Bu faizler bir gün bizi tüketecek başkanım

Türkiye’nin bugün yaklaşık olarak 471 milyar $ dış borcu var. Bu borcun 15 Milyar $’ı Katar, 6 Milyar $’ı Çin, ve 2,3 Milyar $’ı Güney Kore’den alınan faizsiz swaplar ile IMF’nin tahsis ettiği, yaklaşık 7,7 Milyar $ faizsiz kaynaktan oluşmaktadır.

Yani dış borcumuzun 31 milyar doları faizsiz borçlardan oluşmaktadır.

Geriye kalan 440 milyar dolar için acaba % kaç faiz ödüyoruz?

Varsayalım ki bu oran %6 olsun. Bu durumda ödenen faiz: 440 Milyar $*0,06 = 26 Milyar 400 Milyon $ etmektedir. İyimserler bu rakama 25 kötümserler de 30 milyar $ diyebilir.

Varsayalım ki Türkiye’nin elinde hiç nakit yok ve borçlarını BİST 100 endeksindeki şirketlerin hisseleriyle ödemek istesin. Acaba bu şirketlerin tamamı kaç yıllık faiz giderine yetmektedir?

mehmetalivercin.jpg

Bu Cuma günü, BİST 100 şirketlerin toplam değeri 131 Milyar 128 milyon $’dı. Halkın elini büküp onun elindeki 44 milyar 384 milyon $’lık hisseleri almazsak, elimizde, faizler için verilecek 86 Milyar 744 milyon $’lık hisse senedi kalıyor.

86.744/26.400 = 3,28 Yıl

Dış borcumuzun faizini öderken nakit yerine BİST 100 hisseleriyle ödemek yapmak istersek, bu hisselerle 3 yıl 3 ayın faizlerini ödeyebiliriz.

Eğer halka açık kısmı da faizler için ödemek istersek, bu defa, bütün hisseler yaklaşık olarak

(131.128/26.400 = 4,97) beş yılın faizlerine yetiyor.

Bunlar da bitince nakit yerine acaba ne verebiliriz?

Kaldı ki yukarıdaki şirketlerin önemli bir kısmının büyük hissedarları ile halka açık kısmın yaklaşık yarısı yabancı yatırımcılara aittir.

Aslında, alacaklılara bu şekilde bir ödeme yapamayız, kabul etmezler. Teamüllere aykırı.

Amacım ödediğimiz yıllık faizin ne kadar büyük, belalı ve tüketici olduğunu göstermeye çalışmaktır.

Yabancılar, tahsil ettikleri faizlerle, isterlerse gelip; gerçekten bu şirketleri satın alabilirler fakat gelmiyorlar.

Gelmedikleri için sevinsek mi üzülsek mi emin olamıyorum.

TL faizlerin yüksek veya düşük olmasının gelir dağılımına olumsuz etkileyebilir fakat yurt dışına ödenen faizler, damarlardaki kanı kurutabilir; sonu, sefalet ve “iktisadi paryalık”la sonuçlanabilir.

Türkiye yurt dışına ödediği bu faizleri kontrol altına almadan felaha erişemez.

Peki, Ekonomi Yönetim ne yapıyor? Bu kötülüğün etkilerini azaltacağına, tam tersini yapıyor: TCMB’nin faizlerini zorla indirmeye çalışılıyor.

Zorla indirilmiş faizler, ardışık bazı etkiler sonucunda hem dış borçları artırır hem de dış borçlara ödenen faizleri.

Ülke olarak bu “iktisadi gaflet”ten kurtulmamız bir zorunluluktur.

YORUMLAR (12)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
12 Yorum