Ismarlama Bebek

Geçtiğimiz hafta bilim dünyasında en çok konuşulan mevzu şüphesiz NASA’nın Mars yüzeyine indirdiği uzay aracı InSight idi. Bilim insanları işi gücü bırakmış Mars’a inecek aracı takip ederken Çin’den gelen bir haberle sarsıldılar. Çinli bilim adamı He Jiankui, CRISPR ile genlerini değiştirdiği bebeklerin ilk kez dünyaya geldiğini iddia ediyordu. “İki güzel küçük Çinli kız, Lulu ve Nana, birkaç hafta önce diğer bebekler kadar sağlıklı bir şekilde ağlıyorlardı” dedi. Bu iddia henüz resmi olarak doğrulanmış değil, ancak gen düzenlemesi ile ilgili devam eden ahlâki tartışmaları alevlendi. Tıpta çok tartışılacak ve çığır açacak olan bu açıklamaya Dünya’dan tepkiler yağdı. Tohumların, bitkilerin ve gıdaların genleriyle oynayan ve bunda zerre sakınca görmeyen bilim insanları ve üniversiteler insan geninin değiştirilmesini şiddetle eleştirdiler ve ahlâki bulmadıklarını belirten açıklamalar yaptılar.

He Jiankui ABD’de Rice ve Stanford üniversitelerinde eğitim almış ve ülkesi Çin’e dönüp Shenzhen’deki Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde bilimsel araştırmalar yapıyor. Doğurganlık tedavisi sırasında yedi çift için embriyoların genlerini değiştirmiş ve şu ana kadar tek bir tanesi hamilelikle sonuçlanmış. Ancak bu çiftlerde babaların tamamı AİDS virüsüne sahip ve bu hastalığın bebeklere bulaşmaması için genleriyle oynamış. İlk önce farelerde ve sonra maymunlarda denemiş ve bunlarda hiçbir yan etki veya anormallik olmadığını görmüş. Fareler ve maymunlarda başarıya ulaşan yöntemi insanlarda da denemeye karar vermiş ve sonunda başarmış. Yaptığıyla gurur duyuyor ve bilime katkı sağladığını söylüyor.

Geçtiğimiz yıl Los Angeles’ın doğu tarafında faaliyet gösteren bir şirket için ilginç bir bilgisayar programı yazmıştım. Onlarca çalışanı olan bu şirket, çalışanlarını ve müşterilerini saniyesi saniyesine takip etmek, gelir-gider ve günlük faaliyetlerini dev ekranlardan canlı görmek, alım-satım işlerini anında muhasebe programına transfer etmek ve faturaların otomatik oluşturulmasını ve daha birçok detay istiyordu. Program bittiğinde şirket sahibi çok memnun oldu ve yazdığım programdan sonra birçok kişiyi başka işlere atadığını, çünkü program sayesinde onlara gerek kalmadığını söyledi ve beni yıl sonunda verecekleri şirket yemeğine davet etti.

Yemekte yanıma bir bayan oturdu. Tanışma faslından sonra herkes mesleğini söyledi. Bu hanım ise biraz şakayla karışık “Ismarlama Bebek” işinde olduğunu söyledi. İlginç meslekler duymuştum lakin ilk defa ısmarlama bebek yapan birisiyle tanışıyordum. Bilimsel meselelere duyduğum şiddetli merakım ile kendisine sorular sormaya başladım. Bir tüp bebek merkezinde üst düzey yönetici imiş. Aileler geliyor ve istedikleri bebeğin özelliklerini sıralayıp sipariş veriyorlarmış. Hatta o kadar ileri gitmişler ki; eğer aile erkek bebek isterse, babadan sadece Y kromozomunu alıyorlarmış. Bebeğin göz ve saç rengine kadar her şeyi belirleyebiliyorlarmış. Gebelik sürecinde annelere uygulanan tedavileri büyük bir titizlikle kayıt altına alıp, bütün verileri yapay zeka ve makina öğrenmesi algoritmalarına tabi tutarak, başarısız olan hamilelikleri en aza indirgemeye çalışıyorlarmış. Bunları duymuş birisi olarak Çinli bilim adamının açıklamasına şaşırmadım.

