Mansur Yavaş'tan HÜDA-PAR tepkisi: Onları niye Meclis'e taşıyorsunuz?

Mansur Yavaş'tan HÜDA-PAR tepkisi: Onları niye Meclis'e taşıyorsunuz?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Manusr Yavaş, Kocaeli'de düzenlenen mitingde yaptığı konuşmasında iktidara yüklendi. Yavaş, PKK ile aynı görüşte olan, özerklik, federasyon isteyen, Türk kelimesiyle, Türk bayrağıyla sorunlu olan, Meclis’e girdiği zaman milletvekili yemini edecek misin dendiği zaman ‘Bir bakacağız’ diye tereddütlü konuşan şahıslarla ittifak yaptılar. Onları Meclis’e niye taşıyorsunuz?" dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Kocaeli Mitingi’nde; "PKK ile aynı görüşte olan, özerklik, federasyon isteyen, Türk kelimesiyle, Türk bayrağıyla sorunlu olan, Meclis’e girdiği zaman milletvekili yemini edecek misin dendiği zaman ‘Bir bakacağız’ diye tereddütlü konuşan şahıslarla ittifak yaptılar. Şimdi de diyorlar ki biz sadece listelerimizde yer verdik, ittifak yapmadık. Onlarla ittifak yaptık demeye utanıyor musunuz? Eğer utanıyorsanız niye listenize aldılar? Bugün de Destici aynı sözleri söyledi, onlardan rahatsızız diye. Biz de rahatsızız. Onları Meclis’e niye taşıyorsunuz?" ifadelerini kullandı.

Yavaş'ın açıklamaları şöyle;

“BU RANT İMPARATORLUĞUNU BIRAKMAK İSTEMEDİLER”

“Evet, baharlar gelecek. Nasıl 31 Mart’ta Ankara’ya, Millet İttifakı’nın tüm belediyelerine, beldelerine, kentlerine bahar geldiyse inşallah 14 Mayıs’tan sonra bütün ülkeye bahar, huzur ve bereket gelecek. 31 Mart seçimlerinde Ankara’da seçime girdiğimizde şu andaki benzer iftiralar, kötülemeler sürekli olarak yapıldı. Peki niye yapıldı? Bu nefret dilini biz bitireceğiz. Deli saçmalarına gireceğiz ancak deli saçmalarına inanmıyoruz. Çünkü aynı deli saçmaları devam ediyor. Çünkü kendi deyimleriyle Ankara’yı parsel parsel satanları görevden almışlardı. Niye görevden aldılar? Kendi ağızlarıyla itiraf ettiler. Ankara’yı peşkeş çektiler. Çocuklarına televizyonlar, spor kulüpleri aldılar. ANKAPARK gibi ölü bir yatırıma tam 16 milyar lirayı gömdüler. Ankara’nın girişindeki kapıları görüyorsunuz. 250 milyon lira para harcadılar bugünün parasıyla. Ne işe yaradığı belli değil ama Ankara’nın birçok köyünde su yok hala. Ankara’nın birçok köyünde hala kanalizasyon açıktan akıyordu. 2013’ten beri bir tane otobüs almamışlardı. İşi gücü bırakıp, Ankara’yı şöyle haritanın üstüne bakıp ‘Nereden hangi rant çıkar, kime ne rant sağlarız’… Dolayısıyla bu rant imparatorluğunu bırakmak istemediler. Şimdiki seçime benzediği için bunları anlatıyorum.

“ARTIK YÖNETEMİYORLAR"

