Faizlerin zıt yönlü etkileri

Kapitalist serbest ekonomik düzenlerin kurucu ilkesi faizdir. Faiz oranları, bir ekonominin hangi yöne, hangi nitelikte ve nasıl bir performansla evirileceğini belirler. Bu yüzden neo liberal kapitalist dönemde merkez bankası başkanları, film artistleri kadar toplumun ilgisini çeker ve ilgiyle takip edilirler. 

Faizin teorik ve dini boyutlarından ziyade ekonomi üzerindeki pratik etkilerini olgusal bir bakış açısıyla ele almak kavrayışımızı artırabilir. 

Sayın Ağbal atandıktan sonra, mealen, “TCMB bundan sonra her zaman, faizleri hem mevcut enflasyondan hem de beklenen enflasyondan yüksek tutacaktır; ilaveten hükümetin diğer bileşenleri de, para politikasının etkisini artırmak için krediler, bütçe açığı, iç borçlanma, yönetilen fiyatlar, ücret zamları vs. gibi konularda bize destek olacaktır” dedi. 

Bu söylemleri, eylemleriyle destekleyip ispatlayınca; piyasalara bir miktar istikrar geldi. 

PRATİK ETKİLER 

Faiz artışları, kredi artışlarını durdurur ve geriletir mi? Evet, durdurur ve geriletir. 

Düşen krediler talep kaynaklı enflasyonu düşürür mü? Düşürür. 

Faiz artışları, kur artışlarını durdurur ve hatta geriletir mi? Evet durdurur ve geriletir. 

İthal mal fiyatlarını ucuzlatır mı? Ucuzlatır. 

Ucuzlayan ithal girdiler, yurtiçi üretilen bazı ürün fiyatlarını da düşürür mü? Düşürür. 

Ucuzlamasına rağmen, “başlangıçta” ithal mallara olan talep azalır mı? Azalır. 

Azalan ithal mal talepleri cari açığı düşürür mü? Düşürür. 

Yurtiçine mal satamayan sanayiciler ihracata yönelir mi? Yönelmesi gerekir. 

(Faiz hikâyesi buradan itibaren şöyle evrilir: Enflasyonu düşmüş, faizleri düşmüş, öngörülebilirliği artmış bir ekonomide, yatırımcılar artık daha çok yatırım yapabilirler. Çünkü yatırım için gerekli olan finans kaynaklarının hem vadesi uzar hem de ucuzlar; temin etme imkân ve şartları oluşur. İlaveten yabancılar böyle istikrarlı bir ülkeye doğrudan yatırım getirmek için yarışırlar. Yabancı yatırımcılar Türkiye’ye para yağdırır. 

Adı üstünde güzel ve makul bir hikâye, isteyen inansın; doğrusu, hikâyenin hem başarılı hem de başarısız olduğu çok sayıda ülke örneği de vardır.) 

Tüketim harcamalarına ilaveten yatırım harcamaları da azalır mı? Azalır 

İşsizlik de artar mı? Artar. 

İthalattan sağlanan vergileri azalır mı? Azalır. 

Vergiler azalınca bütçe açığı artar mı? Artar. 

Vergi azalınca kamu iç borçlanması artar mı? Artar. 

Kamu harcaması azalınca ekonomide büzülme olur mu? Olur.  

Yukarıda anlattığım “hikâye süreci” en az üç yıl sürüyor, siyasiler buna dayanır mı? Mecbur değillerse, asla. 

Ben sıkıldım muhtemelen siz de sıkılmışsınızdır fakat devam ediyoruz mecburen çünkü sorular bitmedi? 

Doğrudan yatırım yapma ihtimali olanlar, 

“Ben yatırım yaparken beklenmedik zorluklarla mesela “maskede yapıldığı gibi, bir kısım ürünün kamuya bedava verilmesini isteyebilir mi? Hükümete yakın birileri kolumuz büküp malımıza çökmeye kalksa, mahkemelerde hakkımızı koruyabilir miyiz?” 

“Gümrük Birliği ve Serbest Ticaret Anlaşmaları dolaysıyla başka ülkelerde daha avantajlı üretim yapanlar gelip haksız rekabet yapabilir mi?  

Görüldüğü gibi temel parametreler olan faiz, para ve maliye politikaları doğru uygulansa bile yeni yatırımlar için yeterli olmayabilir. 

Kaldı ki, küresel çapta her gün artan İslam ve Erdoğan düşmanlığı “yabancı doğrudan yatırım” girişlerine hiç de yardımcı olmayacaktır. 

FAİZ ETKİSİNİ TERSİNE ÇEVİREN DÖNGÜLER 

İstikrarsızlık ve yüksek enflasyon dönemleri en çok işsizleri ve düşük gelirlileri vurur fakat istikrar politikaları da işsizlik yoluyla tahripkâr olabiliyor.  

Hükümetin vaatlerini sonuna kadar götürme, sabrı ve takati yok gözüküyor. 

Kurlar reel olarak düşünce ve hükümet ile “tuzu kuru zümreler” yani işi ve işyeri tehlike altında olmayan toplumun %50’si, birleşince, ithalatın tekrar artacağı kesindir; bu durum, yukarıdaki çarkı durdurup tersine çevirebilir. 

Faizlerdeki göreli düşüş ve TL’deki değerlenme, tetiklenecek yüksek ithalat yoluyla, mevcut süreci baltalayacaktır. Bu olgu, öğretiye eklemlenmemiş ve görmezden gelinen bir etkidir fakat Türkiye’de defalarca uygulanmıştır. 

YORUMLAR (11)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
11 Yorum