Yapay zekâ uzayda
NASA uzay araçları genellikle Dünya ile iletişim kurmak için insan kontrollü radyo sistemlerine ihtiyaç duyar. Uzay araçlarının sayısı ve toplanan bilimsel veriler arttıkça bu verileri analiz etmek ve bir sonuca bağlamak uzun zaman alıyor. Çözüm: yapay zekâ. Uzay araştırmalarında yapay zeka ivme kazanıyor. Gelecek yıllarda, kuyruklu yıldızlara, aylara ve gezegenlere seyahat ederken ve uzay madenciliğinde asteroitleri araştırırken, yeni görevlerin yapay zekâ tarafından yönlendirileceği görülmektedir. Yapay zekâ (AI) bilimsel araştırmayı ve araştırmayı çok daha verimli hale getiren bir araç ve bilimsel araştırmaların hızını 10 kat artıracak potansiyele sahip.
Geçtiğimiz Çarşamba günü Los Angeles’ta bulunan üniversitemizin astrofizik profesörlerinin birisinden bir email aldım. Emailde NASA’nın bir sonraki öte gezegen avcısı olarak inşa edilecek olan uzay teleskobu için bir cihaz geliştirmekten bahsediyordu. Hiç tereddütsüz ilgilendiğimi söyledim. Hemen cevap geldi ofisime gel diye. Şimdi şehirden uzak bir yerde çalıştığımı, cuma günü uğrayacağımı söyledim.
Cuma günü profesörü ziyarete gittim. Laboratuvarını gezdirdi. Üç ayrı uzay misyonundan bahsetti. National Science Foundation ve NASA’nın desteklediği bir projede görev almamı istedi. NASA’nın Kepler uzay teleskopu yakıtı bittiği için Dünya’dan çok uzak bir noktada parkedildi. Onun yerine TESS uzay teleskobu gönderildi. Onunda ömrü iki yıl. Onların yerine yeni bir uzay teleskopu tasarlanıyormuş. İşte tam bu noktada o teleskop üzerine monte edilecek ve ötegezegenleri otomatk algılayıp yapay zekâ algoritmalarıyla uzayın ilginçliklerini araştıracak son teknoloji bir cihaz ve yazılım geliştirmem için anlaştık. Üç yıl sürecek projede onlarca bilimsel makalem yayınlanacak ve hiç denenmemiş teknolojileri üretmek ve bu konuda tez yazmak benim işim olacak. En heyecanlı kısmı ise üreteceğim son teknoloji bir cihazın uzaya gönderilecek olması. Adamlar haklı. Bir nevi gazete köşelerinden “NASA ve uzay misyonları hakkında atıp tutuyorsun, al kolaysa sen yap” dediler. Yani “Halep ordaysa arşın burda”. Ben de seve seve kabul ettim. Yapay zekâ ve fizik bilgimi bir arada kullanabileceğim bir uygulama olduğu için ayrıca mutluyum.
Şu anki uzay misyonlarının çok azı yapay zekâ kullanıyor. Dünya’yı olağanüstü durumlar için gözetleyen uydulardan birisi olan ve yapay zekâ ile donatılmış EO-1 uydusu, yanardağ patlamalarının ve sel felaketlerinin daha yerdeki ekiplerin haberi olmadan resimlerini çekiyor ve kameralarının yönünü bu olayların yoğun olduğu tarafa çeviriyor.
Yapay zekâ ile donatılmayan uzay araçları ise kendilerine yıllar önceden belirlenmiş görevleri icra ediyor. Ancak yapay zekânın yeni uygulamaları ile bu değişecek. Mesela Mars yüzeyindeki gezginlerden birisi kendisine saatler öncesinden gönderilen komutları icra ediyorlar. Eğer onların çalıştığı mekanların arka planında ilginç bir gelişme varsa onu kaçırıyorlar. Mars ile iletişim kurmak 4 dakika ile 22 dakika arasında değişiyor. Gidiş geliş yönünü de hesaba katarsak 8 dakika ile 44 dakika arasında. Hal böyle olunca gelen resim ve verileri anında analiz edip uzay araçlarına yeni komut göndermek zor iş. Bazı durumlarda ise verileri analiz etmek yıllar sürebiliyor. O sırada ilginç bir durum varsa ve o bölgenin izlenmesi gerekiyorsa uzay aracının gözünden kaçacak. Mesela Pluton’a alçak uçuş yapan ‘Yeni Ufuklar’ uzay aracının topladığı bilimsel verileri Dünya’ya göndermesi 1.5 yıl sürdü. Yapay zekâ tam bu noktada devreye giriyor. Akıllı IoT cihazları ile donatılacak uzay araçları anormal durumları otomatik algılayıp yaptığı işi bırakacak ve diğer taraftaki ilginç olayları inceleyecek, veri ve resim toplayacak ve bu verileri Dünya’ya gönderecek ve sonra kaldığı yerden rutin bilimsel araştırmalarına devam edecek.
