25 Mart 2024 gecesi Solingen’de bir apartmanda çıkan yangın, Bulgaristan Türkü bir aileyi yok etmişti. Yangında 29 yaşındaki baba İsmail Z., eşi Kıymet Z., üç yaşındaki kızları Gizem ve henüz beş aylık bebekleri Elis hayatını kaybetmiş, aile fertlerinden Nihat ve Ayşe Kostantineceva ise ağır yaralanmıştı. Olayla ilgili açılan dava, Şubat 2025’ten bu yana Wuppertal Eyalet Mahkemesi'nde görülüyordu.

Sanık Daniel Szalla'nın yargılandığı davada savcılık, kundaklamanın ırkçı saiklerle yapılmadığını öne sürerken, “kişilik bozukluğu” gerekçesiyle her biri için ikişer yıl olmak üzere üç ayrı kundaklama girişimi nedeniyle toplam altı yıl hapis cezası talep etti. Ancak asıl yangında dört kişinin yaşamını yitirmesi nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

GİZLENEN DELİLLER VE IRKÇI GEÇMİŞ
Dava sürecinde çok sayıda belge, görüntü ve tanık ifadesi mahkemeye sunulurken; bazı kanıtların silindiği, raporların kaybolduğu ve sanığın geçmişteki aşırı sağcı eğilimlerinin yetkililerce göz ardı edildiği öne sürüldü.

Türk ailelerin avukatları, sanığın daha önce de benzer saldırılar gerçekleştirdiğini ve ırkçı bir motivasyonla hareket ettiğini ortaya koydu.
Avukat Seda Başar Yıldız’ın sunduğu belgeler arasında 25 Ocak 2022’de yaşanan bir başka kundaklama girişimi özellikle dikkat çekti. Olayda sanığın yangın sırasında bina çıkışlarını dışarıdan kilitleyerek içeridekilerin kaçmasını engellemeye çalıştığı tespit edildi. Bu saldırı, büyük bir facianın eşiğinden dönülerek atlatılmıştı.

TOPLUMSAL ENDİŞE VE TAKİP
Dava, Almanya’daki Türk toplumu ve Avrupa genelinde yaşayan göçmenler açısından büyük yankı uyandırdı. Sanığın açık ırkçı profiline rağmen olayların münferit olarak nitelendirilmesi, hem mağdur aileler hem de insan hakları savunucuları tarafından tepkiyle karşılandı.

Wuppertal Eyalet Mahkemesi’nin bugün vereceği karar, yalnızca bu trajik olayın adli boyutunu değil, aynı zamanda Almanya’da artan yabancı düşmanlığına karşı verilen hukuk mücadelesinin de simgesi olacak.

