Kim demokrat Erdoğan mı Batılılar mı?
Yazı hayatıma başladığım ilk günden bu yana hep Batı standartlarında bir demokrasinin gerekliliğine inandım. Bu yüzden de Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi olmasına büyük önem verdim. Hala da evrensel anlamda demokratik değerleri önemsiyorum.
Ama 15 Temmuz gecesi darbe yapmaya kalkışan eli silahlı Haşhaşi çapulcuların vahşeti karşısında susan, hatta destek veren demokrasi başkentlerinin sergilediği ikiyüzlülüğün demokratlık değil, ‘demokrasi tiyatrosu’ olduğuna inanıyorum.
Meğer bugüne kadar numara yapmışlar... Eminim ki bu Haşhaşi teröristler başarılı olsalardı bir iki sahte gözyaşı döküp, hatta hiç buna bile gerek duymadan cuntacılarla kol kola girerek, yine demokrasi tiyatrosu sahnelemeye devam edeceklerdi.
***
Şu bir gerçek ki Avrupalı elitler demokrasiye ihanet etmişlerdir. Bugüne kadar burnundan kıl aldırmayan büyük demokrat edalarıyla Tayyip Erdoğan’a ilişkin akıl almaz sıfatlar ürettiler, demokrat olmamakla suçladılar. Ancak Batı’nın o anlı şanlı demokratları 15 Temmuz gecesi Haşhaşi cuntacıları görünce bütün demokrasi ezberlerini unutuverdiler. Meğer Batılılar için demokratlığın ömrü cunta kapısına kadarmış...
Kim ne derse desin, Tayyip Erdoğan darbe gecesi cuntacılara karşı ortaya koyduğu güçlü liderlik ve yaktığı sivil direniş ateşiyle Batılılar’a kelimenin tam anlamıyla demokrasi dersi vermiştir.
Kusura bakmasınlar ama tarih Erdoğan’ı terörist cuntacıları bitiren bir demokrasi kahramanı, Batılılar’ı da cunta yalakası olarak yazacaktır. Üzgünüm ama tarih bugüne kadar cuntacılarla iş tutanları hiçbir zaman ‘demokrat’ olarak kayda geçmedi. İnanmayanlar dünya tarihini yeniden okuyabilirler...
***
Hemen belirteyim, bu söylediklerimden kesinlikle bir demokrasi karşıtlığı anlamı çıkarılmamalı, tam aksine demokrasinin daha da içselleştirilmesinden yanayım. Kastettiğim Batılılar’ın demokratik ikiyüzlülüğüdür...
Tankların önüne çıkarak cuntacılara kafa tutan Türk halkı ve demokrasi adına darbecilere direnen Tayyip Erdoğan kazanmıştır, cuntacılardan medet uman Batı’nın ‘demokrasi tiyatrocuları’ demokrasi sınavını kaybetmiştir.
Evet Batı’nın demokrasi merkezleri darbeciler karşısında Türkiye’yi yalnız bırakmıştır. Ama inanıyorum ki Türkiye, Batı’ya rağmen demokrasi ve özgürlükler konusundaki istikametini bozmadan yoluna devam edecektir. Nitekim 15 Temmuz gecesi Haşhaşi çapulculara karşı tek tek bütün siyasi partiler, yazılı ve görsel medyanın tamamı ve Türkiye halkı hiçbir tereddüt göstermeden aynı demokrasi cephesinde omuz omuza durmayı başarmıştır.
***
Daha da önemlisi AK Parti, CHP ve MHP liderleri Beştepe’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında bir araya gelerek devletin Pensilvanya merkezli hainlerden temizlenmesi ve demokrasinin selameti için birlikte hareket etme iradesini ortaya koymuşlardır.
Bugüne kadar evrensel ölçekte tanımı yapılmış bütün demokrasiler darbecileri, cuntacıları, diktatörleri reddeder. Ama 15 Temmuz gecesi farkına vardık ki Batı’nın demokrat elitlerinin gizli ajandasında galiba başka bir tanım daha varmış. Öyle anlaşılıyor ki Batılılar’ın demokrasi kitabında, o gece halka silah çeken, parlamentoyu bombalayan Haşhaşi çapulcuları reddeden bir madde bulunmuyormuş.