak ve Şubat aylarında da düşmeye devam etmesi mümkün görünüyor.

2023’ün tamamında enflasyonun düşmesini destekleyebilecek faktörleri dört başlık altında toplayabiliriz:

1) Emtia fiyatlarında kalıcı düşüşler,

2) Döviz kurunda yaşanan ve yaşanacak istikrar

3) Yönetilen yönlendirilen fiyat artışlarında kamunun kontrolü ve

4) Kredi şartlarının sıkılaştırılması.

İrdeleyelim.

EMTİA FİYATLARINDA KESKİN DÜŞÜŞ

Emtia fiyatları, son altı aylık dönemde, yani Haziran 2022’den Aralık ayına kadar geçen sürede önemli ölçüde düştü.

Bazı Örnekler:

Brent Petrol 120 dolarda 77 dolara,

Motorinin rafinerilerden çıkış fiyatı yaklaşık olarak 115 sentten 74 sente ve

Benzin fiyatları da 105 sentten 55 sente düştü.

Sıcak Haddelenmiş Çelik (HRC) 1.185 dolardan, 667 dolara düştü.

Pamuk, 325 dolardan 180 dolara ve

Kereste, 670 dolardan 412 dolara düştü.

Polietilen, PVC, Polimer gibi plastik ürün fiyatları da, çıktığı 2.400 dolarlık zirvenin ardından, bugünlerde, 1.200 dolar civarında seyrediyor.

Buğday 1.115 dolardan 710 dolara ve

Mısır 732 dolardan 634 dolara düştü.

Ayçiçek yağı 2.080 dolardan 1.300 dolara ve Palm yağı da 6.450 dolardan 3.995 dolara düştü.

Tahmin yapan kişi ve Kurumlar, 2023 yılında, emtiaya olan talebin artmayacağına tam tersine talebin biraz daha daralacağına inanıyor. Yani emtia fiyatlarının düşme ihtimali yükselme ihtimalinden daha yüksek.

Görüldüğü gibi, hükümetin “bütün dünyada fiyatlar artıyor” mazeretinin herhangi bir temeli kalmadı; genel gidişat, enflasyonu gerçekten düşürmek isteyen bir hükümet için lehe işliyor.

Bütün dünyada, bütün ekonomi yönetimleri, kendi ekonomileri için en büyük musibetin, yüksek enflasyon olduğunu bilirler.

Bu kesin ve emin bilgi dolaysıyla dünyada hiç kimse, “enflasyon mu yoksa büyüme mi” gibi gereksiz sorular sorup “siyasi sonuçlardan korkarak” “büyüme” cevabı vermiyor.

Vermediği gibi; ülke merkez bankaları; bilerek, isteyerek ve siyasi bedel ödemeye razı olarak kendi ülkelerini “ılımlı bir resesyona” sürüklemeye çalışıyorlar.

SABİT VEYA DÜŞÜK KUR DÖNEMİ DEVAM EDECEK

Hükümet geçmiş aylarda, aktifinde %10’dan fazla döviz bulunduran şirketlere, bazı istisnalarla, kredi kullanımını yasaklamıştı; şimdi bu oran %5’e çekildi.

Aynı anda bankalara, toplam mevduatın minimum %50’sinin TL olması kuralı getirildi.

Firmalara döviz azaltma şartı ve bankalara TL mevduat bulma zorunluluğu birleşince; firmalar, ellerindeki dövizi satmaya başladı ve bankalar da dövizini kendisine satan firmalara %10 faizle kredi vermeye razı oldular.

TCMB bu tedbirlerle yetinmedi ve bankalara yeni kurallar dayattı.

Mesela eskiden bankalar özkaynaklarının %20’si kadar açık ya da fazla döviz pozisyonu tutabiliyorken; bu oran %5’e düşürüldü.

Bu karar, bankaların TCMB’ye birkaç milyar dolar daha döviz satmasına yol açacak.

Yani TCMB, piyasadaki bütün dövizleri ya zorla ya da politikalarını tatlandırarak kendi bünyesinde topluyor. Bir bakıma TCMB, görev ihlali yaparak, adeta “Döviz Varlıklarını Toplama ve Harcama Kurumuna” dönüşüyor.

Önümüzdeki dönemde, TCMB’nin kurları sabit tutmak veya çok az artırmak için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışacağı kesindir.

Peki, kurları düşük tutma politikası başarılı olabilir mi?

Kanaatimce, kurlar en az üç ay kontrol edilebilir.

YÖNETİLEN VE YÖNLENDİRİLEN FİYATLAR

Fiyatları Yönetilen/Yönlendirilen ürünlerin tüketici fiyat endeksi TÜFE içindeki payı yüzde 30 gibi çok yüksek bir orana sahiptir.

TCMB’nin yaptığı çalışmalara göre:

Alkollü İçecekler, Tütün Ürünleri, Otomobil ve Akaryakıtın fiyatlarının TÜFE içindeki payı %17 civarındadır. Kamu dilediği zaman bu fiyatlarla oynayabilir.

İlaveten,

Elektrik, Su, Belediye Yolcu Bileti, Çay ve Şeker, Şehir Gazı ve Doğalgaz, İlaçlar, Ehliyet ve Pasaport Harçları, Mahkeme Harçları ve Noter Ücretleri.

Zorunlu Deprem ve Trafik Sigortaları, Araç Muayene Ücreti, Hac ve Umre Gidiş-Dönüş Ücreti, Devlet Sağlık Hizmetleri, Halk Ekmek, At Yarışı, Milli Piyango, Sayısal Loto, TCDD Tren Ücretleri, Otoyol ve Köprü Geçiş Ücretleri, vs.

Son zamanlarda Varlık Fonu bünyesine geçen Türk Telekom ve Turkcell’in ürün fiyatları da, bence artık bu yönetilen/yönlendirilen kategorisindedir.

Ara Özet: Kesin olarak görüyoruz ki, halis niyet varsa; emtia fiyatları, kurlar ve yönetilen/yönlendirilen ürün fiyatlarının enflasyona olumlu etki etmesi mümkündür.

MAÇIN SONUCUNU KREDİ ŞARTLARI MI BELİRLEYECEK?

Bana kalırsa 2023 yılı enflasyonunun akıbetini, kredilerin hacmi belirleyecektir.

TCMB bir taraftan bütün firmalara, dövizlerini satması kaydıyla, krediye ulaşma kapılarını ardına kadar açarken; aynı anda, enflasyonla tam olarak mücadele edemez.

Çünkü kredi artışı demek, toplam talebin artması demektir.

Toplam talebin artması, başta ithal ürün olmak üzere bütün ürünlere olan talebin artması demektir. Sonuçta bu güçlü talep, fiyatları artırır.

Bu olguyu TCMB’de biliyor ve bildiği için de bankalara kredi artışlarında üst sınır getiriyor.

Fakat bu o kadar nazik bir konudur ki, Hükümet, işi biraz daha sıkarsa seçimi kaybetmesi garantilenir; kredi musluklarını tam olarak açarsa, bu defa enflasyon artış oranları hızlanır ve yoksullaşma artar.

Hem kurları; hem kredi talebinin fiyatını, hacmini ve artış hızını; seçmen memnuniyetiyle aynı anda yönetmek ve başarılı olmak neredeyse imkânsızdır.

Fakat şunu belirteyim ki, seçim gibi mücbir bir sebep olmasaydı; oluşan şartlar sayesinde, TCMB, 2023 yılında, enflasyonu %20’lere kadar geriletebilirdi.

Çünkü KKM sayesinde, mala ve dövize gidebilecek bütün paralar, faiz artmış gibi davranıp bankalara mevduat olarak yatıyor. İkincisi yine KKM sayesinde dövize olan talep kırıldı ve kurlarda istikrar sağlandı.

Temin edilen bu istikrarın bozulmasını gerektirecek zorlayıcı bir sebep de gözükmemektedir.

ENFLASYONA YOL AÇABİLECEK OLGULAR

1)Yüksek Bütçe Açığı: Yukarıda sayılan ve enflasyonun düşmesine katkı sağlayabilecek dört faktörün çabasını azaltacak hatta tamamen etkisiz hale getirebilecek iki önemli faktör daha vardır: Maaş Zamları ve Kamu Harcamaları.

Bu yıl bütçe açığı %3’ün çok altında gerçekleşebilir.

Fakat hükümet %3’e kadar açık vererek, bu yıl harcamayacağı fazla parayı, gelecek yılın ihtiyaçlarına aktarırsa, yani seçimi kazanma bütçesi oluşturursa, açık %3’e ulaşabilir hatta aşabilir; göreceğiz.

Hazine’nin gerekçesini açıklamadığı fakat muhtemelen seçim için harcamayı düşündüğü, hâlihazırda, en az 500 milyar TL kadar da mevduatı var.

Tüm bunlara ilave olarak gelecek yıl bütçe en az 700 milyar TL açık verecek. Yani hükümet bankalardan 700 milyar TL kredi alarak, yani 700 milyar TL para basılmasını sağlayarak, bütçe açığını da finanse edecek.

Hükümetin önümüzdeki yıl “herkesi ve her kesimi paraya boğacağı” kesindir fakat ne kadar harcayacağı kestirilemiyor; muhtemelen hükümet de harcayacağı miktarı, tam olarak henüz bilmiyor.

2)Ücret Zamlar: Devletten maaş alan beş milyonu kamu çalışanı ve on dört milyonu emekli var. EYT’lilerin de ilk yıl bu sayıyı bir milyon artıracağını varsaydığımızda, kamu, her ay 20 milyon kişiye maaş verecek.

Varsayalım ki ortalama maaşlarda kişi başına 2.500 TL artış oldu; bu durumda Ocak ayında ödenecek maaşlar Aralık ayına göre en az 50 milyar TL fazla olur. Bu da yıllık 600 Milyar TL yeni para basmak demektir.

Kendi işinde çalışan on altı milyon kişinin, kendi kendilerine maaş vermedikleri doğru fakat bu kişiler kendi işyerlerinden en az enflasyon artışı kadar para çekip harcarlar.

Kendi işinde çalışanların çoğunun işleri, bu yıl çok iyi gitti ve çok iyi para kazandılar, tahminim 2023 yılında bu zümrenin en az “bir Trilyona TL kadar ilave, hanehalkı harcaması” yapacağı yönündedir.

Sonuçta kamudan maaş alan yirmi milyon kişi ile kendi işinde çalışan on altı milyon işyeri sahibinin her ay en az 150 milyar TL civarında ilave harcama yapacağı çok açıktır.

3)Harcamaların Mevduata ve Mevduatın Krediye Dönüşmesi: Düşük gelirli çalışanların, kazandıkları parayı hızlı harcamak zorunda kalmaları, bu harcamaların “devir hızını” artırır. “Devir hızı yüksek ve hacmi yıllık 1,8 Trilyon TL’ye kadar yükselebilecek hanehalkı harcamalarının enflasyona olumsuz etki edeceği kesindir.

Ücret zamları ödendiği ve kamu borçlanmaları harcandığı anda; dakikasında, mevduata dönüşür.

Mevduata dönüşmüş bu tutarlar, bankalarda kuzu kuzu yatmazlar; bankalar, mevduatlardan para kazanmak için hızla bu paraları krediye çevirirler; kişilere veya Hazineye, fark etmez, ikisi de enflasyonu artırmak bakımından aynı etkiyi gösterir.

Krediye dönüşen ilave paralar bir kez daha mevduata dönüşür ve bu sarmal sonsuza kadar devam edebilir.

4)Parasal Hacimlerin yani para basılmasının artması: “Dünyanın her yerinde ve her zaman enflasyon parasal bir olgudur” önermesi her yerde sınanmış ve doğrulanmış bir önermedir. Bu olgudan hareketle, enflasyon oranıyla, M2 (Vadeli ve vadesiz mevduat toplamı) arasında yüksek bir paralellik ve hatta nedensellik olduğu gözlenmiştir.

Bugün bakiyesi 4.3 Trilyon olan TL Mevduatların, (geçen yıl 1,9 Trilyon) 2023 yılında en az %60 büyüyebileceğini tahmin ediyorum.

Ücret zamları, kamu harcamaları, atalet olgusu (enflasyonun kendi kendini beslemesi olgusu) ve kredilerdeki artış tutarlarını topladığımızda, parasal hacimler çok artacaktır.

Sonuç: Emtia fiyatlarındaki düşüşler, kurlarda istikrar sağlanması, yönetilen/yönlendirilen fiyatların kontrol edilmesi ve seçici kredi politikalarıyla kredi hacminin kontrol altına alınabilirdi. Fakat alınamayacağını düşündüğüm için, yazının başında verdiğim enflasyon tahminleri kadar iyimser olamıyorum ve 2023 yılı enflasyonunu en az %52 olarak tahmin ediyorum.

Çünkü Hükümetin seçimi kazanmak için “hesapsız ve sınırsız miktarda para saçmak dâhil” her şeyi yapmaya çalışacağına eminim.

YORUMLAR (17)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
17 Yorum