CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından duyurulan 3 haftalık tam kapanma kararının doğru olduğunu ancak yeterli olmadığını söyleyerek, sosyal destek programının da açıklanması gerektiğini belirtti. Ayrıca Kılıçdaroğlu, bu süreçte icra takiplerinin tamamının durdurulmasının lazım olduğunu da sözlerine ekledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün partisinin Meclis'teki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kılıçdaroğlu, dün akşam saatlerinde Bakanlar Toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 3 haftalık tam kapanma kararı hakkında konuştu. Artan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları nedeniyle perşembe günü saat 19.00'da başlayacak olan tam kapanma kararının doğru bir karar olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ancak bunun yeterli olmadığını da belirtti ve "Şimdi Erdoğan'ın bir sosyal program açıklamasını bekliyoruz" dedi.
CHP Grup Başkanvekillerinin bir kanun teklifi hazırladığını belirten Kılıçdaroğlu, "Süratli bir şekilde aşağıya indirmek istiyorlar. 'Efendim CHP verdiği için biz kabul etmiyoruz.' Siz hazırlayıp getirin biz destek vereceğiz. Amaç sorunu çözmek. Bunu yaparsa Erdoğan’a teşekkür edeceğiz" açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
Burada ucuz ekmek satamazsın. Niçin? İBB Başkanı satıyor. Sen veremiyorsun bırak o versin. Emi olun hayretler içerisindeyim. Vatandaş ucuz ekmek alacak. Senin Sevinmen lazım.
Bir dilim ekmeğe savaş açtılar.
'SOSYAL PROGRAM AÇIKLAMASINI BEKLİYORUZ'
Üç hafta tam kapanmaya gidiyorlar. Doğru mudur ? Doğrudur. Kapanma yapmak yeterli mi Hayır. Dükkânı kapattın. Gündelikçiler var nasıl geçinecekler. Şimdi Erdoğan'ın bir sosyal program açıklamasını bekliyoruz.
Ve yine bu süre içinde icra takiplerinin tamamının durdurulması lazım. Grup başkanvekillerimiz bir kanun teklifi hazırladılar. Süratli bir şekilde aşağıya indirmek istiyorlar. Efendim CHP verdiği için biz kabul etmiyorum. Siz hazırlayıp getirin biz destek vereceğiz. Amaç sorunu çözmek. Bunu yaparsa Erdoğan’a teşekkür edeceğiz.
BIDEN'IN İDDİASINA YÖNELİK AÇIKLAMA
1915 olayları konusundaki düşüncelerimi aktaracağım. Washington temsilcimizi aradım bu haberlerin doğruluk payı çok yüksek dedi. Biden'ın yapacağı açıklamada soykırım sözcüğünü kullanmasının doğru olmadığını. Bu işin siyasetçilerin değil tarihçilerin görevi olması gerektiğini anlattım.
Bide açıklama yaptı ve soykırım sözcüğünü iki kez kullandı. Bu, Türkiye açısından büyük talihsizlik. Bugüne kadar pek çok iktidar geldi gitti ama hiçbir ABD Başkanı 1915 olaylarını soykırım olarak tanımlamadı. 1915 olayları, Birinci Dünya Harbi bunlara baktığınızda pek çok insan hayatını kaybetti. Siyasetçilere düşen görev tarihin derinliklerinden ders çıkararak geleceği barış ve kardeşlik üzerine inşa etmelidir.. 1915 olayları acıdır, incelenmeli mi? Evet incelenmeli. Politikacılar değil tarihçiler yapmalıdır. Türkiye bu konuda her zaman hazır olduğunu kabul etti. Arşivlerimizi açarız dedi. Ama Ermenistan da arşivlerini açsın tarihçiler gerçek bilgilere ulaşsın dedi.
1915 olaylarını tartışmayacağım o tarihçilerin görevi 19 Mayıs 1985 tarihinde New York Times ve Washington Post gazeteleri Biden'ın önüne koyulsaydı bu açıklama olmayacaktı. O sayıda çok sayıda tarihçi 1915 olaylarını soykırım olarak görülmeyeceğini ilan ediyorlardı. Ama o zaman bir devlet, başbakan vardı. el birliğiyle bunu bütün dünyaya anlatıyorlardı.
Beceriksiz bir yönetimin Türkiye'yi getirdiği bir noktadır bu. Biden açıkladı , Erdoğan tam 32 gün sustu. Ama Erdoğan'ın trolleri Eyy Kılıçdaroğlu ne diyeceksin diye ha bire yazıp duruyorlardı.
