Tatsız-tuzsuz bayramlar

Bugün bir Ramazan Bayramı’na daha ulaştık çok şükür.

Genellikle çocuklukta yaşadığımız bayramları hatırlar ve “nerede o eski bayramlar” diyerek günümüzdeki bayramlardan memnuniyetsizliğimizi ifade ederiz.

Özellikle büyük şehirlerde ziyaretlerin azalmasından, bayram coşkusunun bulunmamasından, bayramların tatil fırsatı olarak görülmesinden şikâyetçi oluruz.

BÜYÜKŞEHİR YAŞAMI BAYRAM KÜLTÜRÜNÜ ZAYIFLATIYOR

Büyükşehirlerde yaşayan insanlar, işe geliş-gidişlerinde günde 2-3 saat zaman geçiriyorlar. İş yorgunluğuyla da birleşince evlerine yorgun ve bitkin olarak dönüyorlar. Eşlerin ikisi de çalışıyorsa eve gelmekle iş bitmiş olmuyor, karı koca ev işleriyle uğraşıyorlar. Çocukları varsa çocuklarıyla da ilgilenecekleri için aile dışı sosyal ilişkilere zamanları kalmıyor. Yorgunluk üst üste bindiği için, maddi imkanları uygun olanlar, bayram izinlerini tatilde değerlendirerek yorgunluklarını atmaya çalışıyorlar. Bu yaşam tarzı zamanla alışkanlık haline gelince, bayramların heyecanı da giderek azalıyor.

Küçük şehirlerde ve kırsal kesimde durum bu kadar endişe verici olmasa da büyükşehir kültürünün küçük şehirleri de zamanla etkilemesi kaçınılmaz. Nitekim buralarda yaşayan orta sınıfın bayram izinlerinde tatile çıkmaya başladıklarını da görüyoruz.

Öte yandan, “sanal” ortam, büyükşehir-küçük şehir ayrımı yapılmaksızın bulunduğumuz her yerde yaşamımızı etkiliyor. Yeni kuşaklar sanal aleme daldıkları için sıcak sosyal ilişkilerden uzaklaşıyorlar, uzaklaşma bayram kültürünü de etkiliyor. Sıcak sosyal ilişkilerin kısmen de olsa devam ettiği küçük şehirler şimdilik sanal ortamdan daha az etkileniyor.

BAYRAMLARIN SOSYAL FAYDALARI

Bayramların en önemli fonksiyonu insanlar arasındaki birliktelik, dostluk duygularını güçlendirmesidir. Bayramlar sadece hoşça vakit geçirmeyle değil, ilişkileri düzenleyip kişiler arasındaki sorunların giderilmesine vesile olur. Bayramda dargınlar barışır veya barıştırılır. Büyükler ziyaret edilerek saygınlıkları arttırılır.

Bayramların ikinci önemli fonksiyonu, sosyal dayanışmanın artırılmasıdır. Ramazan Bayramı öncesi zekât ve fitre sadakası verilir. Kurban Bayramı’nda kurban eti dağıtılır.

Bayramların bir önemli fonksiyonu da yeni kuşaklara geleneksel kültürün aktarılmasına vesile olmasıdır.

Bayramlar temizlik, bakım, onarım kültürünü de yaşatırlar. Bayramlarda bedenimizden başlayarak, evimizi ve çevremizi temizleriz.

Bayramlarda tüketim fazla olduğundan ticari hayat ve ekonomi canlanır.

Bayram vesilesi ile yapılan memleket ve akraba ziyaretleri iç turizmi ve kültür turizmini canlandırır.

Değişen bayram alışkanlıkları ile bayramların sıraladığımız sosyal faydalarının giderek azaldığını gözlemliyoruz.

BU GİDİŞ DURDURULABİLİR VEYA DEĞİŞTİRİLEBİLİR Mİ?

Büyükşehirlere nüfus akışının önüne geçilebilir hatta tersine göç başlatılabilirse olumsuz gelişmeler kısmen durdurulabilse de tamamen önlenemez. Çünkü bu tedbirlerle büyükşehir nüfusları azaltılsa da sanal etki durdurulamaz. Ayrıca büyükşehirlerde yaşayanlar için bu problemler devam edecektir.

