Kuantum, Uzay, Yapay Zeka

Geçtiğimiz ay üniversitemizin fizik ve astrofizik bölümü öğrencileri ile Kaliforniya Eyaleti’nin Santa Barbara şehrinde bulunan Google Kuantum Bilgisayar Araştırma Laboratuvarı’na teknik bir gezi düzenledik ve yetkililerden kuantum bilgisayarların teknik özellikleri, çalışma prensipleri ve gelecekte neler vaad ettikleri hakkında teferruatlı bilgiler aldık.

Kuantum bilgisayarlar teknik olarak henüz tam istenilen seviyeye ulaşmadı. Lakin çok yakında hayatımızda çok mühim bir yer işgal edecek. Beklenenden çok daha yakın bir süre sonra bugünkü kullandığımız bilgisayarlar artık yavaş yavaş yerlerini kuantum bilgisayarlara bırakacak gibi. Laboratuvarda kuantum bilgisayarlarda büyük mesafeler kat edildiğine şahit oldum. Hatta D-Wave and IBM şirketlerinin kuantum bilgisayarları internet ortamından erişime açtıklarını ve Google’unda yakın zamanda bu kervana katılacağını öğrendik.

19-05/05/4x.jpg

Fizikçiler buhar makinaları ve termodinamik kanunları ile buharlı makinaları keşfetti. Bu endüstri devrimini başlattı. Yine fizikçiler 1960’lı yıllarda mini transistörleri keşfettiler ve bu sayede uzay kapsülleri, uydular ve bilgisayarlar geliştirildi. Sonra insanlık Ay’a bu bu transistörler sayesinde inebildi.

Şimdi bilgisayar dünyasında yeni bir devrim bekleniyor: kuantum bilgisayarlar. Kuantum bilgisayarların çözemediği şifre, kıramadığı kod yok. İstihbarat servislerinin kuantum bilgisayar kullanarak erişemedikleri hesap, ulaşamadıkları email yok. Dolayısı ile yeni hayatımızda özel hayatın gizliliği diye birşeyde yok. Her bir saniyemiz, her bir hareketimiz kayıt altında. Zaten kredi kartı kullanımının bu düzeylere gelmesiyle yaptığımız alışverişler kayıt altında. Akıllı telefonlarla sürekli konum bilgilerimiz, gezdiğimiz yerler kayıt altında.

Kuantum bilgisayarlar normal bilgisayarlara göre 150 milyon kez daha hızlı çalışmayı vaad ediyor. Hal böyle olunca yapay zeka algoritmaları kuantum bilgisayar kullanmaya başladığında makinelerin insanlardan daha zeki olması durumu ortaya çıkıyor. Batı Dünyası (WestWorld) dizisinde de özellikle anlatıldığı gibi makinalar internete bağlanarak en son teknolojiler ve verileri alıp insanlara göre çok daha hızlı ve isabetli karar verme yeteneklerine sahip olacaklar. Hatta devlet başkanlığı görevini bile yapay zeka ve robotların yapacağı söyleniyor. Çünkü, milyonlarca veriyi milisaniyeler içerisinde analiz edip en doğru kararı verebilecek. Ayrıca yapay zeka regresyon metodu ile geçmişteki verilerden edindiği tecrübeler ışığında geleceği yüksek bir ihtimalle tahmin edebilmektedir. Bütün ekonomik verileri analiz edip, ekonomik programlar yapabilmektedir. Yapay zeka devlet başkanının bütün bankalara erişip, ülke genelindeki ekonomik ve siyasi durumu milisaniyeler içinde çözümlemesi ve önceden akıllı adımlar atması işten bile değil. Dünya genelinde konuşulan konuları sentiment analizi ile anlayabilmekte ve anında akıllı cevaplar verebilmektedir. En zor işleri, en kısa sürede ve en az maliyetle halletme özelliği, israfı ve gereksiz harcamaları önleme konusunda azami titiz davranması üzerine ABD Başkanı Trump 2 ay kadar önce Beyaz Saray Yapay Zeka birimini kurdurdu ve devlet dairelerinin tamamında yapay zeka kullanılarak ve veri analizi yapılarak, meselere veriye dayalı bilimsel çözüm üretilmesi konusunda gerekli adımlar atıldı. IBM şirketinin Watson platformu makinelerin zeka ve işgücünde insanları geçmesi üzerine faaliyet gösteriyor.

