İzmir'de, Hülya Şellavcı'nın boşanma aşamasındaki Kaffar Yeğin tarafından katledilmesinin ardından tartışma yaratacak bir gelişme yaşandı. İzmir 16. Aile Mahkemesi, Hülya Şellavcı’nın Kaffar Yeğin hakkında istediği ancak ret verdiği 'zorlama hapis talebini' ölümünden 4 gün sonra kabul etti.
İzmir’de esnaflık yapan 52 yaşındaki iki çocuk annesi Hülya Şellavcı, 6 ay önce evlendiği Kaffar Yeğin tarafından boşanmak istemesi üzerine 22 Ekim akşamı katledildi.
Şellavcı, bu süreçte mahkemeden aldırdığı konuta ve iş yerine yaklaşmama ve iletişim araçlarıyla rahatsız etmeme şeklindeki tedbir kararını dört kez ihlâl eden Kaffar Yeğin hakkında mahkemeden zorlama hapsi talep etmişti. Ancak mahkeme, 11 Ekim’de hürriyeti bağlayıcı ceza vermesi için Yeğin’in savunmasını alması gerektiğini belirterek talebi reddetmiş ve 15 Aralık’a duruşma günü vermişti.
ZORLAMA HAPİS KARARI ÖLDÜRÜLDÜKTEN SONRA ÇIKTI
Katil zanlısı Kaffar Yeğin halen yakalanamazken İzmir 16. Aile Mahkemesi'nden Yeğin için zorlama hapis kararı çıktı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi ile düzenlenen ek karara göre; sanığın tedbir kararını 4 kez ihlal etmesi nedeniyle 30 gün zorlama hapis ile cezalandırılmasına karar verildi.
'MALUM TEDBİRLER UYGULANMADI'
Karara tepki gösteren Hülya Şellavcı Yeğin'in damadı Avukat Ensar Aktürk, uzaklaştırma kararının birçok kez ihlal edildiği için zorlama hapis talebinde bulunduklarını belirterek, "Ancak mahkeme karşı tarafı dinleyip, karar vereceği gerekçesiyle talebi reddetti. 5'inci ihlalde artık karakola bile gitmedik. Bir koruması yoktu. Kendimiz korumaya çalışıyorduk. Malum tedbirler uygulanmadı" dedi.
'HUKUK DÜNYASI İÇİN UNUTULMAZ BİR KARAR VE GÜN'
Kararın ne hukuka ne vicdana ne de mantığa uymadığını ifade eden Aktürk, şöyle devam etti:
Kayınvalidem 21 Ekim akşamı saat 19.00 sıralarında öldürüldü. Aradan 4 gün geçti. Savcılık, dosyaya tekrar talepte bulundu. Şifahen müvekkilin öldürüldüğünü öğrendiklerini, ihlallerin olduğunu, bu nedenle tazyik hapsinin uygulanmasını, 3'üncü ve 4'üncü ihlali de dosyaya sunarak talep etti. 16. Aile Mahkemesi, trajikomik bir şekilde maktul öldükten 4 gün sonra zanlı hakkında 30 gün hapis kararı verdi. Hukuk dünyası için unutulmaz bir karar ve gün oldu.
'BU KARARI ÇIKARMAK İÇİN ÇOK UĞRAŞTIK'
Kararın kendilerini kötü hissettirdiğini vurgulayan Aktürk, "Öncesinde bu kararı çıkarmak için çok uğraştık. Ancak bu kararı aldıramadık. Şu an karar çıktı. Şimdi bu kararın kaldırılması için mücadele edeceğiz. Tazyik hapsini istemiyoruz. Zaten adam yakalanırsa yıllarca hapis yatacak. Neyin tazyik hapsi? Böyle bir karar olamaz. Geç kalan adalet, adalet değildir. Kararı kontrol ettiğimde, görünce şoke oldum. Kararı daha önceden, 11-12 Ekim'de verilmesi gerekiyordu. Karar o zaman çıksaydı; mahkeme görevini yapmış olacaktı. Belki bu karar çıksaydı yine de bu olay yaşanabilirdi. Ancak herkes sorumluluğunu yerine getirmiş olacaktı" dedi.
'KATİL HALA YAKALANAMADI'
Herkesten destek beklediklerini belirten Aktürk, "Katil hala yakalanamadı. İnsanlar, görselini lütfen hafızasına kaydetsin. Bu kişi aramızda dolanıyor. Lütfen herkes etrafına iyi baksın. Onu görenler, güvenlik güçlerine bildirsin. En azından bu kişi yakalansın. Maktulün ardında kalanlarsa biraz rahata ersin" diye konuştu.
