Bir sorun çözerken iki sorun üretmek

Salgın ve petrol fiyatlarının aşırı düşmesi dünyadaki tüm borsa fiyatlarında inanılmaz düşüşlere sebep olmuştu. Sonra borsalar yavaş yavaş yükselmeye başladı ve pek çok ülkede borsalar salgın öncesi seviyelerini yakaladı ve Türkiye dâhil bazı ülkelerde aştı.

Sıkıntı içindeki reel sektör firmaları bu yaşanan gelişmelere hayret etmekte ve “borsa yatırımcılarının bildiği ve bizim kaçırdığımız bir gelişme mi var” diye kendilerine sorup duruyorlar fakat şikâyetçi değiller.

Gelirleri sıfırlanan fakat giderleri büyük ölçüde devam eden ve büyük zararlar yazacak olan sektörlerde şaşırmanın derecesi daha da yüksek.

Dün TÜİK Tüketici Güven Endeksini yayınladı: Güven artmış. Son bir yılın en yüksek oranı olmuş. Tüketicilerin ekonomiye güveni artmış. (Fakat TÜİK dünyanın en hassas ve en doğru bilgilerini yayınlasa bile yerinde olmayan atamalar sebebiyle güvenilirliği zedelendi.)

Neredeyse hiç kimsenin işinin ve hatta işyerinin geleceğinin güven altında olmadığı bir dönemde tüketiciler acaba neye güveniyorlar?

Gerçekten bugünlerde konut, arazi, birinci el veya ikinci el otomobil ticareti arttı. Otomotiv satıcıları, teslim alınabilecek 60.000 civarında aracın tamamının satıldığını ve üretici ile ithalatçılar yüz bin araç temin edebilseydi hepsinin satılabileceğini söylüyorlar.

İkinci el otomobil piyasasında işlemlerin artış miktarı daha da yüksek. Keza ikinci el konut piyasası da çok hareketli.

Tüketicilerin iktisadi faaliyetleri nasıl oldu da bu kadar artabiliyor? Cevabı hepimiz biliyoruz: Ucuz ve bol kredi imkânlarını tüketicilerin bir kesimi fırsat olarak değerlendiriyor.

Yılbaşında 464 Milyar TL olan tüketici kredileri 12 Haziran haftasında 90 milyar TL artmış, artmaya devam ediyor ve edecek.

Esas harekete geçiren faktör faiz oranları oldu: Geçen yıl Mayıs ve Haziran döneminde %29 olan tüketici kredileri faiz oranları bu yıl aynı dönemde %11’e düşmüş; araç kredileri %28’den % 13’e ve konut kredileri de % 21’den % 9’a düşmüş, TCMB verilerine göre.

Firmalar da geçen yıl aynı dönemde %27 faiz ödüyorken bu yıl %9 ödemektedirler.

ŞİRKETLER ÇEKİMSER

Yılsonunda 1.637 milyar TL olan toplam kredi hacmi 12 Haziranda 2.037 milyar TL’ye yükselmiş, BDDK verilerine göre.

Artış tutarı tam 410 milyar TL olmuş. Türkiye’nin 2019 yılsonuna kadar TL krediler birikimli bakiyesi 1.637 milyar TL’ken beş ay 12 günde 410 milyar TL artmış.

Bu kredi artışının 320 milyar TL’si tüzel kişilere verilen kredilerden oluşuyor. Yani firmalar da bol ve ucuz krediyi bir fırsat olarak değerlendirmiş ve kredileri almışlar ancak hem talep yetersizliğinden hem de ihtiyatlı olma ilkesi gereği şimdilik çok azını harcıyorlar.

Enflasyonun altında bir fiyata kredi almak ve hemen harcamamak kararları doğru. Firmalarımız işlerin tam olarak açılacağına inanacakları bir dönem için hazırlık yapıyorlar.

İŞLER TERSİNE DÖNER Mİ?

Kredi alan gerçek ve tüzel kişiler çoğu, hiç şüphesiz önümüzdeki dönemde enflasyonun, kurun ve faizlerin yükseleceğine ve mevcut durumun geçici olduğuna inanıyorlar; inanmayan azınlık da zorunlu olmadıkça kredi almadı ve bekliyor.

2019’un sonundan itibaren faiz oranları düşünce, bankalar çok iyi para kazandı ve bu kazançlarının bir kısmıyla batan kredilerine karşılık ayırabildiler.
Eğer bugünkü faiz oranları, gelecek yıl, 2019 yılı faiz oranları kadar yükselirse bankaların zararları katlanılamaz hale gelecektir. Bazı simülasyonlar bu zararın iki yüz milyar TL’ye kadar yükselebileceğini gösteriyor.

Bankaların zaafiyet içine düşmesi diğer hiçbir soruna benzemez, etkileri tahripkâr ve çözüm bedeli çok maliyetli olur.

Bütçe açığı, cari açık ve zayıflamış bankalar 2001 krizinin semptomlarıydı.

Ağzımızın tadını bozmaya gerek yok. Hamdolsun ekonomi yönetimi sorunları çözmek için devamlı çalışıyormuş. Bazen bir sorunu çözerken en az iki sorun üretiyorlar ama olsun, ameller niyetlere göredir.

Aşı veya ilaç ile ilgili kesin bir bilgi piyasalara ulaşmak üzere; bu durumda, firmalar da satın alma ve harcama yapmaya başlarlar ve piyasalar her ay üzerine koyarak açılmaya devam eder, en az altı ay boyunca. Sonrası Allah Kerim.

YORUMLAR (11)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
11 Yorum