Çağın gidişini değiştirmeyeceğimize göre, bayramların sosyal fonksiyonlarını ifa edecek, çağa uygun alternatif sosyal yaşam biçimleri geliştirmeliyiz.

ÇAĞIN GİDİŞATI HER YÖNÜYLE BOZULMAYA MI YOL AÇIYOR?

Çağın gidişatının sosyal yaşamı her yönüyle bozduğu tezi doğru değildir. Değişimin sosyal yaşantımızı güçlendirecek yönleri de vardır.

Görüntülü haberleşme imkanlarının olağanüstü gelişmesi uzak mesafeleri yok etti. Geçen asırda belki de bir ömür görüşemeyeceğimiz akrabalarımızla ve dostlarımızla saniyeler içinde görüntülü olarak görüşebiliyoruz.

Aynı şekilde, sosyal medya grupları üzerinden, dostlarımızla ilgili gelişmelerden anında haberdar oluyor, sevincimizi ve acımızı anında paylaşabiliyoruz.

Uzak olmayan bir gelecekte ışınlama yoluyla fiziksel birliktelik de gerçekleşirse şaşırmayacağız.

Öyleyse, gelişmeleri tümüyle olumsuz görmemeli, değişime ayak uydurmanın yolların bulmalıyız.

ÇAĞA UYUM SAĞLAYACAK ALTERNATİF BAYRAM KÜLTÜRÜ İHTİYACI

Günümüze uygun bayram kültürü oluşturmak için, uzun araştırmalara ve akademik çalışmalara gerek olmadan yapılabilecek, fiilen uygulandığını duyduğumuz, birkaç pratik öneri:

  • Toplu bayramlaşmalar: Bir kahvaltı veya yemekli toplantıda akrabalar, hemşehriler bir araya gelerek bayramlaşabilirler. Toplantı mekânı çocukların hayalinde iz bırakacak şekilde süslenebilir. Bu uygulama ile karşılıklı ziyaretler için ayrılacak zaman azalır ve daha fazla insan bir araya gelerek daha sıcak bir ortam sağlanabilir.
  • Apartman ve sitelerde toplu bayramlaşmalar: Büyükşehirlerde mahallenin, sokakların yerini apartmanlar ve siteler aldı. Apartmanın ortak alanlarında bayramı hatırlatıcı afişler süslemeler yapılabilir. Apartman ve sitelerde genellikle ortak toplanma mekanları bulunur. Sakinler ortak mekanlarda toplanarak bayramlaşabilir.
  • Şirketlerde yapılabilecekler: Bayram gelmeden önce, şirket çalışan ailesinin çocuklarına dönük resim, fotoğraf, kompozisyon yarışmaları düzenleyebilir. Bayramı hatırlatıcı afişler asılır. Arefe günü yarışmadan kazananlar için ödül töreni düzenlenir.
  • Turistik tesisler, yılbaşında yaptıkları gibi, özel süslemeler ve etkinliklerle bayram coşkusuna katkı sağlayabilir.

Çağa uyum sağlayacak alternatif bayram kültürünün geliştirilmesi için, asıl yapılması gereken; geniş sosyolojik araştırmalara dayanan gerçekçi ve uygulanabilir projeler geliştirmektir. Bu amaçla Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, Kültür Bakanlığı’na, STK’lara, Üniversitelere, İlahiyat Fakülteleri’ne ve sosyal bilimcilere büyük sorumluluk düşüyor. Bu konuyla ilgili akademik kongreler, arama konferansları, doktora tezleri yapılmalıdır.

Bu alanda geliştirilecek çözümler ve projeler yalnız Türkiye için değil, tüm insanlık için ufuk açıcı sonuçlara yol açacaktır. Sosyal dokumuz daha fazla bozulmadan, tüm sorumluları göreve, akademisyenleri ve kanaat önderlerini de bu konuda öncülük yapmaya davet ediyoruz.

YORUMLAR (10)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
10 Yorum