Muhalefetin kısıtlılığı, iktidarın tıkanmışlığı

Amerikalı ünlü düşünür John Rawls “hakkaniyet olarak adalet” (Justice as fairness) söylemiyle, hakkaniyet kavramını, adaleti içeren ve aşan bir bağlamda kullanır.

Büyük anlatısı “Bir Adalet Teorisi” adlı kitabında her sorunu hakkaniyet bağlamında ele alır. Özgürlükçü eşitlikçi bir düzende “ekonomide hakkaniyet” izahları, eşsizdir.

Son on yılda, her maddesini hakkaniyet testine tabi tutacağımız, en az iki “anayasa yazma fırsatı” çıktı fakat CHP bu çalışmaları benimsemedi ve “tehlike” büyümeden her iki fırsatı imha etti.

Birincisi 2007 yılında Prof. Dr. Ergün Özbudun ve arkadaşlarının yazdığı taslaktır; bu taslak CHP’nin kışkırtması ve askerlerin tehdidiyle hasıraltı edilmiştir.

İkincisi, 2011 yılında Cemil Çiçek’in öncülüğünde kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonunun çalışmalarıdır. Bu komisyonda AK Parti, CHP, MHP ve HDP (BDP) üçer üyeyle temsil edilmişlerdi. AK Parti sayısal üstünlüğüne aldırmaksızın her partinin eşit sayıda temsiline razı olmuştu.

Bu komisyonun çalışmalarını yakından izledim. Tutanakların da önemli bir kısmını okudum. Bu tutanaklar, AK Parti ve HDP’nin yeni ve hakkaniyetli bir anayasa yazmak için çırpındığını gösterirken; CHP’nin de yeni bir anayasa yazdırmamak için elinden geleni yaptığını gösteriyor.

Acaba CHP pişman mıdır? Kamuya açık bir özeleştiri yapmadı fakat kendi içinde yaptı mı, bilmiyoruz.

YENİ FIRSAT: MİLLET İTTİFAKI

Millet İttifakı üyesi partiler Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini ilga edip yerine iyileştirilmiş bir parlamenter sistem öneriyor; bu mümkündür çünkü İttifak, toplumdaki belli başlı bütün siyasi siyasi akımları kapsıyor.

CHP’nin bu konudaki gerçek fikri nedir bilmiyorum fakat tarih “endişeli ve tetikte ol” tavsiyesi veriyor.

Çünkü CHP’nin şimdiye kadar yazdığı veya sahiplendiği herhangi bir anayasa önerisi veya taslağı görmedim; kıyıda köşede ne anlama geldiği belli olmayan birkaç demeç var, hepsi o kadar.

Tarih, sanki CHP’nin ayağına bir pranga gibi bağlanmış ve ilerlemesine izin vermiyor.

HDP’de de vesayet var. Hem de Kandil’in vesayeti. Bunu herkes biliyor. Fakat geçmişte olduğu gibi, yeni bir Anayasa çalışmasına en verimli ve olumlu katkıyı yine HDP’nin yapabileceği de kesindir.

Saadet Partisi'nin bir vasisi olduğunu ve bu vesayet hakkını, dini bir ilke gibi partililere dayattığını gördük. Anayasa yazımına özgür fikirlerle katılmaları mümkün mü belli değil.

Deva Partisi için de Sayın Abdullah Gül bir vasidir dersek haksızlık olur, çünkü DEVA Partisi olmasa da, Sayın Gül, kayıtsız şartsız hakkaniyetli bir anayasanın destekçisidir.

Bu konuda yüz ağartıcı çalışmayı Ergün Özbudun başkanlığında Gelecek Partisi yaptı. Toplumdan bir yankı alamadığı için sanki çalışmaları dondurmuş görünüyor.

“Güçlendirilmiş parlamenter sistem” tabirinin mucidi İYİ Parti’nin de henüz kamuoyuyla paylaştığı bir anayasa taslağı yok.

Kulağıma, teyit edemediğim “parlamenter sistem en çok AK Parti’ye yarar, anayasa işini seçim sonrasına bırakalım, şimdi zamanı değil, yoksa Erdoğan hemen kabul eder ve…” diye birbirlerini uyardıklarına dair söylentiler gelmiyor değil.

AK Partiyi yenilgiye uğratıncaya kadar bu “yatıştırıcı” ve “ikna edici” tavsiye, galiba, tutulacak.

Soru: Yeni bir Anayasa yapılırken, bir partinin yararı veya zararı mı dikkate alınır yoksa toplumun ebedi yararı mı?

Bir mucize olur da bu altı parti ve vasileri ve bileşenleri ortaklaşa bir anayasaya yazabilirse, ne yazarlarsa yazsınlar tam desteğimi vereceğim. Çünkü bu partilerin birbirlerini dengeleyebilmek için “hakkaniyetten başka bir ölçüt” bulmaları mümkün değil.

Cumhur İttifakı tabanının da böyle bir anayasayı severek kabul edeceğine inanıyorum.

Millet İttifakı üyeleri, netameli konularda, diğer üyeleri küstürmemek için neredeyse hiçbir fikir ileri sürmüyor; risksiz eleştiri objesi AK Parti hariç, her hangi bir ortak müşterekleri yok gibi görünüyor.

Bu yüzden AK Parti’nin kaybettiği oyların çok az bir kısmı Millet İttifakına gidiyor.

Gelecek yazıda seçmenin, AK Parti’de ısrar etmesinin ekonomik temellerini irdeleyecek ve konusu ekonomi olan yazılara geri döneceğim.

YORUMLAR (16)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
16 Yorum