Trump’ın yalaka Türk gazetecileri mutlu musunuz?
Bugün Ramazan’ın ilk günü, güzel duygularla merhaba demeyi ne kadar çok isterdim, ama katiller izin vermiyor ki... Kin ve nefret kusan söylemleriyle dünyayı karıştıran, neredeyse İslam’la savaş başlatacak düzeyde tahriklere başvurmaktan çekinmeyen ve aklından zoru olan ihtiyar Amerikalı, sonunda faşist İsrail yönetimiyle birlikte Filistin’de yeni bir katliama imza attı.
İsrail’in 70'inci kuruluş yıldönümünde ABD elçiliğini Kudüs’e taşıyan Trump, törene kızı İvanka Trump ve Yahudi damadı Jared Kushner, ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ve Dışişleri Bakan Yardımcısı John Sullivan’ı da gönderdi. Törene ayrıca 4 Cumhuriyetçi senatör katılırken, Demokratlardan hiçbir senatörün katılmaması dikkat çekiciydi. Bu arada her zaman olduğu gibi Avrupa’nın ‘döküntüler ligi’nde yer alan Çekya, Macaristan, Romanya, Avusturya ve Sırbistan ihanet töreninde yerlerini aldılar.
***
Kudüs’ün kalbine hançer saplayan bu durumu protesto eden Filistinlilerin üzerine İsrail askerleri ateş açtı ve silahsız 61 sivil hayatını kaybetti. 448 kişinin gerçek mermiyle yaralandığı vahşi saldırıda ikibine yakın sivil de yaralandı.
İsrail faşizminin insanları katlettiği bu insanlık dışı saldırıların yapıldığı gün ABD Başkanı Trump’ın attığı tweet’te “İsrail için büyük gün. Tebrikler” ifadelerini kullanması, tarihe bir insanlık suçu ve küstahlık olarak geçecektir.
Katilleri artık tanıyoruz, ancak gerek Batı dünyasından, gerekse İslam dünyasından ciddi bir tepki sesinin yükselmemesi insanlık adına utanç vericidir. Avrupa’nın Müslümanlara karşı tavrının yabancısı değiliz de, İslam ülkelerinin bu müptezel hali doğrusu kahredici... Galiba içinde ‘İslam’ kelimesi geçtiği için İslam ülkelerine gerçekte hak ettiğinden fazla bir anlam yüklüyoruz. Ama gerçek şu ki, bu ülkeler kelimenin tam anlamıyla zavallılar sürüsü... Neyse biz lanetledik, ne anlamı varsa...
Esas bu katliam vesilesiyle, Trump’ın başkan seçilişine güzellemeler yapan ve neredeyse kurtarıcı gibi karşılayan Türk medyasının sefaletini de konuşmak gerekiyor. Eminim şerefli Türk medyasının özellikle ağzı dualı yalaka gazetecileri Trump-Netahyahu ikilisinin Filistin’deki katliamlarını gördükçe herhalde çok mutlu olmuşlardır. Alın size Amerikan ‘derin devleti’ne meydan okuyan ‘yerli’ ve ‘milli’ Trump-Netanyahu Katliam Anonim Şirketi...
Gazze’de silahsız sivil gencecik insanların Hitler bozuntusu Netanyahu’nun kurşunlarıyla bir orman gibi kırıldığını gördükçe, Trump’a güzellemeler yapan ve sümüklü böcekler gibi etrafı kirleten ağzı dualı Türk gazetecilerin o utanç verici yazılarını hatırlıyorum ve öfkem bir kez daha bileniyor.
Türk basınındaki Trump yalakalarıyla ilgili kanaatimi abartılı bulanlar olacaktır. Aslında bir açıdan baktığınızda, “Bu sümüklü böceklerin ne anlamı var ki...” diyebilirsiniz. Ama o günleri hatırlayın, Trump’a en küçük eleştiride bulunmak bile neredeyse Türkiye’deki iktidara da karşı olmakla eş anlamlı görünüyordu. Hatta Trump’ı küçültücü ifadeler kullandığınızda ‘hain’ olma ihtimaliniz bile vardı.
Eminim o günlerde Türkiye’deki gazetelerde yayımlanan şu tür yazıları yeniden okuyup hafızalarınızı tazelediğinizde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız: “Amerika’daki savaş lobisinin Donald Trump’a yönelik kuşatması artık infaz aşamasına vardı. Bunun en açık kanıtı ise 22 Kasım 1963’teki John F. Kennedy suikastına ait belgelerin Trump imzasıyla kamuoyuna açıklanmasıdır.
***
Trump’ın da Kennedy gibi savaş karşıtı ve izolasyonist bir politikacı olması ‘derin devlet’in sabrını taşırmış görünüyor. Dünya kamuoyu, Kennedy’nin SSCB ile nükleer silahlanma yarışına karşı çıktığı ve Vietnam Savaşı’nı bitirmek istediği için savaş lobisi tarafından ‘tasfiye edildiğine’ inanıyor. Trump da denizaşırı savaş ve işgal maceralarından kaçındığından dolayı hedefte.”
Anladınız mı bu yaşlı bunak ne kadar insancılmış... Savaş ve işgal maceralarından kaçındığı için Amerikan ‘derin devleti’ onu infaz etmek istiyormuş... Türk medyasının bu küçük adamları için, Filistin halkının katledilmesi savaş ve işgale dahil değil anlaşılan...
Bir arşiv çalışmasıyla Trump sevdalısı gazetecilerin yazdıklarının bir dökümünü yapsak, eminim hepimizin evlerinin önünü kirletmeye yetecek kadar pislik çıkacaktır ortaya.