Dileyelim ki ‘makuliyet baharı’ kısa sürmesin...

AK Parti iktidarının özellikle son beş yılda hem kendi kuruluş ilkeleri hem de siyasal gerçeklik bağlamında yaşadığı rota değişikliğinin ardından, makuliyet işaretleri taşıyan bir kabine oluşturmasını açıkçası hiç beklemiyordum. Bu çerçevede toplumdaki makuliyet beklentisini güçlendiren en önemli etkenin kabinede yer alan Mehmet Şimşek ve Hakan Fidan isimlerinin altını çizmek gerekiyor.

Gerçi seçim öncesindeki mevcut hükümet yapısıyla, halen yaşanmakta olan ekonomik krizin yıkıcı etkisiyle mücadele etmenin de dış politikadaki sıkışıklığı aşmanın da imkan ve ihtimali yoktu.

Dolayısıyla bu kabinenin, seçimlerde AK Parti iktidarına yeni bir kredi açan toplumun beklentilerini dikkate alan bir duyguyla şekillendiğini söylemek herhalde çok da yanlış olmayacaktır. Bu çerçevede özellikle Mehmet Şimşek üzerinde yoğunlaşan beklentilerin karşılanmasının siyaseten mümkün olamayacağı yönünde eleştirilerde bulunan bazı ekonomistlerin görüşlerini de bir yere not etmekte yarar var.

Ama bir gerçek de var ki Türkiye’nin artık iktidarın son beş yılda uyguladığı irrasyonel politikalarla yoluna devam etmesi de mümkün değil. Nitekim Şimşek “Rasyonaliteye dönüşten başka çare yok” diyerek yeni bir rota çizmiş oldu.

Ancak hemen hatırlatalım, “rasyonaliteye dönüş”ün kesinlikle siyasi bir maliyeti olacaktır. Zira Mehmet Şimşek’in kamu mali dengelerini iyileştirecek tedbirler alması, reformlar yapabilmesi aynı zamanda ‘kemer sıkma’ politikalarını da beraberinde getirecektir.

Eğer akıl ve ekonomik gerçeklikler geçerli olacaksa, şu saatten itibaren maaşlarla ilgili kararlara Şimşek karar verecektir.

-Asgari ücretle ilgili popülist kararlar verilemeyecektir.

-Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim öncesinde memur maaşlarının asgari 22 bin lira olacağı vaadinde bulunmuştu, şimdi bunu hayata geçirmek de mümkün olmayacaktır.

-Aynı şeklide emekli aylıklarında ciddi bir iyileştirme ve intibak düzenlemesi sözü verilmişti, bunun nasıl gerçekleştirileceği de önemli bir sorun olarak iktidarın önünde duruyor.

-Kademeli emeklilik meselesi de bir başka bahara kalabilir.

Kısacası iktidarın bizzat kendi yarattığı enkazın acı gerçeği ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir şansı kalmadığının altını çizen Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, akla ve makuliyete itiraz eden iktidarın son dönemdeki halini şöyle tarif ediyor: “Ne hazin bir başlangıç! Çok doğru söylemiş Sn.Şimşek. Tam 4 yıldır bunu söylediğimiz için dış güçlerin aparatı, mandacı hatta terörist diye yaftalandık! Bir ucube ekonomik modeli nedeniyle ülke yüz milyarlarca dolar kaybederken, ülkenin rezervleri tükenirken, tarihin en kötü enflasyon baskısı yaşanırken, devletin bütçesi çarçur edilirken, millet fakirleşirken feryat ettik! Bir gün bile ‘bir dakika bu arkadaşlar ne diyor?’ diye soran olmadığı gibi en ağır hakaretlere maruz kaldık!”

Evet herkesin ittifak ettiği bir gerçek var ki makul bir kabine oluşturuldu, zaten millet de sandıkta iktidara güçlü bir kredi açarak iktidara enkazı kaldırma fırsatı sundu.

Eğer iktidar gerçekten ülkeyi bu kaostan kurtarmakta kararlıysa, bir kurtuluş umudu olarak ekonominin başına getirdiği Mehmet Şimşek’e geçici değil, uzun vadeli bir imkan sunmak zorunda.

İşte tam bu noktada birtakım endişelerin de altını çizmekte yarar var. Malum önümüzde bir yerel seçim var, özellikle AK Parti açısından hayati bir önem taşıyan böyle bir seçim öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomide rasyonaliteye dönüşün siyasi faturasını kabullenme konusunda nasıl bir tavır ortaya koyacak ve de ‘acı reçete’ye nereye kadar tahammül edecek doğrusu merak konusu…

Zira biliyoruz ki Erdoğan özellikle son yıllarda her seçim öncesinde popülist uygulamalara çok alıştı, dolayısıyla bu uygulamalardan vazgeçmesi hiç kolay değil.

Eğer geçmişte Naci Ağbal ve Lütfi Elvan örneğinde olduğu gibi ‘makuliyet baharı’ kısa sürerse, Türkiye’yi ekonomide çok daha zor günler bekliyor demektir ki bu zincirleme bir yıkımı beraberinde getirebilir.

Umarız iktidar da tehlikenin farkındadır, aklı ve ekonomik gerçeklikleri yok sayarak yeni bir ekonomik kaosa izin vermez…

YORUMLAR (38)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
38 Yorum