Etlik Şehir Hastanesinde neler oluyor?

Oxford Üniversitesinden Prof. Bent Flyvbjerg mega projeler üzerinde çok değerli akademik çalışmalar yapıyor.

“Mega projeler ve risk: Hırsın Anatomisi”* isimli ortak yazarlı çalışmalarında şunları söylüyorlar: “Milyar dolarlık mega projeleri geliştirenler, bu projeleri onaylatmak ve inşa etmek için parlamentolara, kamuoyuna ve medyaya sistemik biçimde yanlış bilgi veriyorlar.”

Değerli okur bizde de öyle değil mi Allah Aşkına?

Üç haftadır Avrasya Tüneli’nin işletmecisinin raporundaki yanlış bilgileri yazdım. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının “ulaştırma KÖİ projeleri 2024 yılından itibaren kâra geçecek” temalı dezenformasyon grafiğini yazdım. Bilkent Şehir Hastanesi KÖİ yöntemiyle daha ucuz olacak denilen Sağlık Bakanlığı çalışmasındaki manipülasyonları ifşa ettim.

Prof. Flyvbjerg diyor ki dünya genelinde mega projelerin % 90’ı başarısızdır. Bu projeler başlangıçta öngörülen bütçe ve zaman içerisinde bitirilemiyor. Çünkü projeler büyüdükçe karmaşık hale geliyor. Karmaşık hale geldi ölçüde de fizibilite, ihale, sözleşme, finansman ve inşaat süreçleri zorlaşıyor.

Türkiye’de bu başarısızlığın standart örneği şehir hastaneleridir.

Şehir hastanesi programı ve şehir hastanelerinin inşaatları türlü sorunlar içermektedir?

Nasıl mı?

Gelin bir bakalım.

ŞEHİR HASTANELERİ PROGRAMI

2005 yılında yola çıkıldığında 2015 yılına kadar 43 bin 200 yatak kapasiteli 31 hastanenin KÖİ modeliyle yapılacağı ilan edildi.

İlk hastanesinin ihalesine 2010 yılında çıkıldı.

İlk hastane (Mersin Şehir Hastanesi) 2017 yılında açıldı.

Başlangıçta bu hastanelerin ismi “Entegre Sağlık Kampüsüydü.” Sayın Cumhurbaşkanı bir gün bir konuşmasında “Şehir Hastanesi” ismini kullandı.

Bu konuşmadan sonra da partili devlet memurları tüm resmi metinlerinde şehir hastanesi ismini kullanmaya başladılar.

Sanırım şehir dışında yapılan bu hastanelerin şehir için ne kadar önemli olduğu algısını yaratmak için bu isimlendirmeyi tercih ettiler.

Flyvbjerg’nin söylediği algı yönetimi tamda budur işte.

Bu arada KÖİ kapsamındaki hastane sayısı 18’e düştü. Çünkü Sağlık Bakanı 2018 yılında artık bu hastanelerin geleneksel yöntemle bütçeden yapılacağını açıkladı.

(Yani Bakan örtülü biçimde KÖİ yönteminin başarısız olduğunu ima etti.)

Bu arada 18 hastanenin 4’ü de hala açılamadı.

Etlik Şehir Hastanesi de ancak 28 Eylül 2022 tarihinde açılabildi.

Çeşitli yazılarımda şehir hastanelerinin fizibilite çalışmalarında ulaşım sorunu dikkate alınmamış ve hastanelerin açılmasından sonra ulaştırma ihtiyacının farkına varılmış dedim. Hastaneler açıldıklarında ulaştırma hatları eksik kalıyor genelde.

Etlik Şehir Hastanesi özelinde bakın başka neler eksikmiş!

TIBBİ EKİPMAN AÇIĞI

11-14 Kasım tarihleri arasında Devlet Malzeme Ofisi (DMO) Etlik Şehir Hastanesine tıbbi cihaz ve laboratuar malzemeleri satın alınması için ihalelere çıktı. DMO kısa bir süre içerisinde zeyilnameler yayımlayarak bu cihazların ve sarfa malzemelerin ihalelerinin süresiz olarak ertelendiğini ilan etti.

İlana bir takım itirazlar gelmiş. İnceleme sonucuna göre son teklif verme tarihi yeniden belirlenecekmiş.