2020 yılında Mars’a gönderilecek olan gezgin tamamen yapay zekâ ile donatıldı. Sanki uzay aracı değil yapay zekayı Mars’a gönderiyorlar. Yapay zekâ ile Mars2020 gezgininin daha önce gönderilen gezginlere göre 2 ile 4 kat arası fazla performans göstereceğini hesaplıyorlar. Ayrıca gezgin üzerinde bulunan bilimsel aletlerin en optimum düzeyde ve en verimli şekilde çalışmasını yapay zekâ sağlayacak. Bu sayede eğer Mars yüzeyinde bir volkan patlar, bir göktaşı düşer, bir rüzgar eser, bir fırtına çıkar ve en ilginci ola ki bir canlı varlık arkadan geçerse, uzay aracı yaptığı işleri bırakıp etrafında olan bitenleri algılayıp kayıt altına alacak.
Önümüzdeki 3 yıl boyunca üzerinde çalışacağım projede tamamen yapay zekâ odaklı olacak. Öncelikle Güneş’in manyetik alanını ve uzay iklimini inceleyip modelleme yapacağız. Sonra bu modeli başka başka yıldızların etrafında deneyeceğiz ve yeni ötegezegen bulmaya çalışacağız. Bunun yanında yeni keşfettiğimiz gezegenlerin atmosferinden geçen ışınları inceleyip atmosferinde bulunan elementleri ve hayat için uygun olup olmadığını araştıracağız. Sonra bu sonuçları yapay zekâ ile modelleyip uzay teleskobuna yükleyeceğiz ve teleskop uzaya gönderildiğinde herhangi bir yıldızda bir anormallik keşfederse hemen o bölgeye yönelip veri ve resim toplamaya başlayacak ve ötegezegenleri daha veriler Dünya’ya gelmeden bulup özelliklerini sıralayacak ve hayat için elverişli olup olmadığını bildirecek. Böylelikle işin büyük kısmını yapay zekâ yapmış olacak.Biz bilim insanlarına da sadece sonucu açıklamak düşecek.
Ancak uzaydaki yapay zekâ bilimsel araştırmaları yaparken yerdeki yapay zekâ da bu verilerden yararlanıp otomatik haber yazabilecek. Kısacası her şeye çözüm yapay zekâ. Ordular yapay zekâ donanımlı robot askerler üretecekler. Fabrikalar yapay zekâ sayesinde Dünya’daki insan sayısını bilecek ve ihtiyac göre üretim yapacak. Tekstilciler yapay zekâ ile Dünya’da yaşayan herkesin boyunu ve ölçüsünü bilecek ve ona göre elbise üretecek. Bir tane bile gereksiz mal üretimi olmayacak. Çünkü müşterilerinin alışveriş alışkanlıklarını, sevdiği renkleri ve ölçüleri bilindiği için ihtiyaç kadar üretim yapılacak.
Kısacası yapay zekâ her alana girdiği gibi uzaya da el atmış durumda. Eski yapılandırılmış veri tabanları yerine yazı, ses, video, resim ve doğal dil analizi yapabilen yapay zekâ ile daha fazla içli dışlı olacağız. Ancak yapay zekânın insanlık için hayır mı şer mi olacağını bekleyip göreceğiz. Elon Musk’a göre yapay zekâ insanlığı yok edecek, IBM’e göre insanlık ve yapay zekâ kol kola hareket edecek.