TÜVTÜRK ve Dilek Sabancı

Memlekette memura %30, asgari ücretliye %55 zam yapılırken Devlet-i Aliye kendi alacaklarına yeniden değerlendirme oranı (?) –o da ne demekse- %122,6 zam yaptı. Korkudan 2 ay sonra olan araç muayenemi Aralıkta yaptırdım. 517 TL ödediğim araç muayenesi 1130 TL olmuş. Egzoz muayenesinden kaçamadım maalesef çünkü onu erken yapamıyormuşuz. Egzoz muayenesinde insaflı davranılmış 110 TL’den 180TL’ye çıkarken cezasının maşallahı var: 2850 TL iken 6227 TL olmuş.

Büyük mütefekkir ve romancı Kemal Tahir devlet için “Kanunlu eşkıya” tabirini kullanmıştı. Maşallah devletimizin eli cebimizden hiç çıkmıyor.

Kapınızda aracınız mı var, her gün altına bez isteyen çocuk gibi sizden para sızdırıyor. Cumhurbaşkanı yeniden değerlendirme yetkisini kullanmasa kapınızdaki üç kuruşluk arabanın vergisi bile 2-3 bin TL’yi bulacaktı. Trafik ve kasko fiyatlarının nereye gideceği zaten belirsiz. 2 yıl önce 165 TL olan DASK bugün 1500 TL, 700 Tl’lik kasko 5000 TL oldu. Şirketler serbest piyasa adı altında coştukça coşuyor.

Neyse biz başa dönelim. Kasko şirketleri belli bir risk altında bu nedenle piyasaya şartlarına göre bir şeyler istiyor. Bunu anlarım da TÜVTÜRK ne iş yapar da vatandaştan 1137 TL ister. 10 yıllık arabamın her muayenesinde far ayarı bozuk çıkıyor. Eee, düzeltsene kardeşim! Bende diyeyim ki helal olsun bir iş yaptı. 10-15 dakikalık muayeneye için bir aracın ortalama 10 bin km bakım ücretini istemenin neresi hakkaniyetli.

TÜVTÜRK ne imiş diye baktığımda “Türkiye'de periyodik araç muayenesinde yetkili ve görevli tek kuruluş olarak uluslararası standartlarda gerçekleştirdiği periyodik araç muayenesi hizmeti ile trafik ve araç güvenliğine katkı sağlamayı hedefleyen, konusunda uzman bir kuruluştur.”

Biraz Google araması yaptığımda araç muayenesinin 2004 öncesi devletçe ücretsiz yapıldığını görüyorsunuz. Sonra bu iş bir konsorsiyuma 552 Milyon dolar karşılığı 20 yıllığına devredilmiş. Bir de Alman ortak var. Almanlara karşı değilim de hani birileri her işin altında Almanya’yı görüyor ya onun için dedim. Doğru düzgün herhangi bir işçilik ve sarf maliyeti olmayan bu şirketin arada bir vergilerinin de silindiği haberleri var. Mesela 2021’de 767 Milyon TL’lik vergi borcu silinmiş şirketin.

Vatandaş ödemiş ama onlar ödememiş!..

Çalışanına çok mu para veriyor diye baktığımda internette dolaşan bilgiler doğru ise tepedeki birkaç kişi hariç şirket çalışanlarına öyle ahım şahım bir ücret ödemiyor ama şirket vergi borcunu ödememiş.

Salgın döneminde araç muayenesi iptal oldu da bizim mi haberimiz olmadı acaba diye baktım. 3 aylık bir uzatma verilmiş, bu süreçte kimse gitmese bile peşinden 45 gün içinde yaptırma zorunluluğu var. Yani yine totalde bir kaybı yok şirketin.

Pandemi döneminde pek çok şirketin vergi borçları silindi. Vergi borçlarının silinmesinde şahsen çok da bir sıkıntı görmüyorum. Devletin gerektiğinde kurulu şirketleri bir değer olarak koruması gerektiğine inanıyorum ama bunu halkın genelinden de esirgememek lazımdı.

Genel olarak çalışanların maaşları büyük bir hızla erirken ve Türkiye bir asgari ücretli cehennemine dönerken kimse asgari ücreti şu kadar yaptık diye övünmemeli.

Geçmişte bugün adına refah payı diye yapılan ücret artışları makul seviyelerde yapılsa idi bugün içinden geçtiğimiz kriz bu kadar büyük olmazdı.

10 yıl önce asgari ücretin 3-4 katı ücret alan milyonlarca insanın maaşları da asgari ücretin bir tık üstüne düşmezdi, emekli maaşlarının hali zaten ortada. Reel sektörde asgari ücretteki artışlar nedeni ile pek çok çalışanın maaşları aşağı düşmekte. Kalifiye elemanlarımız ise yurt dışına kaçıyor. Daha önce de yazdım herkes giden 2 bin doktoru konuşuyor ama çok daha büyük bir göçün diğer mesleklerde olduğunu nedense kimse görmek istemiyor. Kalan az sayıdaki yetenekleri elde tutmak için ise piyasanın çok üstünde ücretler verilmek durumunda kalınıyor.

Geçenlerde üç harfli bir markette çalışan eski bir öğrencim aynen şunları söyledi: “Okulu bıraktığıma çok memnunum, burada hem sigortam yatıyor hem de 4 yıl sürünüp kazanmak için çalışacağım parayı sürünmeden kazanıyorum” Aynı markette çalışan bir başka genç “Yarın, işe yeni bir arkadaş başlayacak. Arkadaş öğretmenlik bitirmiş ama ücretli öğretmenlikte burada alacağı paranın yarısını bile kazanamıyormuş. O yüzden bizde iş başı yapacak” dedi.

Devlet maaşını ödemediği üç harfli de çalışan özel sektör işçisine 8506 TL maaş +yol+yemek ücretini zorunlu tutarken kendi çalıştırdığı ücretli öğretmeni ise ders saati ücretine bu paranın altına çalıştırmakta bir beis görmüyor. Hoş kadrolusu da bu miktarın bir tık üstünü alıyor. Sonra da itibar diye ortada dolaşıyoruz.

Hepimiz biliyoruz ki bu ülkede itibar cüzdanınızın doluluğundan geçer. Baksanıza sevgili Dilek Sabancı 50 milyon dolarlık bir baraj koydu önümüze. En azından ben sondaki iki sıfırı silmeye hazırım Dilek Hanım bana iş verirse...

YORUMLAR (45)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
45 Yorum