Hayaldi, gerçek oldu!
Neredeyse bütün bilim-kurgu ve uzay filmlerinde yapay zeka ürünü bir robot vardı. 2001: A Space Odyssey filminde HAL 9000, Terminatör’de Skynet, Interstellar’da (Yıldızlararası) Kipp ve Tars, Her filminde Samantha, Yıldız Savaşları filminde BB-8 bunlardan bazıları. Ancak filmlerdeki bu robotlar artık kurgu ve hayal değil: hayaldi, gerçek oldu! Uluslararası Uzay İstasyonu’nun artık yeni bir astronot çalışanı var. Geçtiğimiz cuma günü SpaceX tarafından uzaya fırlatıldı ve yakın bir zamanda görevine başlayacak. Adı da CIMON.
CIMON (Crew Interactive Mobile Companion) Airbus ve IBM tarafından Avrupa Uzay Ajansı’nın astronotlarına Uluslararası Uzay İstasyonu’nda günlük görevlerde yardımcı olacak bir yapay zeka asistanı olarak tasarlandı. Basket topundan biraz büyük olan yapay zeka robotu yerçekiminin hissedilmediği ortamda havada kalıp, etrafındaki nesneleri algılayıp, pozisyonunu ayarlayabiliyor ve astronotları takip edip, peşlerinden gidiyor.
CIMON ilk etapta Alman astronot Alexander Gerst ile birlikte çalışacak. Gerst’in sesini ve yüzünü tanıyor. Bu yaz Uluslararası Uzay İstasyonu’nda Gerst’in üç farklı görevi tamamlamasına yardımcı olmak için eğitildi. Airbus tarafından “uçan beyin” olarak tanımlanan CIMON, türünün ilk örneği olacak ve uzayda yalnızlık çeken astronotların sohbet edecekleri bir ‘meslektaşı” haline gelecek. CIMON astronotların günlük vazifelerini ve talimatlarını okuyarak, ekranda metin veya video göstererek yardımcı olacak ve soruları cevaplayacak. İnsanlığın şimdiye kadar ürettiği bütün veriyi anında mürettabatın önüne getirecek. Ayrıca, astronotların ruh hallerini algılayabilecek ve bu bilgileri onlarla daha iyi etkileşim kurmak için kullanacak.
CIMON jeofizikçilerin uzay istasyonundaki kristalleri incelemesine yardımcı olacak, video verilerini kullanarak Rubik küpünü çözecek ve yapılan tıbbi deneyleri kayıt altına alacak, eksiklikleri algılayıp mürettebatı uyaran “akıllı kamera” rolünü oynayacak.
CIMON yapay zeka ve makina öğrenmesi modelleriyle sürekli akıllanan bir robot olacak. Dünya ile bağlantısı hiç kesilmeyecek ve yeni bilimsel gelişmeleri sürekli takip edecek ve astronotları bilgilendirecek. Makina öğrenmesi modelleriyle hatalarından ders alacak, yaptığı hatayı bir daha tekrar etmeyecek ve kendisini sürekli geliştirecek.
Yapay zeka platformu olarak IBM Watson’ı ve IBM bulut yazılımını kullanacak olan CIMON bu sistem sayesinde kendini yönlendirmeyi ve hareket etmeyi öğreniyor. Watson yapay zeka teknolojisinin yardımıyla bilgi biriktiriyor ve insanları tanımak için eğitiyor.
CIMON bu projede başarılı olursa gelecekte yapılacak Ay ve Mars seyahatlerinde de kullanılacak, böylelikle bilim-kurgu filmleri tam olarak gerçekleşmiş olacak. Gerçi Yıldızlararası filmi gerçekten fizik biliminde var olan teorilere göre yapılmıştı. Filmin yönetmeni Christopher Edward Nolan olsa da gerçek beyin geçen yıllarda LIGO dedektörleri ile kütleçekim dalgalarını keşfederek Nobel Fizik Ödülü’nü alan Prof. Kip Thorne idi. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nde astrofizik profesörü olan Thorne, 2005 yılında bu projeye başlamış, filmde fizik bilimine ters ve fantazi hiçbir şey olmayacağını, her bir sahnenin gerçek fizik biliminde var olan teoriler ve kanunlar çerçevesinde yapılacağına karar vermişti. Yapım şirketleriyle problemler yaşayan Thorne en sonunda Christopher Nolan yönetiminde bu filmi çekmeyi başardı ve bu filmin arkasındaki bilimi bir kitap yazarak açıkladı. Film yapımında karadeliklerle alakalı yaptığı bilgisayar modelleri bilimde çığır açacak buluşlara imza attı ve bu sayede yüzlerce akademik makale yazarak bilime katkı sağlamış oldu. Bilim-kurgu filmleri gerçekten bilim olmasa da insanların bilime merakını canlı tutuyor ve eninde sonunda birileri çıkıp bir zamanlar hayal olan şeyleri gerçeğe dönüştürüyor.