Erdoğan konuştu bırakın aslanı miyavlama sesi geldi. Acı ama gerçek, kendi ülkesinin çıkarlarını savunmaktan aciz bir kişiye karşı karşıyayız. Acaba sert konuşursam başıma bir şey gelir mi? kendi ülkesinin çıkarlarını savunmaktan aciz bir hükümetle karşı karşıyayız.
Asıl sorulması gereken soruya gelelim. Türkiye'nin kuruluşundan bu yana 1915 olaylarını ABD'de hiçbir başkan soykırım olarak tanımlamazken neden şimdi tanımladı. Biden'a kızmanın anlamı yok o kendi iç politikasının gereğini yapıyor. İğneyi kendimize batıralım Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dış politikası nedir?
DIŞ POLİTİKA TEPKİSİ
İran Irak savaşı tam 8 yıl sürdü. Türkiye tarihten miras aldığı davranışı aynen korudu ben tarafsızım dedi.
Dış politikanın ayrı bir dili var. Şimdi dış politikadaki bürokrasiyi tamamen devre dışı bıraktı. Dış politikayla iç politika çok farklı. İç politikada kavga ederiz ama kendi ülkemiz barışırız. Dış politikada yaptığınız hata toplumların belleğinde kalır.
Erdoğan'ın şahsım hükümeti. Yani diyor ki ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni aile şirketi gibi yöneteceğim. Yurtta barış dünyada barış politikasından çıkardı İhvan endeksli politikaya getirdi.
Bunlar hiçbir şey bilemezler. Dış politikadan hiçbir bilgisi olmayan rüşvetçileri büyükelçi yaptı. Çifte vatandaşlığa sahip olanlar bile büyükelçi atandı. Akıl alacak şey değil.
Kim Dışişleri Bakanı Türkiye'de? Mevlüt Çavuşoğlu mu zurnanın son deliği. Herkes konuşuyor. Konuşmayan Dışişleri bürokrasisi.
Suriye2deki iç çatışmada. Ne işi vardı kardeşim senin orada. Daha dün kabul ettin 180 derece dönüyorsun, düşman Neden? Emperyal güçler öyle istedi diye.
İdlib'de 33 askerimiz şehit edildi, hesabını soramadılar. Koşa koşa Moskova'ya gittiler. Dakikalarca kapıda beklediler. Bu ülkenin itibarını ayaklar altına nasıl alıyorsunuz? Koltukları uğruna vazgeçmeyecekleri hiçbir değer yoktur bunların. Bunların bu ülkeye verecekleri toplu iğne ucu kadar fayda yoktur.
O saygın Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ne hale getirdiler. Doğu Akdeniz petrol yatakları var. Mısır'la bozdular. Herkesle kavga ettiler arayı bozdular. Sonra ne oldu? 6 ülke doğu Akdeniz Gaz Forumu kurdular. Dışlanan iki ülke: KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti. Niye oldu?
Bu ülkeye hepimiz sahip çıkmak zorundayız. Olağanüstü zengin kültürü olan ülkedir. Eğer birileri seçildikten sonra devleti istediğim gibi yönetirim diyorsa ona dur demek senin hakkındır. Dur dediğiniz aman Türkiye Cumhuriyeti Devleti saygınlık kazanacaktır.
'128 MİLYAR DOLAR' TEPKİSİ
Biz bir pankart astık 128 milyar dolar nerede? diye AK Parti'ye ve MHP'ye y veren kardeşlerime sesleniyorum. 128 milyar dolar ne demektir biliyor musunuz? Merkez Bankası'nın kasasında 1 doları yoktur demektir.
Türkiye bugün savaşa girse herkes biliyor ki kasasında 1 doları bile yok. Herkes bağırıp çağıyor ve Erdoğan sesini kesmiş ortalıkta geziyor. Biz 128 milyar dolar nerede derken Türkiye'nin itibarını savunuyoruz. 128 milyar dolar kime peşkeş çekildi. MB'yi devre dışı bırakacaksınız.
Kime sattın sen? Cevap yok ama cevabını alacağız. 'El değiştirdi' Hırsız malı çalınca zaten el değiştiriyor.
Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti için milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. Hangi gerekçeyle milli güvenlik sorunu haline geldi diye ayrıntılarıyla açıklayacağım."
