Kış aylarında sessiz tehlike: Bağışıklığı zayıflatan günlük alışkanlıklar
Kış mevsimi kapıya dayandığında çoğumuz bağışıklığı güçlendirmekten söz ederiz. Vitamin takviyeleri, bitki çayları, “şu iyi geliyormuş” cümleleri havada uçuşur. Oysa bağışıklık sistemi tek bir besinle değil, her gün tekrar ettiğimiz alışkanlıklarla güçlenir ya da zayıflar.
Son yıllarda yapılan gözlemler şunu net biçimde ortaya koyuyor:
Hastalıklara yakalanma sıklığı, yalnızca soğuk havayla değil; düzensiz beslenme, yetersiz uyku ve hareketsizlikle doğrudan bağlantılı.
Örneğin sabah kahvaltısını atlamak…
Masum görünen bu alışkanlık, gün içinde kan şekerinin dengesiz seyretmesine ve bağışıklık hücrelerinin daha geç çalışmasına neden oluyor. Aynı şekilde akşam geç saatlerde tüketilen ağır yiyecekler, vücudun gece kendini onarma sürecini sekteye uğratıyor.
Bir diğer önemli konu ise su tüketimi.
Kışın terlemediğimizi düşünüp suyu azaltıyoruz. Oysa bağışıklık sisteminin en temel destekçisi, hücrelerin yeterince sıvı almasıdır. Su içilmeyen bir beden, enfeksiyonlara karşı daha savunmasızdır.
Uyku meselesi ise çoğu zaman göz ardı ediliyor.
Gece 5–6 saatlik düzensiz uyku, bağışıklık hücrelerinin sayısını düşürüyor. Bu durum, “Neden sık sık hasta oluyorum?” sorusunun en net cevaplarından biri.
Kısacası bağışıklık, yalnızca portakal yiyerek güçlenmiyor.
Düzenli öğün, yeterli su, kaliteli uyku ve basit günlük hareketler; kış hastalıklarına karşı en etkili koruma kalkanını oluşturuyor.
Unutmamak gerekir:
Sağlık, bir anda kazanılan bir şey değil; her gün sessizce inşa edilen bir süreçtir.
Sağlıklı günler dilerim…
