15 Temmuz’un hain çocuklarına inat iyi şeyler oluyor

15 Temmuz Türkiye tarihine hainler eliyle büyük acıların yaşandığı kara bir gün olarak yazılacak. Ama inanıyorum ki aynı zamanda bu felaket gecesi daha demokratik bir Türkiye’nin kapılarını aralayacak başka güzelliklere de vesile olacak.

Bir kere siyasi tarihimizde yaşadığımız darbeler boyunca cuntacılar tarafından başbakanlar, bakanlar asılırken, gencecik insanlar idam edilirken, partiler kapatılırken kenara çekilip fırtınanın geçmesini bekleyen halk, bu kez demokrasi için tankların önüne çıktı ve bir destan yazdı.

Bugüne kadar neredeyse her darbede kıyısından köşesinden ya da doğrudan cuntacılara lojistik destek sağlayan siyasi aktörler, iş dünyasının temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve medya Batı demokrasilerini bile kıskandıracak demokrat ve sivil bir duruş ortaya koydu. Bu, Türkiye vatandaşı olarak hepimizi gururlandıracak bir tablodur.

***

Pensilvanya’nın eli silahlı hain çocukları 15 Temmuz’da ‘kötülük’ planladılar ama onlara inat bu ülkede iyi şeyler oluyor, olmaya başladı bile...

Önce ülkenin bütün renkleri darbeye karşı meydanlarda birleşti, sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan siyasi parti liderleriyle Beştepe’de güçlü bir birliktelik mesajı verdi. Şimdi Başbakan Binali Yıldırım siyasi parti liderlerini bizzat makamlarında, genel merkezlerinde ziyaret etti. Liderler siyasi rekabetlerini bir tarafa bırakarak bu kritik süreci birlikte yürütme konusunda kararlılık mesajı verdiler.

Daha da önemlisi Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam bir liderlik örneği sergileyerek önce bugüne kadar açtığı bütün davaları geri çektiğini, sonra da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Devlet Bahçeli’ye açtığı davaları geri çektiğini açıkladı. Ve sonrasında da Kılıçdaroğlu Erdoğan’a açtığı davaları geri çektiğini açıkladı.

Türkiye bu tabloyu çok özlemişti.

Malum Türkiye son yıllarda siyasi rekabetin ötesine taşan kıyıcı üsluplar yüzünden siyasette gerilim hatları oluşmuş ve giderek bu gerilim toplumda kutuplaşmaları derinleştirmişti.

Oysa biliyoruz ki sürekli gerilimlerin yaşandığı hiçbir toplumda barış ve kardeşlik ikliminin tesisi mümkün değildir. İnanıyoruz ki siyasette başlayan bu bahar havası, toplumda da gerilimleri azaltacak ve yarın hepimiz için daha güzel şeyler olacaktır.

***

Canımızı yakan 15 Temmuz gecesinin o kabus dolu felaket rüzgarının ardından, şu anda öylesine kıymetli bir zaman dilimi içinde bulunuyoruz ki bunun değerini kesinlikle bilmek durumundayız. Bir daha asla böyle bir fırsat elimize geçmeyebilir.

Düşünün ki daha düne kadar siyasi arenada ‘hainlik’ ve ‘diktatörlük’ suçlamaları havada uçuşuyordu. Ancak 15 Temmuz’da yeryüzünde bir eşi benzeri daha görülmeyen öylesine adi bir terör saldırısına muhatap olduk ki, bir anda gerçek Türkiye’yi hatırladık ve demokrasinin faziletini yeniden keşfettik.

Şu anda önümüzde çok daha zor bir yol var; Batı dünyasına bu darbe girişimini doğru argümanlarla, doğru bir şekilde anlatabilmek. Zira 15 Temmuz gecesi yaşadığımız darbe girişiminde tankların önüne çıkan sivil direnişin yazdığı demokrasi destanından daha değerli bir argüman olamaz. Gözümüzün önünde yaşanan bir gerçek var ki, maalesef demokrasi başkentleri o gece insanları öldüren, parlamentoyu bombalayan üniformalı teröristlerin doğrudan demokrasiyi yok etmek üzere sokağa çıktığını görmüyorlar ya da görmek istemiyorlar.

Şimdi içeride hakim kılmayı başardığımız dayanışma ve demokrasi iklimini demokratik dünyaya anlatmanın bir yolunu bulmalıyız, eğer Batı demokrasi aklını tümden kaybetmemişse...

YORUMLAR (8)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
8 Yorum