Bu teknolojiler hayal değil, çoğu gerçekleşmiş durumda. Kuantum bilgisayarların devreye girmesiyle çok daha ileri gidecek ve çözülemeyen bilimsel problemler bir bir çözülecek ve yeni keşifler çok hızlı bir şekilde ard arda gelecek. Şu an kullanılan süper bilgisayarlar ve bulut teknolojisi ile yapay zekada çok ciddi ilerlemeler kaydedilmiş durumda. Hatta makineler insanları güzel veya çirkin diye bir ayrım yapabilmekteldirer.

Geçtiğimiz yıl Microsoft’un Los Angeles’ta bulunan ofisinde “Yapay zeka ve derin öğrenme” sempozyumuna katıldım. İlginç bir sunum vardı. Big Data(Büyük Veri) ve Deep Learning(derin Öğrenme) algoritmaları kullanan programcılar milyonlarca insana milyonlarca resim gönderip bu resimlerde güzel kim çirkin kim, yakışıklı kim, çekici kim gibi sorular sorup resimlere yorum yapmalarını istemişler. Ayrıca web scraping yaparak Twitter ve Facebookta çok beğeni ve yorum alan resimlerden yüz tanıma sistemleri ile veri toplamışlar. Toplanan veriyi modelleme ve derin öğrenme algoritmaları ile sınıflandırmışlar ve toplanan verinin %80 ini öğrenmek kalan %20 sini de öğrendiklerini test etmek için kullanıp modellerini sağlama almışlar. Böylelikle makinalar, bilgisayarlar ve robotlar yeni bir resim verildiğinde kim olduğunu, hangi milliyetten olduğunu, güzel mi, çirkin mi, yakışıklı mı, çekici mi, kilolu mu, evli mi yoksa bekâr mı olduğunu anlayabiliyorlarmış. Bundan sonra makinaları paramızla bile alamayacakmışız. Çünkü makinalar bizi tanıyacak yakışıklı veya güzel bulmazsa “ben buna varmam” diyebilecekmiş. Yani makinalar da insanlar gibi insanları, din, dil ırk renk, güzel, çirkin, zengin fakir diye ayrımcılığa başlayabilecekmiş. Microsoft aynı zamanda kuantum bilgisayarlarla da yakından ilgileniyor. Normal bilgisayarlara işletim sistemi yazan şirket, kuantum bilgisayarlarda çalışacak olan bir programlama dili geliştirdi. Q# (Q-şarp) ismi verilen programlama dili gelecekte çok duyacağımız bir dil olacak.

Bu teknolojilerin ortak yanı ise: birçoğunun uzay çalışmaları sırasında keşfedilmiş olmaları. Geçtiğimiz günlerde Kongre üyesi ve uzay bilim ve teknoloji komitesi başkanı Eddie Bernice Johnson NASA’ya yapılan yatırımların 1’e 5 olarak geri döndüğünü açıkladı. Akıllı telefonlar, yazıcılar, bilgisayarlar, hatta internet bile uzay çalışmaları sırasında keşfedilen ve bugün milyarlarca dolar gelir getiren teknolojiler.

Türkiye olarak biz de bu teknolojileri üretmek ve öncü olmak için uzay teknolojilerine yeterince yatırım yapmamız ve uzay ajansımızı bir an önce faaliyete geçirmemiz gerekiyor. Astronominin okullarda seçmeli değil zorunlu ders olmasını sağlamalı ve ülke genelinde astronomi etkinliklerini arttırmalıyız. Çünkü astronomi ve uzay çalışmaları gençlere çok fazla heyecan veriyor ve bilimsel araştırmalara sevk ediyor.

YORUMLAR (5)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
5 Yorum