Alman devlerinden Çinli otomotiv üreticisi BYD'den korkmuyor! BMW'nin CEO'sundan ise sürpriz bir açıklama geldi! "Abartmayın" diyerek dikkatleri üzerine çekti...
TUNACAN ATALAY
BMW'nin CEO'su Oliver Zipse, Avrupa'ya ithal edilen Çin elektrikli araçlarına uygulanan tarifelerin artırılmasına karşı çıkarak, Çin'in Avrupa otomotiv endüstrisine yönelik tehdidinin "abartıldığını" söyledi.
Mercedes-Benz ve Volkswagen Grubu'ndaki rakiplerinin benzer açıklamalarının ardından, daha büyük ticaret engelleri oluşturulmasına karşı uyarıda bulunan son otomobil üreticisi yöneticisi olan Zipse, BMW Grubu'nun Avrupa otomotiv endüstrisine Çin otomobillerinin ithalatının ciddi bir zarar vermediğini ve AB'nin bu ürünlere ek gümrük vergileri uygulamasının çıkarına olmadığını ifade etti.
BMW CEO'SUNDAN İDDİALI MESAJ
Zipse, Çin'in Avrupa otomobil satışlarını ciddi şekilde bozabileceği korkusunu "abartılı" bulduğunu belirtti. "Kimse gelip Avrupa gibi büyük bir pazarı ele geçiremez," dedi.
Avrupa Komisyonu'nun Mart ayı başında, Çin'in ülkedeki elektrikli araç üreticilerine haksız sübvansiyonlar sağladığına dair kanıtlar bulduğunu açıklamasının ardından, Çinli EV'lere uygulanan %10 gümrük tarifesinin Avrupa Birliği tarafından artırılma olasılığı önemli ölçüde arttı.
BYD ve SAIC'in MG markası gibi Çinli otomobil üreticileri, Avrupa'yı rekabetçi fiyatlı EV'lerle hedef alıyor, bu da bölgedeki kitlesel pazar otomobil üreticileri üzerinde özellikle baskı oluşturuyor.
Alman otomobil üreticileri özellikle, AB'nin tarifeleri artırması durumunda Çin'in misilleme olarak gümrük tarifelerini artıracağından veya müşterilerin ürünlerine daha olumsuz tepkiler vereceğinden endişeleniyor.
BMW'NİN EN BÜYÜK PAZARI ÇİN
BMW, geçen yıl araç satışlarının %32'sini, toplam 824,832 birimi Çin'de gerçekleştirdi. Çin, BMW'nin en büyük pazarıdır.
Mercedes CEO'su Ola Kallenius, yakın zamanda Çinli EV'lere uygulanan tarifelerin düşürülmesi gerektiğini söyleyerek daha da ileri gitti. "Tarifeleri artırmayın. Ben ters düşünüyorum, var olan tarifeleri alın ve azaltın," dedi Mart ayında Financial Times'a.
VW Grubu CEO'su Oliver Blume ise hem Avrupa'da hem de ABD'de korumacılığa yönelik hareket konusunda endişelerini dile getirdi.
Blume, Mart ayındaki şirketin sonuçları toplantısında yatırımcılara "Dünya genelinde serbest ve adil ticaret için mücadele ediyoruz ve hükümetimizle de bu konuda konuşuyoruz" dedi.
Ancak, düşük maliyetli Çinli EV'lerin ithalat tehdidi, özellikle hacim markaları üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olacak. Renault CEO'su Luca de Meo, Avrupa'ya yönelik Çin elektrikli araçlarının "akını" hakkında AB'ye açık bir mektup yazdı.
De Meo, Çin'de üretilen bir kompakt aracın, eşdeğer bir Avrupa modeline kıyasla €6,000 ile €7,000 - (Yaklaşık 210 bin-245 bin TL) toplam fiyatın yaklaşık %25'i - arasında bir maliyet avantajına sahip olduğunu belirtti.
De Meo, Çinli otomobil üreticilerine devlet tarafından ödenen büyük sübvansiyonları detaylandıran bir Polytechnique Üniversitesi raporundan da bahsederek, Çinli otomobil üreticilerinin Avrupalı üreticilere kıyasla daha düşük enerji ve işçilik maliyetlerine sahip olduğunu vurguladı.
Ancak, Avrupa'nın Çin ile ilişkilerini "yönetmesi" gerektiğini söyledi. "Kapıyı tamamen onlara kapatmak en kötü yanıt olurdu," dedi.
Bu açıklamalar, Avrupa otomobil endüstrisindeki yetkililer arasında, Çin'den ithal edilen elektrikli araçlara karşı bir strateji belirlemenin öneminin altını çiziyor. Aynı zamanda, küresel ticaretin geleceği ve serbest ticaret anlayışının korunması açısından da kritik bir konu olarak öne çıkıyor.
BMW, Mercedes ve Volkswagen gibi önde gelen otomobil üreticilerinin yöneticilerinin, Çinli elektrikli araçlara karşı korumacı önlemlerin artırılmasına karşı çıkan açıklamaları, bu konudaki geniş çaplı endişeleri ve muhtemel ekonomik sonuçları da gözler önüne seriyor.
Özellikle, Alman otomobil üreticilerinin büyük bir kısmı Çin pazarında önemli bir varlık gösteriyor ve bu durum, AB'nin olası tarife artışlarına Çin'in nasıl tepki vereceği konusunda belirsizlikler yaratıyor. Bu, hem Avrupa'daki üreticiler için hem de genel olarak küresel otomobil pazarı için belirli riskler taşıyor.
