Genel Cerrahi Uzmanı Operatör Doktor Adnan Bulut, obezite meselesinin kritik bir sağlık problemi teşkil ettiğini ve özellikle morbid obezitenin bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini ifade etti.
Dr. Adnan Bulut, dünya genelindeki obezite istatistiklerine değinerek, Amerika'da bu oranın yaklaşık yüzde 40 seviyelerinde bulunduğunu belirtti.
Türkiye'deki duruma dikkat çeken uzman, Sağlık Bakanlığı Obezite Çalışma Gruplarının verilerine göre, ülkedeki obezite oranının yüzde 30'lara ulaştığını aktardı.
Bu yüzde 30'luk kesimin, vücut kitle indeksi (VKİ) 30 ve üzerinde olan bireyleri kapsadığını dile getiren Dr. Adnan Bulut, bu oranın içinde kadınların yüzdesinin daha fazla olduğunu vurguladı.
Bu tablonun, Türkiye'nin Dünya Sağlık Örgütü standartlarında obezite konusunda Avrupa'da birinci sırada olduğu anlamına geldiğini söyleyen Dr. Adnan Bulut, Türkiye için 'obez bir ülke' tanımını yaptı.
BÖLGESEL OBEZİTE DAĞILIMINDA KARADENİZ ZİRVEDE
T24'te yer alan habere göre, Türkiye Çalışma Grubu'nun yayımladığı verilere göre, obezite oranlarının bölgesel dağılımı da endişe verici sonuçlar ortaya koydu.
Doğu Karadeniz Bölgesi, yüzde 37 oranıyla obezitede birinci sırada yer alırken, Orta Anadolu yüzde 33'lük oranla ikinci sırayı aldı.
Marmara ve Ege bölgeleri ise yine yüzde 33'lük oranlarla üçüncü sırayı paylaştı.
Diğer bölgelerdeki oranların bu seviyelerin altında seyrettiği kaydedildi.
Dr. Adnan Bulut, bu durumun en büyük nedeni olarak beslenme alışkanlıklarını işaret etti ve tedavinin ilk aşaması olarak bireylerin beslenme alışkanlıklarını ve yaşam biçimlerini değiştirmeleri gerektiğini vurguladı.
Yaşlılarda yüzde 5'lik kilo değişimi, zihinsel düşüşü hızlandırıyor!
OBEZİTE BİRÇOK HASTALIĞIN TETİKLEYİCİSİ
Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Doçent Doktor Tülay Omma, obezitenin vücutta olması gerekenden fazla yağ dokusunun birikmesi sonucu meydana geldiğini belirtti.
Doç. Dr. Tülay Omma, obezitenin sadece görsel bir sorun olmanın ötesinde, birçok ciddi hastalığa zemin hazırladığına dikkat çekti.
Başlıca şeker hastalığı (diyabet), hipertansiyon ve kalp damar hastalıkları gibi rahatsızlıkların yanı sıra, eklem ve kas sistemlerini de olumsuz etkileyebileceğini söyledi.
Ayrıca, obezitenin bireyin psikolojisini etkileyerek depresyon ve anksiyete gibi sorunlara yol açabileceğini, kişinin toplumsal algı düzeyini ve farkındalıklarını değiştirebildiğini dile getirdi.
YANLIŞ BESLENME VE HAREKETSİZ YAŞAM TARZI
Doç. Dr. Tülay Omma, toplumdaki obez birey sayısının giderek artmasının ardındaki temel sebepleri, yanlış beslenme biçimleri ve hızlı yeme (fast food) alışkanlıklarının yaygınlaşması olarak sıraladı.
Obez hastaların en sık yaptığı hatalardan birinin abur cubur tüketiminin fazlalığı olduğunu ifade etti.
Bu tür gıdaların insülin direnci geliştirdiğini ve doygunluk hissinin oluşmasını engellediğini aktardı.
Ayrıca, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte azalan fiziksel aktivite ve egzersizden uzak bir yaşam şekli sürdürmenin de obeziteye katkı sağladığını ekledi.
