İstanbul'da arkadaşlarıyla birlikte halı saha maçı yapmak üzere sahaya çıkan bir kişi, müsabaka sırasında dengesini kaybederek yere düştü.
Talihsiz düşüş neticesinde, saha kenarındaki tel örgülerin hemen arkasında yer alan beton duvara kafasını çarparak ağır bir şekilde yaralandı.
Kazazede, kafa tası çatlaması, bunun sonucunda beyin ameliyatı geçirme ve iki ay boyunca yoğun bakım ünitesinde tedavi görme gibi zorlu bir süreç yaşadı.
Yaşanan bu olay sonrasında kişinin yüzünde kalıcı bir iz oluştu.
Yaralanan kişi, işletmenin yeterli güvenlik önlemleri almadığı gerekçesiyle halı saha tesisine karşı tazminat davası açtı.
Yargıtay, 'Benim onayım olmadan iş yapılmaz' diyenleri haklı buldu!
İŞLETMECİ, SORUMLULUĞU KABUL ETMEDİ
Dava sürecinde savunmasını yapan halı saha işletmecisi, tesisin gerekli yasal düzenlemelere uygun şekilde beş ay önce yenilendiğini ileri sürdü.
İşletme, kazanın hemen ardından yaralıya ehliyetsiz kişilerin müdahalesine engel olunduğunu, derhal 112 Acil Servis'ten ambulans talep edilerek yaralının hastaneye sevkinin sağlandığını belirtti.
İşletme, olası yaralanmalara karşı mevzuatta belirtilen tüm tedbirlerin alındığını ve bu sebeple kendilerine bir sorumluluk yüklenemeyeceğini savundu.
YEREL MAHKEMEDEN EMSAL NİTELİĞİNDE KARAR
Yargılamayı yürüten mahkeme, dava dosyasına sunulan bilirkişi raporu doğrultusunda kararını verdi.
Raporda, davalı işletmenin kazada 'tam kusurlu' olduğu net bir şekilde tespit edildi.
Ayrıca, bu talihsiz kaza nedeniyle davacının meslekteki kazanma gücü kaybının yüzde 16 oranında gerçekleştiği de belirlendi.
Bu tespitler ışığında mahkeme, açılan davanın kabulüne karar vererek halı saha işletmesini toplamda 1 milyon 61 bin 830 lira maddi ve 15 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum etti.
YARGITAY KARARI KESİNLEŞTİRDİ
Yerel mahkemenin tazminat kararına itiraz eden halı saha işletmesi, kararı temyiz etmek üzere dosyayı Yargıtay'a taşıdı.
Temyiz incelemesini gerçekleştiren Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, işletmenin yeterli tedbirleri almadığı gerekçesiyle kusurlu olduğuna hükmetti.
Daire, yerel mahkemenin olaya ilişkin gerekli inceleme ve araştırmaları yaparak hukuki esaslara uygun karar verdiğini, bilirkişi raporunun da işletmenin sorumluluğunu desteklediğini belirterek tazminat ödeme kararını onadı.
Bu karar ile, spor tesislerinin güvenlik önlemleri konusundaki hukuki sorumluluğu bir kez daha yüksek mahkeme nezdinde teyit edilmiş oldu.