***

Bilim insanlarının genlerde oynama işine karşı çıkma nedenlerinden birisi de bu iki bebeğin genleri üzerindeki değişimin ileride nasıl bir yan etkisi olacağını henüz kestiremiyor olmaları. Ancak anne karnındaki bebek üzerinde çalışmak ve oynamak yeni bir şey değil. Bilime göre bebek henüz doğmamış ise kürtajla alınmasında bir sakınca görülmüyor. Bazı ülkelerin kanunlarında boşluk var. Tam net olarak belirlenmemiş. Birçok ülkede anne karnındaki bebekle oynamak serbest, ancak genleriyle oynamak suç.

Bir de işin dini boyutu var. İslâm’a göre anne karnındaki bebek 120 günlük olunca bir melek gelip ruhunu üfler ve cinsiyetini belirler. Bu saatten sonra o da bir insandır ve aldırılması veya kasten öldürülmesi cinayettir. Önemli bir mazeret ve sebep bulunmadıkça embriyonun, 120 günden önce de düşürülmesi câiz değildir. Los Angeles’ta birçok kürtaj kliniği var. Ortaokul veya lise öğrencisi kızlar hamile kalırlarsa veya istenmeyen hamileliklerde bu kliniklere gidip çok da fazla soru sorulmadan kürtaj yaptırabiliyorlar. Lakin bu kliniklerin önünde dini dernekler nöbet tutuyor ve sürekli protesto gösterileri yapıyorlar ve içeri giren kadınlara kürtaj yaptırmanın cinayet olduğunu, bir an önce bu işten vaz geçmelerini söylüyorlar. Tabi bir de “benim vücudum, benim kararım” deyip doğmak üzere olan çocukları bile aldıranlar var. Öte yandan genlerle oynamak Yaratıcı’nın işine karışmak veya O’nun yarattığını beğenmemek olduğu için sakıncalı bulunuyor.

Embriyonun DNA’sı ve genleriyle oynamanın insanlara korkunç görünen tarafı ise: bu teknolojinin yanlış insanların eline geçmesi ve ısmarlama bebek piyasası. Hükümetler ve bazı özel şirketler milletlerin gen haritasını zaten çıkarmış durumda. İnternet üzerinden bazı şirketlere başvurup, tükürük veya saç telinizi gönderip nerede kaç akrabanız var öğrenebiliyorsunuz. Bu sayede kendi bilgilerinizi de veritabanına yüklemiş oluyorsunuz. Buna ek olarak matematikte veya spor gibi dallarda çok başarılı olan kişilerin genleri de biliniyor. Aileler yarın matematikte süper zeka olan bir bebek siparişi verip, embriyo halindeyken genlerini değiştirebilirler. Bu özellik kalıcı olacağı ve gelecek nesillere aktarılacağı için X-Man filmindeki gibi mutant insanlar etrafımızda olacak. Bu mutant dostlarımız iş bulma konusunda normal insanlara göre daha avantajlı olacak. Bu durumda normal insanlar da Antalya’da seralarda domates üreten çiftçiler gibi mecburen mutant olma yoluna gidecekler. Bilindiği gibi seralarda yetiştirilen domateslerin tohumu İsrail’den alınıyor. Bu genleriyle oynanmış tohumların özelliği çok fazla ürün vermesi. Ancak bu domateslerin çekirdeklerinden yeni tohum elde edemiyorsunuz. Çünkü bu çekirdekler kısırlaştırılmış ve her yıl mecburen yeni tohum alıyorsunuz. Eğer bu tohumları kullanmazsanız üretiminiz az oluyor ve piyasada tutunamıyorsunuz. Yani genleriyle oynanmış tohumlara muhtaçsınız.

Genetiği oynanmış ve mutant hale getirilmiş süper insanların beynine bilgisayar teknolojisi ile de insanlığın şu ana kadar ürettiği bilgi yüklendiğinde süpermenler, X-Menler, örümcek adamlar film olmaktan çıkıp gerçeğe dönecek gibi görünüyor.

18-12/02/ekran-resmi-2018-12-02-231152.png

18-12/02/zafer-acar.jpg

YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
1 Yorum