Boeing, SpaceX, Rusya

Geçen hafta Cuma günü Rusya’nın savunma ve uzay işlerinden sorumlu bakanı ve başbakan yardımcısı Yury Borisov önümüzdeki Nisan ayında NASA ile sözleşmelerinin biteceğini ve artık NASA astronotlarını Uluslararası Uzay İstasyonu’na götürüp getirmeyeceklerini söyledi. Türk basını ise her zaman olduğu gibi konuyu biraz abartarak “Rusya’dan ABD’ye büyük darbe” başlığı ile verdiler. Halen Rusya astronot başına NASA’dan 81 milyon Dolar alıyor. Daha fazla bir fiyat ister, NASA’da verir ve yine gider gelir. Üstelik Rus kozmonot ve NASA astronotları çalışmalarını hem uzayda hem de yerde hep birlikte yürütüyorlar. Yani darbelik bir durum yok. Fiyatı yükseltir ve yine gider gelirler.

18-09/02/ekran-resmi-2018-09-02-224045.png

Ancak bu açıklamanın NASA’ya insanlı uçuşlar konusunda biraz daha acele etmesi konusunda baskı oluşturağı kesin. Nitekim Amerikalılar hiçbir bilimsel konuda Rusya’dan geri kalmayı sevmez. Bilindiği gibi 2003 yılında Columbia Uzay Mekiği’nin uzaydan dönüşte infilak etmesi sonucu NASA uzun süre insanlı uçuşlara ara vermiş ve yıllar boyunca bu kazanın nedenlerini araştırmış ve kaza raporlarının analizinden sonra elinde kalan mekiklerle son bir kaç uçuş daha yapmış ve neticesinde bütün uzay mekiklerini emekliye ayırmıştı. 2011 yılından beri NASA, astronotlarını uzaya hep Rus Soyuz araçlarıyla gönderiyordu. Nisan 2019’da ise NASA ile Rusya’nın sözleşmesi bitiyor.

Ancak NASA’nın planları başka idi. Çünkü 2017 yılına kadar Being ve SpaceX şirketlerinden insanlı uçuşlar için teklif almış, hem de bu şirketlere 6,4 milyar dolar yardımda bulunmuştu. Eğer SpaceX ve Boeing şirketleri verdikleri sözü tutabilseler ve zamanında teknolojilerini tamamlasalardı NASA’nın da bu duruma düşmesine gerek kalmayacaktı. NASA bu görevi SpaceX ve Boeing şirketlerine vermişti. Bir de sahibi Türk olan Sierra Nevada şirketinin ‘Dreamchaser’ uzay mekiği vardı. Fakat testleri geçemediği için insanlı uçuş yerine kargo uçuşları yapmasına izin verildi. SpaceX 2017 yılında ilk insanlı uçuşları planladı ancak yapılan testlerde astronotların kaza ve hayatta kalma oranlarının riski yüksek olduğu için henüz insanlı uçuşlara başlayamadı ve insanlı uçuşlar süresiz ertelendi. Ancak 2019’un ortalarına doğru test uçuşları yapabilecekler. Uzay İstasyonu’na gidip gelmeleri için daha bir kaç yılları var. Bu durumda Rusya’nın Soyuz uzay araçlarına bir kaç yıl daha mahkum olduklarını görüyoruz.

***

Benim ilk başlarda anlamakta zorlandığım bir mevzu da NASA’nın Elon Musk’ın şirketi SpaceX’e 1,4 milyar Dolar verirken Boeing’e 4 milyar dolar vermesiydi. SpaceX şirketinin başarıları ortada. Türkiye’ye bile gelip hükümetten bundan sonraki Türk uydularını uzaya göndermek için anlaşma yaptı. Uzaya defalarca uydu ve uzay aracı fırlattı. Uzay İstasyonu’na kargo taşıdı. Buna karşılık Boeing’in görünürde uçak üretmek dışında bir faaliyeti yoktu. Uzaya insan gönderecek teknolojisi de henüz yok gibi duruyordu. Neden 3 milyar dolar fazla destek aldığını merak ederken, üst düzey bir Boeing çalışanı ile bir uzay konferansında karşılaştım ve kendisine bu soruyu sordum. Kendisi sosyoloji üzerine doktora yapmış ve Boeing’in uzaya göndermek için inşa ettiği uzay araçlarının iç tasarımını yapıyormuş. Uzaya giden 539 kişi ile röportajlar yapmış ve onlardan aldığı bilgiler ışığında astronotların en rahat edeceği iç tasarımı yapmaya çalışıyormuş. Kendisinden aldığım bilgilere göre Boeing NASA’dan ziyade Amerikan Savunma Bakanlığı ve Hava Kuvvetleri için uzay teknolojileri geliştiriyormuş ve kullandıkları teknoloji daha da ileri bir teknoloji imiş. O sebeple ayrılan kaynağın fazla olması da normalmiş.

