Ankara Ticaret Odası (ATO) ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik ve Aile Anayasası” panelinde konuşan ATO Başkanı Gürsel Baran, ekonomik büyümenin ve istikrarın güçlü aile yapılarıyla doğrudan ilişkili olduğunu söyledi. Panelde, aile şirketlerinin nesiller boyu sürdürülebilirliğini sağlamak için kurumsallaşmanın ve aile anayasasının kritik öneme sahip olduğu vurgulandı.
Dünya genelinde şirketlerin yaklaşık yüzde 80’inin, Türkiye’de ise yüzde 90’ının aile şirketi statüsünde olduğunu hatırlatan Baran, yapılan araştırmalara göre bu şirketlerin yalnızca yüzde 12’sinin üçüncü kuşağa, yüzde 3’ünün ise dördüncü kuşağa ulaşabildiğini ifade etti. “Yeni kurulan şirketlerin yüzde 85’i, ilk beş yılını tamamlayamıyor. Aile şirketlerinin uzun ömürlü olabilmesi için net kurallar içeren bir Aile Anayasası şart” dedi.
Kendi deneyimlerinden de örnek veren Baran, kardeşiyle birlikte kurduğu aile şirketini ikinci kuşakla birlikte yönettiklerini belirterek, genç kuşağın e-ticaret gibi yeni alanları iş süreçlerine entegre etmesinin şirketin dönüşümüne katkı sağladığını aktardı.
“İLETİŞİM EKSİKLİĞİ EN BÜYÜK TEHDİT”
ATO Ahilik Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Abidin Memili ise aile şirketlerinin karşılaştığı en büyük sorunlardan birinin iletişim eksikliği olduğuna dikkat çekerek, kuşaklar arası sağlıklı diyalogun kurumsallaşma sürecinin temelini oluşturduğunu vurguladı. ATO Meclis Üyesi Mücahit Şentürk de çok kuşaklı ve 53 kişilik bir aile şirketini yıllardır başarılı şekilde yönettiklerini, bu yapının korunmasında profesyonel danışmanlık hizmetlerinin katkı sağladığını ifade etti.
“ANAYASA, KISA VADELİ BİR BELGE DEĞİL”
Yeni Ekonomi Danışmanlık AŞ Kurucu Ortağı Nazmi Karyağdı, aile anayasasının birkaç sayfalık bir belge değil, her ailenin kültürüne, değerlerine ve yapısına göre özenle hazırlanması gereken kapsamlı bir yol haritası olduğunu belirtti. Karyağdı, bu sürecin profesyonel destek ve tüm aile bireylerinin aktif katılımıyla yürütülmesi gerektiğini söyledi.
KURUMSALLAŞMANIN ALTI ÇİZİLDİ
Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu ise, aile şirketlerinin sürdürülebilirliği için kurumsallaşmanın kritik rol oynadığını ifade etti. Ayanoğlu, Türkiye’de kurumsal yönetim endeksine giren şirket sayısının sınırlı olduğuna dikkat çekerek, “Aileden doğan şirketler, tıpkı aile yapılarında olduğu gibi kurumsallaşma adımlarını şirketin kuruluş anından itibaren atmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
