TÜİK'in, ikinci çeyrek için açıkladığı yüzde 21.7 büyüme rakamının gerçeği yansıtmadığını belirten DEVA Partili Birol Aydemir, Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 10.4 küçüldüğüne dikkat çekti. Aydemir, "Yüzde 30 fakirleşmişiz. Bu büyüme küçülmekten büyümedir" ifadelerini kaydetti.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 ile beklentilere paralel büyüdü. Aynı dönemde çeyreklik büyüme yüzde 0,9 seviyesinde açıklandı.
Karar TV'de yayınlanan Bi Karar Ver programına konuk olan DEVA Partisi Sektörel Politikalar Başkanı Birol Aydemir de TÜİK verileri hakkında, çarpıcı açıklamalar yaptı.
'GEÇEN YIL YÜZDE 10.4 KÜÇÜLMÜŞÜZ'
Cumhurbaşkanlığı sisteminden sonra TÜİK'in bağımsız kalmadığını vurgulayan Aydemir, açıklanan büyüme oranının gerçeği yansıtmadığını ifade ederek şu sözleri kaydetti.:
"21.7 büyümüşüz. Bu bizim için sürpriz değildi. 15- 20 arasında bir büyüme bekliyorduk. Bir yıl önceki büyüme oranına baktığınızda eksi 10.4. Yani geçen yıl biz 10.4 küçülmüşüz. Pandeminin en ağır olduğu dönemde birçok faaliyetler durmuştu. Biz buna baz etkisi diyoruz. Gerçekten büyümemiz ne diye baktığımızda bizim tahminlerim 5. 5-6 arasına olacaktır. Buna mevsimsel düzeltilmiş veriler var. Ve orada her bir çeyreğin bir önceki çeyreğe göre nasıl büyüdüğü var. İlk çeyrekte 2.2 büyümüşüz, şimdi 21.7 diye açıklanan büyüme oranı mevsimsel düzeltilmişte 0.9'dur."
'BU BÜYÜME KÜÇÜLMEKTEN BÜYÜMEDİR'
Türkiye'nin 6 aylık büyüme oranının 3.2 düzeyinin de olduğunu belirten Aydemir, sözlerine şöyle devam etti.
"Bu yıl 5.5 civarında bir büyüme olacak. Bu anormal bir büyüme değil. Biz bunu teknik analizden siyasi analize getirelim, biz yüzde 6 büyüsek bile başkanlık sistemiyle birlikte, ortalama büyümemiz ne kadar olacak? Yüzde 2 civarı olacak. Ali Babacan'ın Bakan olduğu dönemde 7.3 ortalama bir büyüme gerçekleştirilmiş. Tarihi rekor bunlardır. 2013 yılında kişi başına geliri 12 bin 580 dolara çıkardık. Şimdi 8 bin 597 dolar. Yüzde 30 fakirleşmişiz. Bu büyüme küçülmekten büyümedir. Çalışan ücretlilerin milli gelirden aldıkları pay düşüyor. Bu büyümeden herkes aynı payı almadı. İşletmeler ve büyük şirketler sadece büyüdü. Maaş ve ücretli çalışanların aldığı pay işletmelere kaydı. Yani Türkiye Cumhuriyet Tarihi'nin 15 yıl gerisindeyiz. Şu an yıl olarak 2009'lardayız."
'TÜİK BAĞIMSIZLIĞINI KAYBETTİ'
Cumhurbaşkanlığı sisteminden sonra TÜİK'in bağımsızlığını kaybettiğini vurgulayan Aydemir şunları kaydetti:
"TÜİK bağımsızlığını kaybetmiş bir kurumdur. İktidarın, performansın ölçen bir kurumun bağımsız olması hayati öneme sahiptir. Büyümeyi istihdamı enflasyonu ölçüyorken, bunlar aynı zamanda iktidarın performansıdır. Ve bu kurumun bağımsız olması çok vahimdir. Veri analiziyle ilgili konular konuşulduğunda bir gecede 10 bölge müdürü değiştirildi. Biraz iş ahlakı olan kişiler bunu gözetir. Kalkıp bir dönem önceki veriyi diğer dönemde gösterirseniz zaten fiyat artışı çıkmaz. Negatif bile çıkabilir. 3 tane ürünle mi gıda enflasyonu araştırılıyor? Google taramasında buldukları fiyatları girmeleri doğru mudur? İşte buna buna itiraz eden bölge müdürleri 1 gecede gönderildi."
