“Belki de siz bu röportajı yayınladığınızda ölmüş olacağım” diyen Alaa Mustafa, Gazze’de her gün yeniden başlayan bir felaketin içinden sesleniyor. İsrail’in bombardımanlarında 72’den fazla aile üyesini kaybeden ve iki günde bir ölümden kaçmak için Gazze’de yer değiştiren genç kadın, “Çocuklar kuru ekmek bulamıyor, suya ulaşmak da bayram gibi” sözleriyle yaşadığı cehennemi KARAR’a anlattı.
MERVE ŞİŞMAN
Alaa Mustafa’nın bir zamanlar ailesiyle sevinçlerini, umutlarını ve hayallerini paylaştığı evi şimdi bir enkaz yığınına dönmüş durumda. Ailesinden 72 kişiyi şehit veren genç kadın, “Çoğu insan bir çadır kurarak ailesini içine alıyor ama bir çadır hedef alınırsa, çevresindeki tüm çadırlar yok oluyor, geriye sadece ceset parçaları kalıyor” diyor.
Gazze… Bir zamanlar sevinçlerin, umutların, hayallerin yaşandığı yer; şimdi ise enkazlar arasında yankılanan acı çığlıkların mekânı. İsrail’in aylardır süren bombardımanı altında, hayatta kalma mücadelesi veren binlerce Gazzeli gibi Alaa Mustafa da savaşın karanlığında yaşamaya çalışıyor. 20’li yaşlarının başında, Aksa Üniversitesi Arap Dili bölümü öğrencisi olan Alaa, yıkımın tam ortasında ailesini ve geleceğe dair tüm hayallerini kaybetti. Onunla Gazze’de yaşamanın nasıl bir şey olduğunu konuştuk.
Saldırılarda 72’den fazla aile üyesini kaybeden ve daha önce ailesiyle beş katlı bir binada yaşayan Alaa Mustafa, savaş öncesi yaşamlarını ‘mütevazı ama huzurlu’ olarak tanımlıyor. Dindar, birbirine bağlı, sevgi dolu bir aile yapısına sahip olduklarını söyleyen genç kız, üniversiteye gidip geldikten sonra ailesine yardım ettiğini, onların da ona destek olduğunu ancak saldırılarla birlikte bu hayatın bir anda sona erdiğini dile getiriyor.
‘MEZUNİYETİMİN ARTIK BİR ANLAMI KALMADI’
Alaa Mustafa’nın en büyük hayali üniversiteden üstün başarıyla mezun olup iyi bir öğretmen olmaktı. Mezuniyetinin ailesi için büyük bir gurur kaynağı olacağını düşünüyordu. Ancak annesi, babası, kardeşleri ve onlarca yakınını kaybettikten sonra, mezuniyetin artık hiçbir anlamı kalmadığını söylüyor.
“Benim birinci hedefim üniversitemden üstün başarıyla mezun olmaktı. Mezuniyetimi dört gözle bekliyordum çünkü ailemin o zaman benimle ne kadar gururlanacağını biliyordum. Alanımda başarılı bir öğretmen olmayı çok istiyordum. Ama bu gaspçı işgalci İsrail tüm umutlarımızı yok etti. En sevdiklerimizi öldürdü, içimizdeki azmi öldürdü, çünkü bu azmin sebebini öldürdü. Annemle babamın bana olan gururu benim için her şeydi. Ama şimdi üstün başarıyla mezun olsam bile sevincim eksik kalacak, çünkü başarımın kaynağı olan ailem artık yok. Onların yokluğunda hayatımda yönümü kaybetmiş hissediyorum. Anlamsız bir hayat yaşıyoruz. Eskiden bizi mutlu eden her şey şimdi onların yokluğunda bizi ağlatıyor” diyerek yaşadığı kaybın büyüklüğünü ifade ediyor.
72’DEN FAZLA AİLE ÜYESİNİ ŞEHİT VERDİ
Huzurları bir bombanın sesiyle paramparça oldu. Alaa o günden sonra ne ailesine kavuşabildi ne de hayallerine: “Ailemin büyük bir kısmını kaybettim. Yetmişten fazla şehit verdik. Bunların arasında annem, babam, kardeşlerim Muaz ve Ahmed, kız kardeşlerim Ahlam ve İlham... Amcalarım, onların eşleri, çocukları ve torunları da dahil.”
