Okulları kapatmak açık tutmaktan daha hayırlı!

Bir buçuk yılı aşkın bir süredir diğer pek çok şey gibi eğitim de kısmen felç olmuş durumda. Aileler, çocuklar, öğretmenler herkes perişanlık içinde normalleşme için dua ediyor. Eve kapanma ile kapanmama arasındaki sıkışmışlık içinde kimse ne yapacağını bilemez durumda ve buna maalesef MEB de dahil. MEB bir sürü paydaşı memnun etmeye çalışırken kimseyi memnun edemiyor.

Gerçi ülke olarak bu haldeyiz. Aşılama sürecini tamamlayamadık ya da stratejiyi tüm dünya ile birlikte yanlış kurduk. Bu tür salgınlarda öncelikli olarak hastalığın yayılım alanını daraltmak olması gerekirken biz sanki tersini yaptık.

Pazartesi günü kademeli normalleşme adına ilkokullar hemen liseler önümüzdeki pazartesi denilerek eğitime açıldı. İlkokul çocukları önceki seferlerde olduğu gibi gene sürprizini gece yarısı baskın bir kararla öğrendi.

Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyerek devam edelim; MEB acilen okullardaki uzaktan-yakından eğitime bu yıl için son noktayı koymalı. İşi sündürmenin kimseye bir faydası olmayacaktır çünkü veli-öğrenci-öğretmen herkes bu süreçten inanılmaz şekilde yıprandı. Öğrenci okulun ve sınıfın havasını unuttu. Öğretmenler ise zaten olmayan mesai kavramını tamamen yitirmiş durumda. Gece yarısında, sabah namazında telefonlarına gelen öğrenci mesajlardan bunalmış durumdalar. Bir taraftan bir şey verememenin sıkıntısı ve diğer tarafta sürekli bir boğuşma hali.

Geçen haftalarda MEB yaptığı açıklama ile tek dönemlik sınav notu yeterli diyerek tüm süreç zaten sonlandırılmış idi. Karar öncesi canlı derslere katılım oranları %50’leri zor bulurken bu kararla neredeyse sıfırlanmış durumda. Bu da artık öğrencilerin kafaca okulu bitirdiklerini gösteriyor.

Bu nedenle iki-üç haftalığına okulları açar gibi yapmanın kimseye bir fayda vermeyeceği ortada.

Salgının başından beri MEB’in tavrı nedeniyle İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin istatistik peşinde koşmaları da işin cabası… Sanki istatistikleri uçurunca eğitim de beraberinde uçuyor. Şu kadar milyon saat canlı ders yaptık, katılım seviyesi %!?, şu kadar KTT testi uyguladık vs. vs.

İşin bir de özel okullar boyutu var, bir kısmı daha ilk aşamada önlemlerini alarak uzaktan eğitimi başarı ile götürdü. Başaramayanlar çok ciddi kayıplara uğradı. Hibrit uygulamada da kısmen başarılı göründüler. İşin maddi boyutları nedeniyle özel okulların tam açılma istemesi normal ama özellikle büyük şehirler için çok da doğru gözükmüyor.

Düşük nüfus yoğunluğu olan bölgelerde okulların kapalı olması baştan beri zaten yanlış idi ama olan oldu artık ve süreç geri dönülemez bir şekilde zarar gördü. Bugünden itibaren özel okulları memnun edeceğiz diyerek süreci 2 Temmuz’a kadar sündürmenin hiçbir anlamı yok.

MEB’de özellikle orta ve lise kademlerinde öğrencilerin %90’ı zaten derslerle bağını koparmış, eğitimin tüm paydaşları kafaca bitmiş durumdayken asıl yapılması gereken gelecek dönemin hazırlıklarına şimdiden başlamaktır.

MEB’in yapacağı en doğru hedef okulları Eylül itibariyle açabilmek olmalı ama bunu yaparken geçen seneki gibi havada bırakmadan yapması gerekiyor.

Öncelikle ağustos ayına kadar öğretmen ve öğrencilerin aşılanma süreçlerinin tamamlanması şart. Böylece okullar biraz daha gönül rahatlığıyla açılabilir.

Defalarca yazdık yine yazalım ders saati, haftalık ders yükleri, disiplin ve sınıf geçme yönetmelikleri konusunda da tam reform yapılacak dönemdeyiz ama bir türlü bunu beceremedik.

Hibrit sistemi yani canlı dersler ve yüz yüze dersleri de birbirine entegre edebiliriz. Katılım zorunluluğu ile bazı derslerin uzaktan eğitim yolu ile verilmesi düşünülebilir. Böylece okul içindeki zamanın bir kısmı sosyal-kültürel-sportif faaliyetlere ayrılabilir.

Yazıyı da çok uzatmanın alemi yok. MEB’den ricam bunca bıkkınlığın üzerine artık eğitimi biraz salalım, bu saatten sonra yapılacak hiçbir pansuman fayda etmeyecektir. Gelecek eğitim-öğretim yılı için gerçekçi ve uygulanabilir bir yol haritası çizelim ve öğrenci-veli-öğretmen tüm paydaşların kendilerini kafaca yenilemeleri için bir fırsat verelim.

Durup bir nefes almak ve zamanı gelince de “Vira bismillah” demek gerekiyor.

YORUMLAR (17)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
17 Yorum