Floransa… Lasciatevi andare!

Floransa… Lasciatevi andare!

Yüzyıllardır çok büyük acıların, çok büyük sevinçlerin, büyük aşkların yaşandığı bu şehir tılsımlıdır. Sırlarla doludur. Yeter ki siz bu sırları bulmaya çalışın, heyecanlanın. Onlar sizi zaten bulurlar, oradalar…

HANDE KUMRU ÇAĞAN

16-02/29/handekumrucagan4-1456127174.png“Tek gerçek yolculuk aynı gözlerle yüz değişik ülkeyi dolaşmak değil, aynı ülkeyi yüz değişik gözle görebilmektir.” diyor, Marcel Proust .

İşte bu sözün benim için dünyada belki de tek örtüştüğü şehir FLORANSA… Zambak desenli şehir.

Havaalanına her inişimde yüreğimi hoplatan, gözlerimi dolduran büyük bir aşk ve zamanla duygularımı tutkulu bir sevgiye dönüştüren şehir FİRENZE…

İtalya’nın Toscana Bölgesi’nin baş şehri Floransa’da her gün yeni bir gün.

Ruh halinize bağlı olarak, kendinizi, bir gün Medici ailesinin asilzadelerinden Eleonora ‘nın, bir başka sanatla taştığınız gün Dante’nin köprüde karşılaşıp ilk görüşte aşık olduğu Beatrice’sinin, biraz hasta hissettiğinizde şehirdeki korkunç verem salgınından kaçmaya çalışan Boccaccio’nun Decameron eserindeki yedi genç kadından birinin, hüzünlü bir sonbahar gününde, evlilik dışı doğum yaptığı için halk tarafından aforoz edilen gözü yaşlı Leonardo da Vinci’nin annesi Caterina’nın dünyasında hissedebilirsiniz. Her şey size bağlı. Tek kural ”lasciatevi andare” yani bırakın aksın hayat..

Yüzyıllardır çok büyük acıların, çok büyük sevinçlerin, büyük aşkların yaşandığı bu şehir tılsımlıdır. Sırlarla doludur. Yeter ki siz bu sırları bulmaya çalışın, heyecanlanın. Onlar sizi zaten bulurlar, oradalar…

16-02/29/260220151602485303314_2.jpg

Nitekim Dan Brown’un Cehennem adlı eserinin baş kahramanı, simgebilim profesörü Langdon’nın gizemlerle dolu hikayesi Floransa’da başlar ve İstanbul’da son bulur. 2016 Ekim ayında vizyona girecek bu güzel romanın yönetmen Ron Howard tarafından çekilen filminin, Floransa’yı görme iştahını daha da kabartacak, eminim.

Floransa’da yaz mevsimini çok severim. Kimisi için sıcak hatta soffocante (boğucu) gelebilen bu klima benim için tartışmasızdır. Kendimi bildim bileli gardrobumun vazgeçilmezleri Bodrum sandaletlerimi ayağıma geçirdiğim gibi şehrin büyüsüne bırakırım kendimi. Floransa sokaklarında “Bakalım bugün nasıl bir sürprizle karşılaşacağım” merakının peşini ise hiç bırakmadım ve birbirinden esrarengiz hikayeler beni buldu, ben onları buldum.


16-02/29/738.jpg

Evet tabii Rönesans’ın doğduğu, İtalya şehir cumhuriyetleriyle yönetilirken başkentlik yapmış, Michelangelo, Vinci kasabalı Leonardo, Cimabue, Brunnelleschi, Dante Alighieri gibi ve daha nicelerinin doğduğu ve yaşadığı bu şehrin enerjisi yüksek olacak ama Floransa’yı bu kadar sempatik, sıcak kılan nelerdir?

Cevap: Renkler ve kokular. Evet her ikisi de bir mekanı da insanı da farklı, cazip ve özgün ve sonrasında da vazgeçilmez kılar. Floransa evlerinin rengi; kehribar sarısı, insanın gözünü okşayan, yormayan, kendisini güvende hissettiren sıcacık bir sarı. Bu sarı evlerin üstlerini süsleyen kepenkleri ise yeşil… Toscana selvilerinin yeşili… Kokusu; şafak vaktinde uzaktan şehre gelen kır, asma ve zeytin yaprakları, sonrasında buram buram kahve ve taze çörek, öğlen vakti biraz sarımsak çok fesleğen günün her saati biraz küf biraz terracotta, ara sokaklarda halen aktif çalışan ustaların kestikleri derilerin kokusu…

Şimdi tüm bu renk ve koku zenginliğiyle bir de Michelangelo’nun Davud Heykeli, deniz tanrısı Neptün Heykeli , Sabineli Kadınlar Heykeli ve daha birçok Rönesans’ın en önemli eserleri yanı başınızda.

Her şey, her yer kusursuz ve eksiksiz dekorlu bir tiyatro sahnesini anımsatır ve artık yönetmen de oyuncu da sizsinizdir. Lasciatevi andare…

16-02/29/floransa-turk-konsoloslugu-f0661d.jpg

Floransa’daki tüm eserlerin hikayeleri ilginç ve gerek dünya gerek sanat tarihi açısından çok önemlidir.

Bankerlik zengini büyük Medici Ailesi ilk defa gerçek anlamda sanata yatırım yapmış, Michelangelo ve Leonardo da Vinci gibi dahileri saraylarına alıp sipariş üzerine eserler yaptırtmış ve dünyada sanat, sanatçı algısı ve sanatçıya değer vermeyi bir kurum haline getirmişler. Rönesans yani Yeniden Doğuş dönemi, onların sayesinde başladı. Artık sadece dini olanlar değil, çiçekler, böcekler, estetik olan her şey sanatçının konusu olacaktır. Dünya artık eski dünya olmayacaktır, Ortaçağ karanlığı geride kalmıştır…

Grazie mille İ Signori dei Medici… ( Teşekkürler Medici Ailesi!)

Bu arada içtiğim cappuccinonun sonuna geldim, köpüklerini de kaşığımla sıyırdım… Kahve tadında lezzetli günler dilerim.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN