Yüksek büyüme oranları faydalı mıdır zararlı mıdır
Üç yıldır, ertelenen yurtiçi talep ve uluslarası tedarik yollarında yaşanan sıkıntılar, Türkiye ekonomisine, 2021 yılında %8 büyüyebilme fırsatı verdi.
2019’da %0,9, 2020’de %1,8’in ardından 2021 de %8 tahminim gerçekleşirse, üç yılın ortalama büyümesi %3,56 olacak.
Sürdürülebilir iktisadi büyümenin faydaları saymakla bitmez: İşsizlik azalır, gelir artar, hayat standardı yükselir, iktisadi etkinlik ile teknolojik ve finansal verimlilik artabilir, vs.
Bu faydaları oya çevirmek isteyen siyasiler ekonomide büyüme sağlamak için başta enflasyon olmak üzere pek çok riski göze almaktan çekinmez, genellikle.
Peki, %8 büyüme, ekonomi için iyi bir gelişme midir?
Yararlı olduğu durumlarda, bundan en çok kim faydalanır?
Hangi şartlar altında yararlı ve hangi şartlar altında zararlıdır?
Geçen yıl ortalama değeri 5 TL olan bir milyar ürün üretilmiş olsun. Eğer bu yıl, sabit fiyatlarla ve eşdeğer nitelikte, bir milyar seksen milyon adet ürün üretilirse; ekonomi %5 büyümüş demektir. Bu yönteme üretim yöntemiyle büyüme tahmini yapmak denir.
TÜİK, GSYH iktisadi büyüme ölçümlerini parasal değer üzerinden yaptığından, tahminlerini; hem üretim, hem gelir ve hem de harcama yöntemleriyle yapabilmektedir.
HARCAMA YÖNTEMİYLE GSYH TAHMİNİ
Bütün harcamalar ya tüketmek ya da sabit sermaye yatırımı yapmak için yapılır.
Sabit fiyatlarla, yıldan yıla harcamalardaki artış hızı büyüme oranını verir, kabaca.
2020 yılında yapılan harcamalar tutarı 5.047 milyon TL’ydi. Bu yıl yapılacak harcamalar, sabit fiyatlarla, %8 artarsa, GSYH 5.450 milyon TL’ye yükselecek yani ekonomi %8 büyüyecek.
Türkiye ekonomisinde yapılan her yüz birimlik harcamanın %73’ü tüketime ve %27’si de yatırım mallarına yapılmaktadır. (Bundan sonra kullanacağım rakamlar gerçeğe çok yakındır fakat yine de yuvarlama yapılmıştır)
Yatırım malı olmayan her şey tüketim malıdır ve bu ürünlerin ne olabileceği bilindiği için ayrıntısına girmeyeceğim.
GAYRİSAFİ SABİT SERMAYE OLUŞUMU
Gayrisafi sabit sermaye oluşumu, yatırım malları için yapılan harcamaları gösterir. Bu tutar 2020 yılında 5.047 milyar TL olan GSYH’nın %27’sidir, yani 1.363 milyar TL.
Yatırım malları için yapılan bu 1.363 milyar TL’lik harcamanın %35’i makine ve teçhizat için yapılmıştır yani 477 milyar TL; %58’i inşaat işleri ve %7’si de nakliye araçları ve diğer ürünler için.
Fabrika binaları ve altyapıları, arıtma tesisleri, trafolar; barajlar, santraller, elektrik iletim hatları; köprüler, otobanlar, tren yolları, tüneller, geçitler; kamu hizmet binaları, alışveriş merkezleri, dükkânlar, ofisler, konutlar vs. gibi yatırımlar; inşaat yapılarak elde edilen sabit sermaye oluşumlarıdır.
Bu yıl ekonomi %8 büyüyebilir.
Temel soru: Bu büyüme tüketim ürünleri için yapılacak harcamalarla mı sağlanacak yoksa yatırım mallarına yapılacak harcamalarla mı?
Tüketilecek ürünler yerli mi olacak ithal mi?
Yatırım malları için yapılacak harcamalardan aslan payını makine ve teçhizat mı alacak yoksa diğer kalemler mi?
MAKİNA VE TEÇHİZAT HARCAMALARININ ÖNEMİ
Geçen yıl gayrisafi sabit sermaye oluşumu için harcanan 1.363 milyar TL’nin 477 milyar TL’si makine ve teçhizata, 886 milyar TL’si de inşaat, nakliye araçları ve diğer ürünler için harcanmıştır.
Makine ve teçhizat için harcanan 477 milyar TL, 5.047 olan GSYH’nın %9,45’ine tekabül ediyor. Bu çok önemli harcama türünün GSYH içindeki payı, uzun yıllardır, %8 ile %10’u arasında gezinmektedir.
Lütfen bu %10 oranını aklımızdan hiç çıkarmayalım.
Bu rakam, yani makine ve teçhizat harcamaları, yıllar itibarıyla, yaklaşık 60 milyar $ civarında seyretmekte ve yaklaşık yarısı ithal edilmektedir.
Bir ekonomi tüketerek de büyüyebilir. Türkiye ekonomisi büyürken, sanayileşmenin payını yeterince artıramadığı için, genellikle, daha çok tüketerek büyüyor; bunun değişmesi gerekiyor.
Yüzde sekiz büyümemizi sağlayacak harcamaların “hangi para” ile yapılacağı ve “kimin ürettiği mallar”ın daha çok satın alınacağı; soruları ile mümkün ve muhtemel çözüm önerilerini bu %9,45 oranını analiz ederek elde etmeye çalışacağız; gelecek yazıda.