Uysal’ın gidişine sevinen piyasalar Ağbal’ın gidişinden niçin rahatsız?

Ayder yaylasında petrol bulunacağını iddia etmekle, döngü karşıtı süreç ve sonuçlara rağmen döviz satarak, kurların belirli şartlar altında sabit kalabileceğine hükmetmekle aynı şeydir: İnanç. 

Ayder yaylasında sismik araştırmalar petrol bulunabileceğini ima eder ve bu veri, sondajlarla teyit edilirse petrol bulunabileceği inancı “tecrübeyle oluşmuş bilgi”ye dönüşür. 

Gelişmekte olan bir ülkede uluslararası sermaye hareketleri serbest ve faizler, enflasyon oranından düşükken; döviz satarak, kur artışlarının durdurulacağına inanmak da bir inançtır. Bu inancın yanlış olduğu bilgisi, tarihte ve pek çok ülkede deneyimlerle ve bedeller ödenerek, öncel bir tümel kaideye dönüşmüştür. 

Yüksek enflasyon, ekonominin hastalandığına dair kanıtlanmış bir veridir. Enflasyon hastalığının tedavisinin de “reel faiz oranı olduğu” yargısı, deneyimlerle ispatlanmıştır.  

Faizlerin sebep enflasyonun netice olduğu fikri, fantastik bir inançtır. Ne tarihte ne günümüzde ne de teorilerde böyle bir çıkarım ve sonuç yoktur. 

Para politikalarını uygulayacak ekiplerin objektifliğini teminat altına almak için merkez bankaları, küresel ölçekte özerkleştirilmişlerdir. Bu sayede uygulamalar, ölçümler, deneyimler ve çıkarımlar zaman içinde “inanç”tan “bilgi”ye dönüşmüştür. 

Sayın Şahap Kavcıoğlu’nun müktesebatı, TCMB’ye atanmasına ve başarılı olmasına yeter. 

Fakat siyasi kişiliği ve bazı yazılarından dolayı, piyasalar, bilgiye dayalı politikalardan inanç ve kanaatlere dayalı politikalara geçileceği konusunda endişe ediyorlar. 

Maalesef, Sayın Kavcıoğlu’da yazdıklarında, bu fantastik inançları, denenmiş ve denetlenmiş iktisadi bilgi ve tecrübelere yeğlediğini, muhtemelen inanmadığı halde, ima etmiştir. 

Güncel şartların gerektirdiği kararları almak ve sözlü müdahaleler yapmaktan çekinmeyen Naci Ağbal,  “Taç giyen baş akıllanır” atasözü için güzel bir örnektir; fakat Murat Uysal değildir; Şahap Kavcıoğlu ise soru işaretidir. 

Sayın Naci Ağbal’ın görevden alınacağını tahmin etmiş ve yazmıştım. Fakat bu kadar erken beklemiyordum doğrusu. (“Bu devlete (21 Ocak 2021, AK Parti’ye) hizmet cezasız kalmaz”) 

Piyasalar Ağbal’ın görevden alınmasına muhalefetini, borsayı, en üst sınır olan %10 düşürerek, doları %16 ve faizleri de %37 artırarak gösterdi. 

Her şeye rağmen yine de, kısa vadeli piyasa tepkilerinden çok önümüzdeki dönemlere odaklanmanın daha önemli olduğuna inanıyorum. 

İç talep çok güçlü ve arz yönlü maliyetler sürekli yükseliyor. Enflasyon disiplinli bir tedavi gerektiriyor.  

Hafta içinde bütçe gerçekleşmeleri açıklandı. Riskler dipdiri devam ediyor. Özel tüketim vergisi %25 oranında artarak 24 milyar TL’den 30 milyar TL’ye yükselmiş. Yani ithal ürünlere olan talep çok güçlü. 

TL Cari hesaplar, yani teknik adıyla vadesiz TL mevduatlar Ağustos ayında 400 milyar TL’ye kadar yükseldikten sonra yılsonunda 315 milyar TL’ye kadar düşmüştü. Şu anda bu rakam 330 milyar TL. 

Paranın cari hesapta bekletilmesi, insanların çok yakın bir gelecekte döviz, altın, hisse senedi, araba, eşya veya mülk satın almayı veya borç ödemeyi planladıkları anlamına gelir. 

Kredi kartı kullanım hacimleri de sürekli artıyor. 

Yapılan EFT’lerin hacmi ve adedi de çok yüksek ve düşmüyor. 

Tüm bu canlılık yetmezmiş gibi tüm dünyada hammadde fiyatlarında da astronomik oranda artış var. 

Bu ve diğer enflasyona etki eden olgular bir arada düşünülünce enflasyonun kısa sürede düşme ihtimali ortadan kalkıyor. 

Tüm bunlara ilaveten, faiz indirimleri erken başlarsa… Ya da kamu bankalarına kredi verdirilirse… Bunlar olmamalı, çünkü finans hesabında, 2020 yılı gibi, kırk milyar dolar daha kaybedecek kaynağımız yok.  

Yanlış yola girilirse IMF, yirminci defa Türkiye’yi kurtarmaya hazır mı? 

Müttefiklik ilişkisinin sorgulandığı bir dönemde IMF üyeleri, küçük bir sistemik riske razı olup Türkiye’ye ders vermeyi mi tercih ederler yoksa sistemik risk olmasın ve alacaklılar paralarına kısa sürede kavuşsun diye Türkiye’ye, borç mu verirler, belli değil. 

Denilmiştir ki, ağacın kurdu kendinden olmazsa bin yıl yaşarmış. 

 

YORUMLAR (16)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
16 Yorum