İşler açılıyor

2018 yılsonunda Türkiye’nin dış borcu 446 milyar dolardı. 2019 yılsonunda 433 milyar dolara düştü. Ödenen borç azalır. Alacaklılar mı borcun vadesini uzatmadı yoksa borçlular mı ödemeyi tercih etti; ikisi de olabilir.

Cari fazla oluşmadığına göre, acaba hangi parayla bu 13 milyar dolar ödenmiş?

Bu 13 milyar dolara ilave olarak, 433 milyar dolarlık borcun en az 22 milyar dolar tutan yıllık faizleri de ödenmiş. Böylece 2019 yılında, en az 35 milyar dolar dış borç ödemişiz. Bu 35 milyar dolar acaba nereden temin edilmiş?

Muhtemelen daha önce iş yapılması ihtimaline binaen, borç olarak alınan fakat atıl duran paralarla ödenmiş. İyi ki ödenebilmiş. Bu bağlamda 2020 enteresan bir yıl olacak.

2019 yılı ocak ayında dış ticaret açığı 2,5 milyar dolar ve cari açık da 800 milyon dolar olmuştu. Bu yıl işler açıldığı için dış ticaret açığı 4,5 milyar dolara çıkmış. Cari açığında 2,6 milyar dolara yükseleceği tahmin ediliyor.

Öyle görünüyor ki bu yılın ilk altı ayında cari açık artarak, ilk altı ayda 15 milyar dolara yükselecek. Yılın ikinci yarısında ne olacağını tahmin etmek zor ama toplamda 30 milyar dolar cari açık verileceğini varsayalım ve ödeme seçeneklerini hesaplamaya girişelim.

2020 HESABI

2019 yılı hesabının bir benzerini 2020 yılı için yaparsak; 22 milyar dolar dış borç faizi ve 30 milyar dolar cari açık olmak üzere 52 milyar dolara ihtiyaç olacak.

Bu 52 milyar doları nereden temin edilebilir? Eğer yurtdışından borç alınır ve mevcut parasal varlıklar sabit tutulursa, Türkiye’nin toplam borcu 485 milyar dolara çıkacak. Alacaklıları ve borç verecekleri ürkütecek bir rakam.

Hiç borç alınmadan bu 52 milyar dolar ödenebilir mi? Ekonomiyi faaliyetleri azaltmak pahasına, evet. Çünkü şu anda bankalarımızdaki ve TCMB’deki uluslararası likit rezervler toplamı olarak biriktirdiğimiz altın ve dövizin miktarı yaklaşık 135 milyar dolardır. Kabaca 105 milyar doları TCMB’de ve 30 milyar doları da bankalarda duruyor.

52 milyar doları mevcut 135 milyar dolarlık uluslararası varlıklarımızdan ödersek; bankalardaki varlıklar 30 milyar dolardan 15 milyar dolara, TCMB rezervleri de 105 milyar dolardan 70 milyar dolara düşer. Olabilirliği en iyi senaryo bu 52 milyar doları kısmen borçlanıp kısmen da rezervlerden ödemektir. Daha makulü bu duruma hiç düşmemektir.

BANKA VE TCMB’DEKİ MEVCUT PARA MİKTARI AZALIRSA NE OLUR

Bankaların dış ticaret işlemlerine aracılık etme motivasyonları düşer, moralleri bozulur ve hizmetleri pahalılaşır. TCMB’nin de gücü azalır ve itibarı düşer. 2021 ve sonrası için beklentiler olumsuza döner. Zaten çöp olan uluslararası kredi derecelendirme notu biraz daha düşer.

Piyasalar hep bir ağızdan IMF’yi gündeme getirir.

Gittiği yere kadar sürdürülen, sürdürülemediği yerde devalüasyona ve ardışık olarak krize mahkûm olan bu politikalarda niçin ısrar ediliyor?

Acaba Türkiye’nin dış ticaret açığı veya en azından cari açık vermemesi mümkün müdür? Yani devalüasyon-enflasyon-küçülme-işsizlik-yüksek faiz-tasarruf tedbirleri-kemer sıkma ve yeniden ithalata dayalı büyüme yolundan başka bir yol mümkün değil mi?

Elbette mümkün. Üstelik 2019 yılı, mevcut yolun değiştirilmesi için Türkiye’ye büyük bir imkân sundu. Bu yolda ilerleyerek ihracat artırılabilir ve ithal ürünlerin kompozisyonu değiştirilebilirdi. Zaman ve fedakârlık gerektiren bu yola cesaret edilemedi.

Edilemedi, çünkü Türkiye’de her iktidar topluma derhal bolluk, bereket sağlayarak toplum nezdindeki itibarını garantilemek istiyor.

İŞLER GERÇEKTEN AÇILDI

Ve ocak ayında otomobil satışları, on yıllık ortalamaları yakalayarak, geçen yıla göre %100 arttı. Hazirana kadar da yüksek artış oranları devam edecek.

Kısa vadeli yararlar için uzun vadeli çıkarlar gözden çıkarılmış. Böyle olunca 2020 yılının ilk altı ayında işler açılacak ve büyüme %6’ya yaklaşacak.

Ne yazık ki Türkiye bir tüketim toplumuna evrilmiş, üstelik ithal ürünler tüketen bir topluma. Akıllı işletmeler için “güğümleri doldurma zamanı” sonrası Allah kerim.

Borç alarak tüketim ve yatırım harcaması yapanların, niyetleri ne olursa olsun, bir gün borç kaynakları kurur ve işleri tıkanır.

YORUMLAR (8)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
8 Yorum