‘HASTANELER YARALILARI TEDAVİ EDEMEYECEK DÜZEYDE’
İsrail binaları, hastaneleri, çadırları da hedef alırken Gazzeli Alaa Mustafa, İsrail’in katliamını ‘Bazı günler oluyor ki günde 700 hatta 900’den fazla şehit veriyor’ diyerek anlatıyor: “Gazze’deki durum çok kötü. Konut binaları, hastaneler, okullar, camiler, klinikler, yollar, altyapı büyük bir yıkıma uğradı. İşgalci İsrail, Gazze’deki tüm hayat alanlarını yok etmeye çalışıyor. Her gün sivillere karşı onlarca katliam işliyor. Bazı günler oluyor ki bir günde 700 hatta 900’den fazla şehit veriliyor. Bunun dışında yaralılar ve kayıplar var. Ne yazık ki kimse bunu kınamıyor. Hastaneler bu kadar çok şehidi ve yaralıyı kabul edemiyor. Doktorlar bu yoğunluğun üstesinden gelemiyor. İlaç, tedavi ve tıbbi malzeme yok denecek kadar az.”
‘GIDALAR FAHİŞ FİYATTA, KURU EKMEK BULUNAMIYOR’
Gıdalara ulaşamadıklarını söyleyen Alaa Mustafa, temel gıdalara ulaşılsa bile fahiş fiyatlarla satıldığını belirtiyor. Bazı günler çocukların kuru ekmek istediğini ama bulamadığını bu yüzden aç karnına uyuduklarını şu sözlerle anlatıyor: “Temel gıda maddeleri bulunmuyor, bulunsa bile fahiş fiyatlara satılıyor. Gazze halkı savaşın ilk gününden beri açlık içinde yaşıyor. Sınırlar kapalı ve işgalci İsrail, Gazze halkına yardımların ulaşmasına izin vermiyor. Bazen çocuklar kuru ekmek istiyor ama bulamıyorlar ve aç uyuyorlar... Ya büyükler ne yapsın?”
‘ÇOCUKLAR SU İÇEBİLDİĞİNDE DİĞER İNSANLAR SEVİNİYOR’
‘En son ne zaman düzgün bir yemek yedin? Su ve ekmeğe ulaşabiliyor musun?’ sorumuza Alaa Mustafa şu yanıtı veriyor: “İçme suyu da sağlıklı değil. Bazen hiç su içemediğimiz günler oldu. İnsanlar bir küçük su arabası geldiğinde çocuklarının susuzluğunu giderebildikleri için sevinç yaşıyorlar. Çoğu insan bir çadır kurarak ailesini içine alıyor ama bu çadırlar ne soğuktan koruyor ne rüzgârdan ne yağmurdan. Bir çadır hedef alınırsa, çevresindeki tüm çadırlar yok oluyor, geriye sadece ceset parçaları kalıyor. Gazze’de yiyecek çok az ve temel ihtiyaçlar neredeyse yok. Bulunsa bile fahiş fiyatlara satılıyor. Düzgün bir yemek bulsak bile, bu yemek o kadar az oluyor ki, onu yiyecek kişilerin sayısına yetmiyor.”
‘BELKİ DE BU RÖPORTAJI YAYINLADIĞINIZDA ÖLMÜŞ OLACAĞIM’
Gazze’de her iki üç günde bir yer değiştirerek yaşamaya çalıştıklarını söyleyen Alaa Mustafa, ‘Ölüm her yerde. Biraz güvenli bir alan buluruz belki diyoruz ama nafile’ mesajını veriyor: “Gazze’de hiçbir bölge yaşanabilir değil, hiçbir yer güvenli değil. Her an ölebileceğinizi düşünüyorsunuz. İşgalci bizi işkencenin her türüyle cezalandırıyor. Bir, iki, üç kez yaralansanız da asla kurtulamıyorsunuz. Her iki üç günde bir yer değiştiriyoruz, biraz güvenlik buluruz diye ama nafile. Ölüm her yerde. İmha füzeleri peşimizi bırakmıyor. Gazze Şeridi’nin hiçbir yeri güvenli değil. Ve her zaman etrafta ceset parçaları, parçalanmış çocuklar, şehitler görüyoruz. Tüm bunlar hafızamdan silinemez. Sığındığımız barınakların olduğu yerlerden tanklar geçiyor. Belki de siz bu röportajı yayınladığınızda ölmüş olacağım.”
İSTANBUL, GAZZE İÇİN AYAĞA KALKTI
İstanbul’da, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla ‘Gazze Ölüyor! Ayağa Kalk!’ yürüyüşü düzenlendi. Etkinlikte binlerce kişi Filistin’e destek mesajı verdi. İHH’nin, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik gerçekleştirdiği, binlerce kişinin hayatını kaybettiği saldırılara dikkati çekmek için günler öncesinden katılım çağrısında bulunduğu yürüyüş için Beyazıt Meydanı’nda binlerce kişi toplandı. ‘Katil İsrail Filistin’den defol’ sloganları eşliğinde Yeniçeri Caddesi üzerinden Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’ne kadar yürüyüşe geçen katılımcılar, ellerindeki Türk ve Filistin bayraklarını sallayarak zaman zaman tekbir getirdi.