Aynı dizi ve filmleri tekrar izleme alışkanlığı, sanılanın aksine yeni bir içerik bulamama ya da sıkılmakla ilgili değil.
Psikoloji uzmanları bu yaygın davranışın kökeninde, zihnin en temel gereksinimlerinden olan güven ve rahatlama arayışının yattığını ifade ediyor.
İnsanların boş zamanlarında bilmedikleri, sürpriz dolu yapımlar yerine, defalarca izleyip her sahnesini ezberledikleri ekran içeriklerine dönmeleri, bilimsel araştırmalarla açıklanıyor.
BEYİN, BELİRSİZLİĞE TEPKİ GÖSTERİYOR
Alanında yetkin uzmanlar, insan beyninin doğası gereği belirsizliğe karşı bir huzursuzluk ve kaygı geliştirdiğini belirtiyor.
Daha önce deneyimlenmiş bir filmi veya diziyi yeniden açmak, izleyicinin zihninde tamamen kontrol edilebilir bir alan yaratıyor.
Olay örgüsünü, karakterlerin gelecekteki adımlarını ve hatta son sahneyi önceden bilmek, birey üzerinde güçlü bir güven duygusu oluşturuyor.
Özellikle yaşamın stres ve öngörülemezlikle dolu olduğu dönemlerde, bu alışkanlık zihinsel yorgunluk ve anksiyete ile başa çıkma yöntemi olarak tercih ediliyor.
Bu sayede izleyici, beklenmedik sürprizlere kapalı, kişisel konfor alanına sığınmış oluyor.
Türkiye'de her 10 kişiden 7'si internetteyken mutsuz, stresli, kaygılı!
DUYGUSAL BAĞ VE GÜVENLİ LİMAN ETKİSİ OLUŞTURUYOR
Sevilen yapımların defalarca izlenmesi, izleyicilerin o içerikteki karakterlerle güçlü bir duygusal bağ kurmasına dayanıyor.
Psikolojik çalışmalar, bu tekrar izleme alışkanlığının bir tür aidiyet duygusu yarattığını gösteriyor.
Sevilen bir diziyi yeniden açmak, tıpkı eski bir arkadaşı ziyaret etmek gibi tanıdık ve güvenli bir his sağlıyor.
Uzmanlar, bu durumun özellikle yalnızlık hissinin arttığı veya sosyal bağların zayıfladığı dönemlerde, kişinin sosyal ihtiyaçlarını dolaylı yoldan karşılayan bir 'güvenli liman' etkisi yarattığını vurguluyor.
YENİ DENEYİMLERDEN KAÇINMA RİSKİ
Klinik psikologlar, tekrar izleme eyleminin, bireyin duygusal düzenleme becerilerini destekleyici ve tamamen zararsız bir davranış olduğunu ifade ediyor.
Ancak bu rahatlama mekanizmasının aşırıya kaçarak bir kaçınma davranışına dönüşmesi durumunda dikkatli olunması gerektiği uyarısını yapıyorlar.
Eğer kişi, yeni film veya dizi deneyimlerinden tamamen kaçınıyor ve sosyal hayatında da yeniliklere kapalı hale geliyorsa, bu durumun kişisel gelişimi ve sosyal adaptasyonu olumsuz yönde etkileyebileceği belirtiliyor.
Tekrar izleme faydalı olsa da, hayatın sunduğu yeni deneyimlere de yer açmak, dengeli bir yaşam için kritik önem taşıyor.
Stres yönetiminde çığır açan keşif! Bilim insanlarından 7 günlük huzur planı