***

NASA’nın emekliye ayırdığı uzay araçlarından birisi de Endeavour Uzay Mekiği idi. 2012 yılının Nisan ayında Los Angeles’ta bütün okullar dersleri iptal etmiş ve öğrenciler okul bahçelerine çıkmıştı Nerdeyse bütün işler durmuş, herkes çalıştığı binanın çatısına çıkmıştı. Halk sokakları doldurmuş, otoyollar araba parkı haline dönüşmüştü. Televizyon kanalları normal yayınlarını kesmiş, bu olaya odaklanmıştı. Fırsatı olanlar ise Los Angeles’ı tepeden gören Griffith Gözlemevi’nin içinde bulunduğu Griffith Parkı’nı tıklım tıklım doldurmuştu. Beklenen misafir ise uzay uçuşlarını tamamlayıp emekliye ayrılan ve Los Angeles’ta California Bilim Merkezi’ne getirilecek olan uzay aracı Endeavour idi. Bu kadar insan emekli uzay mekiğini son yolcuğuna uğurlamak için toplanmıştı.

O sıralar bilgi-İşlem müdürü olarak çalıştığım şirketin penceresinden Pasifik Okyanusu’na doğru bakıyor, bir yandan da TV kanallarını kontrol ediyordum. Sonra ufukta beyaz bir nokta belirdi. Yaklaştıkça büyüdü. NASA’nın uçaklarından biri ve üzerine monte edilmiş uzay aracı Endeavour Los Angeles semalarına batı tarafından giriş yapıyordu. İki tane F16 uçağı da ona eşlik ediyordu.

Uçak oldukça alçaktan uçarak Los Angeles şehir merkezine, oradan kendisinin doğduğu NASA JPL’e, oradan Mount Wilson Gözlemevi‘ne, Griffith Gözlemevi’ne, Venice sahillerine, Universal Stüdyoları’na, Dodgers Stadyumu’na uğradı. Halkın sokaklara dökülmesini gören uzay aracı, istek üzerine Los Angeles üzerindeki turunu birkaç kez tekrarladı ve son olarak Los Angeles Uluslararası Havaalanı LAX’e indi.

Ancak asıl yolculuk şimdi başlıyordu. Havaalanından ebedi ikametgâhı Kaliforniya Bilim Merkezi’ne (California Science Center) getirilecekti. Lakin uzay aracı o kadar büyüktü ki, sokaklara sığmadı. Yaklaşık 10 km daha yolu vardı. Belediyeler, polis, itfaiye ve NASA yetkilileri beraber çalışarak uzay aracı Endevaour’ın geçeceği güzergahta bütün trafik ışıkları sökülüyor, ağaçlar kesiliyor, reklam tabelaları indiriliyor, sokak lambaları kaldırılıyor ve uzay aracı geçtikten sonra geriye yerleştiriliyordu.

***

Uzayda saatteki hızı 40 bin km’ye kadar çıkan Endeavour, belki de hayatının en yavaş yolculuğunu yapıyordu. Öyle ki 10 km’lik yolu ancak 7 günde gidebildi ve 10 milyon dolara mal oldu. 25 kez uzaya gidip gelmiş, Hubble Uzay Teleskopu’nu tamir etmiş ve uzayda 40 milyon km yol yapmış Endeavour’u görmek bana da bilimsel araştırmalarım için ilham verdi. Yol boyunca gidip kendisiyle ‘selfie’ çektirdim.

O gün bu gündür Türkiye’den gelen misafirlerime Hollywood, Disneyland, Universal Studios gibi yerlere değil bilime ve astronomiye alakalarını artırmak için Kaliforniya Bilim Merkezi’ne gitmelerini Endeavour Uzay Mekiği’ni ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.