Şehir hastaneleri anahtar teslimi projelerdir. Şirketler hastanelerin inşasının yanı sıra bunlara ilişkin mekanik, elektronik, elektrik ve elektro-güvenlik vb. sistemlerin temininden ve tesisinden, sağlık tesisini tefrişinden ve (dikkat!) tıbbi ekipmanın ve sarf malzemelerinin temininden sorumludur.

Şirketlerin sağlayacakları mallar, ekipmanlar, sarf malzemeleri ve diğer malzemeler hizmet şartlarına uygun nitelikte ve nicelikte olacaktır.

Şirketler yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla stoklarında yeteri kadar mali, sarf malzemesi, ekipman vb. diğer materyallerin bulunmasını sağlayacaktır.

Şirketler bu tedariki yaparlarken basiretli tacir gibi davranacaklardır.

Değerli, okur DMO’nun ihalelerinden sonra benim kafam karıştı.

Ne yani Etlik Şehir Hastanesinin işletmecisi basiretli tacir gibi davranmamış mı şimdi? Sorumlusu olduğu tıbbi cihazları ve sarf malzemelerini tedarik etmemiş mi?

Hastane sözleşmeye göre temin edilmesi gereken cihazlar ve sarf malzemeleri olmadan mı açılmış?

2011 yılındaki ihale sonucuna göre şirkete yılda yaklaşık 138 milyon avro kira ve 111 milyon avro hizmet bedeli ödenmesi gerekiyor.

Hastane önemli eksikliklerine rağmen bu ödemeler bir an önce başlatılsın diye mi açılmış acaba?

Bu hastanenin kabulünü yapan partili memurlar sözleşmedeki hizmet şartlarını bilmiyorlar mıymış?

Bunlar şimdilik benim aklıma gelen deli sorular.

Bitmedi.

Devam edelim.

SÜRELER

Hastanenin ihalesi 24 Haziran, 2011 tarihinde yapıldı. Temeli de 23 Ekim 2013 tarihinde atıldı.

Temel atma töreninde “sözleşmeye göre 42 ayda kampüsün yapımının tamamlanacağını” söyleyen dönemin Başbakanı “fakat 42 ay bana fazla geldi. Astaldi ve Türkerler burada. Şimdi bu süreci biraz aşağıya çekelim. Kendilerine bir teklifte bulundum: 42 aydan 30 aya çekiyoruz” dedi.

Vazgeçtim inşaatın Başbakanın belirlediği sürede (23 Nisan, 2016) bitirilmesini, sözleşmeye göre belirlenen sürede de (23 Nisan, 2017) bitirilemedi.

Sözleşmede öngörülen süreden 5 yıl 5 ay geç bitirildi. Hem de eksiklikleriyle.

Bu gecikmenin bir yaptırımı olacak mı?

Temel atma töreninde Hastanenin yatak kapasitesinin 3 bin 566 olacağı söylenmişti. Açılışta yatak sayısının 4 bin 50 olduğu söylendi. Fizibilitede öngörülen yatak sayısından 484 daha fazla.

Öngörülen süre tutmamış. Öngörülen kapasite aşılmış. Bütün bunlar olduktan sonra öngörülen maliyetin tutması mümkün mü?

Bu arada aklıma bir parmak çocuk sorusu geldi.

Biliyorsunuz bu projelerin finansmanı finansal kuruluşlar tarafından sağlanıyor.

İnşaat süresi bu kuruluşlar kredileri zamanında vermedikleri için mi uzadı?

Yoksa ortaklar Hastane için aldıkları kredileri başka projelerinde kullanıp Hastanenin yapım süresini mi uzattılar?

(Malum projenin İtalyan ortağı Astaldi iflas etti.)

Her iki durumda da Sağlık Bakanlığı yetkilileri konuya uyanmadı mı? Uyandıysa ne yaptı?

İnşaatı gecikmiş 4 hastane daha var.

Benzer soruları onlar için de sorabiliriz.

Günün sonunda bu projelere başarılı mı diyeceğiz? Başarılı ise kimin için?

Ama benim için olmadığı kesin.

İyi pazarlar.

Bent Flyvbjerg, Nils Bruzelius & Werner Rothengatter. 2003. Megaprojects and Risk: An Anatomy of Ambition. Cambridge University Press

YORUMLAR (26)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
26 Yorum