Küçük adam’ ve IŞİD pazarlamacısı arkadaşları
Eski Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ile 300 kadar kişinin yayımladıkları bildiride Kur’an’ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkarılmasını savunmaları kelimenin tam anlamıyla bir küstahlık. Bu hastalıklı kafanın Avrupa tarihindeki kanlı örneklerini hepimiz biliyoruz. Bilindiği gibi Robespierre ve arkadaşları benzer bir yaklaşımla Fransa’da yüzyıl sürecek kanlık din-laiklik çatışmalarını yaşatmışlardı.
Anlaşılan şimdi de ‘küçük adam’ Sarkozy ve ahmak arkadaşları Kur’an üzerinden aynı şeytani düşüncelerini sergilemek istiyorlar. Müseccel bir İslam düşmanı olan Sarkozy, cumhurbaşkanı olduğu dönemde de yine “azınlık istibdadı” gibi ahmakça söylemleriyle Fransa’yı karıştırmış ve bir nefret objesi haline gelmişti.
***
Bu olayın Sarkozy ve arkadaşlarının küçük beyinlerindeki şeytani virüsün bir ürünü olduğunu söyleyerek geçiştirmek mümkün değil. Çünkü bu zihinsel sapkınlık hali, aynı zamanda IŞİD’çi katilleri besleyen ve büyüten bir özellik taşıyor. Hiç kuşkusuz böyle bir zırvalığın sonuç üretmesi elbette mümkün değil. Bu ahmaklığın ne Müslümanlar ne de Fransa nezdinde bir kıymeti harbiyesi olmayacaktır. Sadece demokrasi tarihine kara bir leke olarak düşülecek o kadar...
Bugün Fransa’da Müslüman Fransızların nüfusu milyonlara ulaşmış durumda. Ancak Fransa, Müslümanları henüz içselleştirebilmiş değil, daha da önemlisi Müslüman gençler eğitimsiz ve işsiz. Maalesef bu durum, özellikle IŞİD ve cihadist gruplar için elverişli bir ortam oluşturuyor. Bu yüzden de Müslüman gençler arasında antisemitist rüzgar giderek güçleniyor.
Fransa’da bazı çevrelerin, esas itibariyle uyum sorunun yarattığı bu problemin İslam’dan kaynaklandığını söylemeleri son derece yanlış ve tehlikeli bir yaklaşım. Oysa biliyoruz ki İslam tarihinin hiçbir döneminde Müslümanlar, Hristiyanların Hz. İsa’nın ölümüne yol açtıkları iddiasıyla “Tanrı katili” ilan ettikleri Yahudilere karşı ötekileştirici bir tavır içinde olmamışlardır.
Dolayısıyla bugün Fransa’da Müslüman gençler arasındaki antisemitist dalgayı İslam’la irtibatlandırmak tamamen bir cehaletin ürünüdür. Sadece Fransa’da değil, neredeyse bütün İslam ülkelerinde Yahudilere karşı oluşan negatif tavrın en önemli nedeni, bugünkü faşist İsrail yönetimidir. Hemen belirtmek gerekiyor ki, Filistin sorunu çözümlenmeden İslam toplumlarındaki öfkenin dinmesi çok kolay olmayacaktır. Maalesef İsrail yönetiminin bu zalim tavrı, aynı zamanda terör örgütlerinin istismarına imkan tanıyan tehlikeli bir iklim oluşturmaktadır.
***
Hal böyleyken, Sarkozy ve akılsız arkadaşlarının tamamen bir intikam duygusuyla böylesine bir rezalete imza atmaları, kelimenin tam anlamıyla IŞİD pazarlamacılığından başka bir anlam ifade etmemektedir.
Evet bu bildiri bütün Müslümanları yaralamıştır, ama en tehlikelisi de IŞİD ve benzeri terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürülmüş olmasıdır. Bu ahmak girişimi başlatanların görmediği bir gerçek daha var; intikam bildirisi Fransa’nın insan haklarına saygılı imajını yaralamıştır. Unutmayalım, Fransa’daki terör saldırısına Müslümanlar dahil bütün dünya birlikte karşı çıkmış ve örnek bir tavır sergilemişlerdi. İşte bu skandal bildiri insanların dayanışma duygularını da zedelemiştir.
Bu bildiriye karşı Türkiye’den verilen tepkiler onur vericidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na ve Temel Karamollaoğlu’na kadar en üst düzeyde yapılan açıklamalar bu zırvalığı mahkum eder niteliktedir. Ancak bu çerçevede YÖK’ün fakültelerde Fransızca bölümlerine öğrenci alınmayacağı yönündeki kararı doğrusu şık olmamıştır. Biz Fransızcayı çocuklarımıza, Sarkozy’yi memnun etmek için öğretmiyoruz ki böyle bir aptallığı bahane ederek kaldıralım.