TCMB faizi ve riba

Sayın Cumhurbaşkanımızın üretim, yatırım, istihdam ve ihracatı olumsuz etkileyen en önemli şeyin yüksek faiz olduğu iddiasını, geçen hafta hem bu köşede hem de Karar TV’de irdeledik. 

Üretimi, yatırımı, istihdamı ve ihracatı etkileyen en olumsuz gelişmeler ve olgular nedir diye reel sektör tecrübesi olanlara sorulsa,  

a) piyasalarda güven kaybı ve beklentilerdeki bozulma dolayısıyla satışların azalması ve alacaklar, çekler ve senetlerin tahsil edilememesi sonucu nakit akımlarında tıkanıklık yaşanması, 

b) bankaların kredi verme şartlarını sıkılaştırması, 

c) döviz kurunda aşırı oynaklık oluşması, 

d) rakiplerin/ithalatçıların sert rekabeti sebebiyle oluşan kârsızlık ve 

e) aşırı yüksek piyasa faizleri olacağını tespit etmiştik. 

Düşük faiz oranlarının da yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı değil çoğu ithal edilmiş tüketim ürünleri satışlarını artırdığını; bunun da cari açığı tetiklediğini, maddeler bazında analiz ederek göstermeye çalışmıştık.  

Bu bağlamda ve bu noktada, birileri, Sayın Cumhurbaşkanımızın yüksek TCMB faizlerine itirazının iktisadi değil dini kaygılar olduğunu beyan etse, ne diyebiliriz? 

RİBA’YI ENGELLEMEK  

Soru: TCMB’nin faizi Allah’ın Kuran’da yasakladığı “riba” olgusunun birebir aynısı mıdır? 

TCMB borç para veriyor ve verdiği parayı belirli bir vade sonunda faiziyle beraber tahsil ediyor veya aldığı parayı vade sonunda faiziyle beraber geri ödüyor. 

TCMB’nin bu yaptığı, bilinen bütün faizli işlemlerin birebir benzeri değil midir? 

Bu ve benzeri onlarca soruyu defalarca kendime sormuş bir kişi olarak cevaplarımı paylaşacağım. 

Dünyadaki bütün merkez bankalarının en önemli görevi fiyat istikrarını sağlamaktır. Yani enflasyonu kontrol altında tutmaktır. Son zamanlarda bazı merkez bankaları enflasyonun (şişme) yerine, yeni ortaya çıkmış olan deflasyon (büzülme) sorununu da çözme görevi de üstleniyorlar. Niçin? 

Merkez Bankacılığı prensiplerini ortaya çıkarmak için soru cevap giderek kazı yapmaya devam edelim. Merkez bankalarının, hissedarları için para kazanmak gibi bir amacı var mıdır? Cevap: Asla böyle bir hedefleri yoktur. 

Peki, kredi verdiği bankalar üzerinden para kazanmak veya onları zarara uğratmak gibi bir amacı olabilir mi? Hayır, tam tersine, bankacılık sektörünün sıhhati için gerekirse fedakârlık bile yapar. 

Merkez bankası fiyat istikrarını sağlamaya çalışırken, kâr elde etmeyi planlar mı? Cevap: Kesinlikle hayır. 

Peki, fiyat istikrarını sağlamak için aldığı tedbirlerden dolayı mesela 150 milyar TL zarar ederse, banka yönetimi üzülür mü ya da kendini başarısız addeder mi? Bunun da cevabı hayır. 

Ekonomide tahribat yaratmadan, fiyat istikrarını sağlamak için ne gerekiyorsa yapar mı? Hiç şüphesiz yapar. 

Dolaysıyla Kuran’ın yasakladığı riba’yla veya ribanın oluşturacağı benzeri bir olguyla karşı karşıya olduğumuz söylenebilir mi? 

Cevap: Tam tersine, lütfen dikkatle okuyunuz tam tersine diye yazıyorum; merkez bankalarının para politikaları ve faiz kararlarının gayesi, Kuran’ın yasakladığı riba’nın ahlaki, iktisadi ve sosyal zararlarını ortadan kaldırmaya çalışmaktır. 

Bu niteliklerinden ötürü, toplumu ifsada sürükleyebilecek, iktisadi istikrarsızlık ve hastalanma süreçlerinde bir antikor görevi görür. 

TCMB, toplumun uzun vadeli iktisadi ve sosyal istikrarını ve menfaatini korumak için %19 gibi çok yüksek bir faiz oranını adeta bir ilaç, bir aşı gibi kullanmaya çalışmaktadır.  

Varsayalım ki bir işçi yılbaşında 3.000 TL maaşla işe başladı ve maaşıyla yılbaşında 1,5 TL’den 2.000 ekmek satın alabiliyordu. Ekmeğe gelen 50 kuruşluk zam, alabileceği ekmek sayısını 1.500 adede düşürdü yani bu çalışan, enflasyon yüzünden, 500 ekmek alabilecek bir değeri, hiç kabahati olmadan çaldırdı. 

Merkez bankalarının görevi, bu çalışanın yılsonunda da aynı gelirle, 2.000 ekmek almasını sağlamaktır, bu kadar. 

Merkez bankalarının fiyat istikrarı sağlamak için yaptıkları başka işler de var, girmiyoruz fakat faiz olgusu böyle çalışıyor. 

İktisadi faaliyetlerin süreç, yönelim ve etkilerini anlamayanların her yargısı, hangi zarfa sarılırsa sarılsın, tutarsızlık ve başarısızlıktır. 

YORUMLAR (27)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
27 Yorum