Örtünce örttüğün şeye yaklaşırsın

Yusuf Ziya Cömert

Ne biçim iş bu? 6 yaşındaki kız çocuğunu evlendirmişler. Gelinlik giydirmişler, nikah kıymışlar.

Yalan olmasını temenni ettim.

Belki bir oyundur. Kız heves etmiş, gelinlik giydirmişler, kız çocukları meraklıdır gelinliğe. Resim öyle bir resimdir.

İşin içinde tarikat, cemaat, Kur’an kursu, ne lazımsa var.

Buralarda bir saçmalık bir sapkınlık olsun da verip veriştirelim diye ellerini ovuşturan tipler hiç eksik değil.

Resmi görünce köpürtmüş olabilirler.

Tersi de var.

Neredeyse savunacaklar.

Belki ehli tarik insanların böyle çirkinliklerin faili olabileceğini düşünmüyorlardır.

Bir babanın hele de mütedeyyin bir babanın kafasının 6 yaşındaki kızını muhtemelen ahbabı olan yetişkin bir herife vermeyi düşünebilecek şekilde çalışması mümkün değil çünkü.

Cahiliye asabiyetinin bu savunma şeklinde etkisi var mıdır?

Kabilene mensup birisi haksız da olsa onu savun.

Bugüne çevirisi: ‘Bizimkiler’ yanlış da yapsa onu savun!

Hala habere mesafeli duruyorum.

Acaba beşik kertmesi gibi bir şey olabilir mi?

Bu da saçma. Yanlış, temizlenmesi gereken bir uygulama. Gelenekse bile yanlış bir gelenek!

Ayrıca beşik kertmesi yeni doğan çocuklar arasında yapılıyor. Burada kız çocuk, adam yetişkin.

Nikah kıymışlardır da kız evlilik çağına gelinceye kadar annesinin babasının evinde kalır.

Öyleyse bile kötü de…

Manyak mısınız oğlum?

Din sizi hep bu tarafınızdan mı dürtüyor?

Evlilik akil ve baliğ hatta reşit insanların özgür iradeleriyle tesis edecekleri bir ‘müessese.’ 6 yaşındaki çocuk adına velileri, anne babaları hangi akılla böyle bir iş yaparlar?

Nasıl, sakin, soğukkanlı akıl yürütüyorum?

Hayır öyle değilim. Öfkem burnumda.

Aslında kaçıyorum hadisenin iğrençliğinden.

Biraz kaçtım. Belki birkaç saat.

Ama haber yerinde durmuyor.

Kızın ifadeleri ortaya çıkıyor.

Ne var ifadelerde?

Kirlilik. Rezillik.

İnsanı insanlığından utandıracak kadar.

Lanet olsun!

Mütedeyyin, muhafazakâr insanların böyle çirkinlikleri irtikap etmesinin mümkün olmadığını mı düşünüyordun?

Şimdi öğren o zaman.

İdeolojisi, itikadı, mahallesi ne olursa olsun. Dinlisi dinsizi, fakiri zengini, okumuşu cahili, makam mevki sahibi olanı olmayanı, kutsanmışı kutsanmamışı…

Herkesin her türlü pisliği irtikap etme ihtimali vardır.

Bu, çok hırpalayıcı bir durum değil mi?

Hayatımız oramızı buramızı kollamakla mı geçecek?

Evet, çok hırpalayıcı.

Ayrıca zihni, ruhu sağlıklı olan insanlara da haksızlık.

Buna tedbir alınabilir mi?

Kısmen.

Şeffaflık, açıklık her zaman işe yarar.

Derneklerin, vakıfların, kurumların, cemaatin, tarikatın kendi kendini denetlemesi, bunu sistemin hayati bir cüzü sayması da işe yarayabilir.

Denetlemeye açık olması da…

Devletin denetlemesi de…

Ama bunlar sorunu kısmen çözebilir.

Müfettiş arızalıysa yine aciz kalırsınız.

Peki ne yapabiliriz?

Susmayabiliriz.

Üstünü örtmeyebiliriz.

Örttükçe örttüğün şeye yaklaşırsın.

Örtmek, yokmuş gibi davranma imkanına kavuşma isteğinin bir tezahürüdür.

Yok gibi davranıyorsan sorunun devam etmesine razısın.

‘Bizimkiler yapmaz’ demeyebiliriz.

Mahkeme failleri tutuklamamış. Bir tedbir de uygulamamış.

İlk duruşma Haziran’da yapılacakmış.

Tuhaf.

Bazen yargı çok hızlı davranabiliyor. Bir tivitle anında gözaltına alıyorlar.

6 yaşındaki bir çocuğun tacize maruz kalması tivitten daha mı önemsiz?

Acaba seçimden sonra daha adil olacaklarını mı düşünüyorlar?

Ya da erteleme, bir zamana yayma bir üstünü örtme yöntemi mi?

Bizim memlekette böyle haller için derler ki...

Rezalet beş paraya indi.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (48)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.