Tüm bireylere haftada en az 150 dakika tempolu yürüyüş yapmaları tavsiyesinde bulunarak, farkındalıklı beslenme ve gıda hazırlama yöntemlerine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Pestisit tuzağı! Kirli 12 gıda listesi açıklandı
OBEZİTE TEDAVİSİNDE ÇOK YÖNLÜ YAKLAŞIM GEREKİYOR
Uzman Diyetisyen Ayfer Bozkurt, obezitenin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun altını çizdi.
Dyt. Ayfer Bozkurt, obeziteden kurtulmanın cerrahi yöntemlerin yanı sıra ilaç ve diyet tedavisi ile de mümkün olduğunu ifade etti.
Bu süreçte bireylerin öncelikle farkındalık geliştirmesi ve bir hekime başvurması gerektiğini belirtti.
Kilo alımının altında yatan fizyolojik bir sebebin olup olmadığının veya sadece beslenme kaynaklı bir durumun mu olduğunun ayrımının yapılması gerektiğini söyledi.
Doğru tanı konulduktan sonra uygun kan değerleri ışığında ilaç ve diyet tedavisiyle başarılı sonuçlar alınabileceğini ekledi.
Bu tedavilere cevap vermeyen obez bireyler için ise ameliyat seçeneğinin bir çözüm olduğunu hatırlattı.
VÜCUT KİTLE İNDEKSİ 30'UN ÜZERİNDE OLMAMALI
Dyt. Ayfer Bozkurt, vücut kitle indeksi (VKİ) hesaplamasına dikkat çekerek, boyun metrekaresinden cinsiyetin çıkarılıp kiloya bölünmesiyle elde edilen sonucun 30 ve üzeri olması durumunun obezite olarak kabul edildiğini açıkladı.
VKİ'nin 35'e ulaşmasının obezitenin bir basamak atladığını gösterdiğini, 40 rakamının ise morbid obezite anlamına geldiğini ve bu durumda hiç vakit kaybetmeden bir hekime başvurulması gerektiğini vurguladı.
OBEZİTE, ÇAĞIMIZIN YENİ SALGINI
Kardiyoloji Uzmanı Çağlar Koç, obezitenin multifaktöriyel bir hastalık olduğunu ve Tip 2 diyabet, hipertansiyon ve kanda yüksek yağ seviyeleri gibi durumlarla ilerlediğini belirtti.
Dr. Çağlar Koç, obeziteyi 'çağımızın yeni salgını' olarak nitelendirdi.
Yaklaşık 10 yıl öncesine kıyasla Türkiye'deki istatistiklerde obeziteye bağlı Tip 2 diyabet ve hipertansiyon hastalarının sayısında belirgin artışlar yaşandığını dile getirdi.
Dr. Çağlar Koç, Türk toplumunun bu açıdan Avrupa'nın en riskli popülasyonlarından birine sahip olduğunu sözlerine ekledi.
YENİ BİR YAŞAM BAŞLANGICI
Obezite cerrahisi sayesinde 60 kilo veren 55 yaşındaki Dilek Özsüzgün, yaşadığı büyük değişimi paylaştı.
10 sene önce 148 kiloya ulaştığını ve hayatı boyunca kilo alıp verme süreçleriyle mücadele ettiğini anlatan Dilek Özsüzgün, kalp rahatsızlıkları ve insülin direnci gibi sağlık sorunları yaşadığını belirtti.
Obezite cerrahisi sonrasında ortaokul yaşındaki kilosuna geri döndüğünü ve kendini o yaşta hissettiğini dile getirdi.
Daha önce merdiven ve yokuş çıkmanın bile imkansız olduğunu söyleyen Özsüzgün, artık plates ve yoga yaptığını anlattı.
Doktorunun kendisine yepyeni bir yaşam sunduğunu ifade eden Dilek Özsüzgün, aynı zamanda 170 kiloya ulaşan oğlu Halil Emre'nin de 90 kilo vererek tanınmaz hale geldiğini ve çok mutlu olduklarını sözlerine ekledi.
Sadece bu 5 adımla karaciğerinizi kurtarın: İnanılmaz dönüşüm!
