Berat Albayrak müdafaanamesi

Doğru bir para politikası tasarımı bile başarının garantisi değilken, yanlış bir para politikası tasarımının, tesadüfen, başarılı olması mümkün olabilir mi? 

Bakan bey ve ekibinin bilgi, görgü, zekâ vs. gibi konularda eksiği olduğunu asla söylemiyorum, haşa. Merak ettiğim olgu, Sayın Albayrak ve ekibinin 92 milyar dolar TCMB rezervini satmayı öngören para politikası bileşenlerinin ne olduğudur. 

Akrabalık ilişkileri ve tecrübe eksikliği bahane edilerek, adeta bütün dünya, Sayın Albayrak’ın atanmasına karşı çıkmıştı. 

Sayın Albayrak da, muhtemelen, eşi benzeri olmayan bir başarı ortaya koyarak herkesi mahcup etmek istedi. 

Yine de her istediğini yapamadığı biliniyor. Mesela, kamuoyuna da yansıyan Mc Kinsey danışmanlığı, gerçekleşmedi, vs. Kim bilir başka hangi engellerle karşılaştı. 

Sayın Cumhurbaşkanımızın “bana faiz artırımı için gelmeyin” dediği de biliniyor. 

Sanıldığının aksine Sayın Albayrak’ın seçenekleri, aslında, sınırlı mıydı? 

Belki de bu sınırlanış, ekibi, finansal istikrar için döviz satmaya yöneltmiş olabilir; belki de başlangıçtaki planları sadece 20 – 30 milyar dolar satmaktı ve iş, sonra kontrolden çıktı. Bilmiyoruz. 

SAYIN ALBAYRAK LONDRA BANKALARINI KOVUYOR 

O dönemde Londra bankaları, tahminen, 20-25 milyar dolar swapla TL pazarında iş yapıyorlardı. 

Nasıl çalıştıklarını kısaca anlatayım: Diyelim ki Barclays Bank getirip bir milyar doları Ziraat bankasında bozdurdu. Böylece Ziraat’in bir milyar doları ve Barclays’in de 7 milyar TL’si olur. 

Barclays Ziraat’e teklif yapar: Size tıpkı TCMB gibi % 17 faizle kredi verelim; siz de bize, piyasa faiziyle bir milyar dolar kredi verin. Böylece her ikimizin de parası atıl kalmaz, hem de karşılıklı teminatımız olur. 

Makul bir teklif olduğu için Ziraat bu teklifi kabul eder. 

Sonuçta kârı, zararı ve riski kendisine ait olmak kaydıyla; Barclays, hem başlangıçta getirdiği bir milyar doları kendi hesaplarına geri almış olur hem de %17 gelir getiren, bir TL yatırımın sahibi olur. 

Muhtemelen Berat Bey ve ekibi, Londra bankalarının iş yapma tarzından ve döviz spekülasyonu ihtimalinden rahatsız oldular. 

“Eğer Londra bankalarından bu TL’leri son kuruşuna kadar geri alırsak, kurlara yapabilecekleri saldırıları engellemiş oluruz” diye düşünmüş olabilirler. 

Bence bu fikir yabana atılacak bir fikir değil. 

BDDK, swap limitlerini sıfırlayınca, Londra bankaları da ellerindeki TL’leri satıp gittiler. 

Türk bankalarının ihtiyaç duyduğu TL’yi de, TCMB temin etti. 

Buraya kadar anlattığım yaklaşım makul, tasarlanabilir hatta bazı makro ihtiyati tedbirlerle birlikte, olumlu bir para politikası bileşenleri bile olabilir. 

Devam edelim. 

KGF ve diğer kredilerin piyasada oluşturabileceği yüksek para hacmini, TCMB, döviz satarak piyasadan emiyordu. 

Bu da makul. 

Peki, yanlış olan ne? 

TCMB başkanının görevden alınması ve çok hızlı faiz indirimleri, başlangıçtaki planları alt üst etmiş olabilir. 

2019’da cari fazla verilmiş ve mutedil oranda artan krediler, satılan dövizlerle geri çekilebiliyordu. 

Ta ki, Corona salgını başlayıncaya kadar. 

Salgın başlayıp kredi verme tedbirleri açıklanınca, adeta kıyamet koptu. 

PİYASAYI PARAYA BOĞMAK 

Alınan tedbirlerle TCMB bankaları paraya boğdu. Yetmedi, BDDK, bankalara baskı yaparak, enflasyon oranının altında faiz oranlarıyla, müşterilere, aşırı miktarda kredi verdirdi: Tam 715 milyar TL. 

Halk arasında “taşları bağlamışlar, k…leri salmışlar” diye bir söz vardır, bir benzeri ekonomide meydana geldi: “Dövizi sabit tutup, TL’yi yağdırmışlar.” 

TL’yi bulan da, ya ithal ürün aldı ya da altın ve döviz aldı. 

Dolar satarak piyasadan TL çekilmesiyle; enflasyonun, belki de %40 – 50’ye yükselmesi önlenmiştir. Şükretmemiz gereken bu olguyu kimse görmek istemiyor. 

Görüldüğü gibi, hiç bir iktisadi politika %100 yanlış ya da doğru olamamaktadır. 

Türkiye’yi bir dış ödemeler krizine sürüklenmeden, Berat bey bıraktı ve Türkiye, geniş bir soluk aldı. 

Bütün hüsnüniyetimle şeffaf ve rasyonel olmayan bir para politikasını anlamlandırmaya ve analiz etmeye çalıştım; hayır, Sayın Albayrak’a haksızlık ettiğimi, asla, düşünmüyorum. 

YORUMLAR (28)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
28 Yorum