Güçlendirilmiş parlamenter sistem ne ola ki?
Türk tipi başkanlık sistemi tasarısı tartışılırken Ak Partililere “Tasarıdaki yetkiler ile Demirtaş ya da Kılıçdaroğlu’nun yarın bir gün başkan olmasını ister misiniz?” diye sorduğumda “olabilir, ne var bunda!..” diyen bir tane bile Allah’ın kulunu görmedim. Bu cevap bile bu hali ile başkanlık sisteminin ülkeye çok da hayır getirmeyeceğini en baştan gösteriyordu ama maalesef o gün en aklı başında dediğimiz insanlar bile oralı olmadı. Meclisin de bu hali ile taca atılacağını söylediğimde de kimse inanmamıştı; şimdi ise uygulamalı görüyoruz.
Muhalefet ise uzun bir süredir parlamenter sisteme geçişi konuşuyor ama eskisinin de çok matah olmadığı ortada…
Muhalefetin başkanlık sistemine karşı olduğunu anlıyoruz ama henüz tam olarak nasıl bir sistemi istedikleri konusunda açık ve net bir görüşleri ve ortak bir noktaları yok. Halbuki ülkemizin bir kere daha kervan yolda düzülür mantığı ile 5-10 yılını daha çöpe atacak zamanı yok.
Başkan ile BMM arasında nasıl bir denge kurulacak yoksa toptan eski sisteme mi geçilmek isteniyor, güçlendirilmiş parlamenter sistem ile ne kastediliyor tüm bunların kamuoyuna net bir şekilde anlatılması ve tartışılması gerekiyor.
Ben bu yazıyı kaleme alırken DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın açıklamaları ilk etap için umut verici. En azından şu ifadesi bence çok önemli: “Asla eski sistemin eksik demokrasisi ile yetinmeyeceğiz.”
***
Mesele sadece Erdoğan ve Ak Parti meselesi değildir mesele Türkiye meselesidir ve nasıl bir Türkiye istediğimizdir. Birbirine beş benzemezin tarifi ile yol bulunmaz, öncelikle bir mutabakat tesis edilmeli. Anladığımız o ki muhalefet, eğer seçimi kazanabilirlerse geçiş sürecinde emanetçi bir Cumhurbaşkanı istiyor. En azından Meral Akşener’in açıklamalarından onu çıkarıyoruz.
Ancak, unutmamak gerekir ki seçilecek isme şimdiden emanetçi gömleği giydirmek beklenmedik sonuçlar doğurabilir. Ülkemiz geçmişte atanmış(!) Cumhurbaşkanı ile “sizi o koltuğa biz oturttuk” diyenler arasında havada uçuşan bir anayasa kitapçığı yüzünden büyük bir krize girmiş ve ekonomik alanda yapılan reformların ve içilen acı ilacın kaymağını yemek Ak Parti iktidarına nasip olmuştu. Ki o dönemde sayın Akşener’de aktif siyasetin bir parçası idi.
Bu nedenle muhalefetin kamuoyu ile tamamen eski sisteme dönmek mi yoksa daha farklı bir sistem mi istediği konusunda net bir tavır geliştirmesi ve tasarısını kamuoyunun tartışmasına açması gerekiyor.
Önceden de yazdım, yine yazayım partisiz Cumhurbaşkanı sempatisini bir kenara bırakıp önümüze bakmakta fayda var. ABD örneğinde olduğu gibi Cumhurbaşkanı ile Meclisin görev alanları net şekilde çizilmeli. Başkan’ın mevcut haldeki gibi sınırsız yetki ve sınırsız sorumsuzluk kalkanı ile hemen her alanda tek yetkili olması durumunu dengeleyecek düzenlemeler yapılması gerekiyor ve daha önemlisi bazı bakanlıklar ve uluslararası misyon görevlerine gelecek isimler kesinlikle BMM onayından geçmeli ve meclise karşı sorumlu olmalıdır. Meclis gerekirse bu kişileri huzuruna davet edebilmeli ve hatta görevinden alabilmelidir. Ve yine başkanın kararname çıkarma yetkisi de belli alanların dışında kesinlikle olmamalıdır. Anayasada bu sınırlar net bir şekilde çizilmeli ve belirlenmiş çizgilerin dışına asla çıkılamamalıdır.
Sayıştay ve Danıştay gibi kurumlarında BMM kontrolünde olması düşünülebilir, sonuçta mecliste Başkanı destekleyen partilerde olacağına göre bu kontrolden sanırım kimse rahatsız olmayacaktır.
Kurulacak sistem, tüm ülkenin kaderine tek başına bir kişinin karar vermesine izin vermemelidir. Burada kastettiğimizin vali atamak olmadığı sanırım çok açıktır ve başka bir yerlere çekilmemelidir.
Muhalefetin, eğer iktidarı istiyorsa ne istediğini ve bunu nasıl yapacağını açıkça ortaya koyması gerekiyor. Aksi takdirde korkarım bu iş parti tüzüklerine giren ama ne hikmetse iktidar ya da ortağı olununca unutulan “seçim barajını kaldırma” vaadine dönebilir. Ve o emanetçi sanılan başkanın emanetçi değil de başkanlık sisteminin tüm avantajlarının kullanan bir kişiye dönüşmesine kimse engel olamaz!..
İşe buradan başlamak da fayda var!..