Peki söyleyecek sözü olmayanlar ne yapmaya başladı? İftiralar atmaya başladılar. Dediler ki işçileri çıkaracak. Bir tek işçi çıkarmadık. Dediler ki sosyal yardımları kesecek. Tam tersine arttırdık. Kırsal kalkınmada birçok çalışmalar yaptık. Baktılar ki 11 büyükşehir belediyesi kazanıldı. O iddia ettiklerinin hiçbirisi olmuyor. Hatırlayın. Ankara’da dediler ki ‘Biz eğer buraları kaybedersek Türkiye’nin bekası gider.’ Nasıl bir bekaysa. Biz seçildik. Biz getirdik T.C. tabelasını söktükleri yere yeniden taktık. Çünkü o T.C. tabelalarını kaldırtanlar vardı. Çözüm sürecinde onları kaldırtan vardı. Biz seçilirsek aynı lafları şimdi söylüyorlar. ‘PKK’lılar sayaç okuyacak. DHKP-C’liler de eve fatura getirecek. İster misiniz?’ diye soruyorlardı. Baktılar, hiçbirisi olmuyor. İstanbul seçimini gasp ettiler. Daha sonra İstanbul seçiminde artık bekadan bahsetmediler. Orada biraz durum değişti. ‘Eğer İstanbul düşerse, Kudüs, Mekke düşer. İstanbul düşerse büyük İsrail kurulur’ gibi laflar söylediler. Yetmedi ‘Binali mi Sisi mi?’ Bir insan rakibine böyle konuşur mu? ‘Mursi mi Sisi mi?’ demeye başladılar. Şimdi Sisi’yle kendileri el sıkıştılar. Ama baktılar, İstanbul’da o da yetmiyor. Yedek kuvvetleri çağırdılar. Televizyona çıkarttılar. İmralı’dan mektup getirdiler. Onları okuttular. Yani o iktidarda kalmak için her şeyi yaparlar bunlar. Şimdi de yine İmralı’ya heyet gittiği söyleniyor. Yaparlar, yeter ki o koltukta kalsınlar. Ama 21 yıl sonra artık bu insanlara söyleyecek sözleri maalesef kalmadı. Liyakatsizlik, çift maaşlar, 3-5 maaşlar, enflasyon ortada. Ülke mülteci dolmuş. Sınırlar delik deşik olmuş. Artık yönetemiyorlar. Ne yapmaları lazım? Mutlaka birtakım çamur atmaya devam etmeleri lazım.

“ANKARA DEĞİŞMİŞ. KÖTÜ MÜ OLMUŞ”

Peki 11 büyükşehir olmak üzere 250 kadar belediye değişti. İyi mi oldu kötü mü oldu? Bazı örnekler verelim. Sosyal yardımları kesecek, dediler. Arttırarak devam ettik. Ankara’da suyu sosyal destek alanlar tonu 1 liradan içiyor. 10 tonu 10 lira. 200 bin aileye düzenli şekilde her yıl üçer ay doğal gaz veriyoruz. Hiçbirisinin, o çocukların üşümemesini sağlıyoruz. 17 aydır birer kilo et parası yatırıyoruz tam 200 bin aileye. Bunları da kapı kapı dağıtmak falan yok. Artık Başkentkart’a para yatırıyoruz. Hem esnaf kazanıyor hem bir elin verdiğini diğer el görmüyor. Ankara’da destek alanların çocukları da okuyabilsin diye 60 bin öğrenci okuldan eve, evden okula ücretsiz taşınıyor. Eskiden bunların hiçbir tanesi yoktu. 16 bin tane çocuğun servis ücretini ödüyoruz. 15 bin tane çocuğun kantin ücretini ödüyoruz. 100 bin tane çocuğa bayram harçlığı yatırdık. Evlerine sütler gönderiliyor, kırtasiye ücretleri ödeniyor. Yeter ki bu çocuklar okusun. Onlar da anne babaları gibi destek alır durumda olmasın. Hem kendilerini kurtarsın hem ailelerini kurtarsın diye. Ankara değişmiş. Kötü mü olmuş?

“BİZ DE RAHATSIZIZ. ONLARI MECLİS’E NİYE TAŞIYORSUNUZ”

Yetmedi. Şimdi devletimizin milli menfaatlerini siyaset konusu yapmaya başladılar. Bu ülkede en son yapılan Anadolu gemisi 1972 yılında kurulan tersanelerde üretildi. İHA’lar 1990’lı yıllardan itibaren üretilmeye başlandı. Şimdi de geliştirildi. Diyorlar ki ‘Bunlara alacaklar, depolara kapatacaklar.’ Durun bakalım. Onlara daha ihtiyacımız çok. Eğer Kandil silahı bırakmazsa, ABD hala PKK/YPG’yi silahlandırmaya devam ederse o füzelere bizim ihtiyacımız çok fazla. Tepelerine yağdıracağız. Bunu da söyleyenler kim? S-400’leri Rusya’dan getirip hangara tıkanlar. Hangara kim koyuyormuş füzeleri? Maalesef kendileri koydular. Peki kiminle ittifak yaptılar? PKK ile aynı görüşte olan, özerklik, federasyon isteyen, Türk kelimesiyle, Türk bayrağıyla sorunlu olan, Meclis’e girdiği zaman milletvekili yemini edecek misin dendiği zaman ‘Bir bakacağız’ diye tereddütlü konuşan şahıslarla ittifak yaptılar. Şimdi de diyorlar ki biz sadece listelerimizde yer verdik, ittifak yapmadık. Onlarla ittifak yaptık demeye utanıyor musunuz? Eğer utanıyorsanız niye listenize aldılar? Bugün de Destici aynı sözleri söyledi, onlardan rahatsızız diye. Biz de rahatsızız. Onları Meclis’e niye taşıyorsunuz?

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (10)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
10 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN