Ethereum ağında işlem kapasitesini doğrudan etkileyen bir gelişme yaşandı. Ağın kurucularından Vitalik Buterin, 20 Temmuz itibarıyla gas limitinin 37,3 milyon birime çıkarıldığını duyurdu. Buterin, stake edilen Ether’in yaklaşık yarısının bu sınırın daha da yükseltilmesini desteklediğini belirterek, 45 milyon gas birimi hedefinin artık somut biçimde gündemde olduğunu vurguladı.
VALİDATÖRLERİN ROLÜ: HER BLOKTA YÜZDE 0,1’LİK ARTIŞ
Ethereum protokolü, her blok için gas limitinde yaklaşık %0,1 oranında artışa olanak tanıyor. Bu artış, validatörlerin tercihleri ve istemci yazılım yapılandırmaları doğrultusunda şekilleniyor. Son dönemde blok öneren birçok validatörün hedefinin 45 milyon gas limitine ulaşmak olduğu belirtiliyor. Bu durum, gas limitinin blok blok yukarı taşınmasına neden oluyor.
DAHA FAZLA İŞLEM, DAHA BÜYÜK SORUMLULUK
Gas limitindeki artış, her blokta daha fazla işlem ve akıllı sözleşmenin işlenebilmesini mümkün kılarak ağın işlem kapasitesini ciddi şekilde artırıyor. Ancak bu artış, ağın sürdürülebilirliği ve merkezsiz yapısı açısından bazı riskleri de beraberinde getiriyor.
Gas limitinin yükselmesi, özellikle küçük ölçekli node operatörleri için ciddi donanım ve işletim maliyetleri anlamına geliyor. Ağın merkezsizliğini savunan bazı kullanıcılar, bu durumun uzun vadede Ethereum’un temel felsefesiyle çelişebileceğine dikkat çekiyor.
Ağın işlem hacmindeki artışı karşılayabilmek için Ethereum istemcilerinde önemli teknik güncellemeler devreye alındı. Vitalik Buterin, Geth istemcisinin 1.16.0 sürümünün, arşiv node’larının boyutunu yaklaşık 20 terabayttan 1,9 terabayta düşürdüğünü açıkladı. Bu gelişme, daha küçük ve bireysel node operatörlerinin ağı sürdürebilmesini kolaylaştıracak bir adım olarak görülüyor.
Ethereum geliştiricisi Marius Van Der Wijden ise yeni sürümün geçmiş blokların bakiyelerine erişim sağladığını ancak kriptografik doğrulamalar için henüz tam destek sunmadığını belirtti.
YENİ BİR EŞİK, YENİ BİR DENGE ARAYIŞI
Ethereum’un işlem kapasitesini artırma yönündeki bu adımlar, ağın uzun vadeli büyüme vizyonunu desteklerken, teknik ve yapısal dengeyi yeniden tanımlamayı da gerektiriyor. Yükselen gas limiti, bir yandan yeni uygulamalara ve daha geniş kullanım senaryolarına kapı aralarken; diğer yandan merkezsizliğin korunması, sürdürülebilirlik ve erişilebilirlik gibi temel ilkelere bağlı kalınmasını zorunlu kılıyor.
