Türkiye, son yıllarda hızla artan obezite krizi ile karşı karşıya.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, ABD'de yaptığı bir açıklamada, Türkiye'deki mevcut tablonun ciddiyetine dikkat çekti.
Bakan Memişoğlu, ülke genelinde 10 milyonu aşkın kişinin boy-kilo ölçümlerinin yapıldığını ve bu ölçümler sonucunda toplumun yalnızca yüzde 30'unun normal kiloda olduğunu ifade etti.
Verilere göre, geriye kalan yüzde 70'lik kesimin yüksek kilolu olduğu ve bu dilimin yüzde 25'ini ise obez bireylerin oluşturduğu vurgulandı.
Bakan Memişoğlu, dünya genelinde hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalıklar (kalp ve damar) nedeniyle yılda 17 milyon insanın hayatını kaybettiğini belirterek, bu konuda toplumsal bilincin hızla artırılması gerektiğinin altını çizdi.
Doç. Dr. Muhammed Keskin açıkladı: Kalp doktoru olduktan sonra evime sokmadığım 10 gıda ürünü!
DÜNYADA İLK KEZ OBEZ ÇOCUK SAYISI, DÜŞÜK KİLOLU ÇOCUK SAYISINI GEÇTİ
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, obezite tehlikesi yalnızca Türkiye'nin değil, tüm dünyanın en büyük halk sağlığı sorunlarından biri haline geldi.
Eylül ayında Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından yayımlanan kapsamlı bir araştırma, küresel çapta ilk kez obez çocuk sayısının, düşük kilolu çocuk sayısını geride bıraktığını ortaya koydu.
Uzmanlar, 5 ila 19 yaş arasındaki yaklaşık 188 milyon çocuk ve gencin obezite sorunuyla mücadele ettiğini tahmin ediyor.
Araştırmacılar, bu dramatik artışın temel nedeninin, geleneksel beslenme düzenlerinden giderek ucuzlayan, yüksek kalorili ve besin değeri düşük aşırı işlenmiş gıdalara kayan beslenme biçimlerinin yaygınlaşması olduğunu belirtiyor.
OBEZİTE, ÇOCUK SAĞLIĞI VE GELİŞİMİ İÇİN TEHDİT
Sağlık alanındaki uzmanlar, artık yetersiz beslenme ifadesinin sadece düşük kiloyu değil, aynı zamanda obezitenin çocukların sağlığı ve gelişimi üzerindeki olumsuz etkilerini de kapsadığını vurguluyor.
Obezite, bir çocuğun yaş, cinsiyet ve boyuna göre sağlıklı bir kilonun önemli ölçüde üzerinde olması durumunu ifade eden aşırı kiloluluğun ciddi boyutu.
Bu durum, yaşamın ilerleyen dönemlerinde tip-2 diyabet, kalp ve damar hastalıkları ve bazı kanser türleri için daha yüksek risk taşıyor.
Çocukluk döneminde yeterli meyve, sebze ve protein içeren sağlıklı beslenme, büyüme, bilişsel gelişim ve zihinsel sağlık açısından kritik bir role sahip.
Ancak birçok geleneksel gıdanın yerini, genellikle yüksek oranda şeker, nişasta, tuz, sağlıksız yağlar ve katkı maddesi içeren aşırı işlenmiş ürünler alıyor.
Obezite oranının en hızlı yükseldiği bölge Karadeniz oldu! Türkiye'de her 3 kişiden 1'i obez
UNICEF'TEN ACİL EYLEM ÇAĞRISI VE EKONOMİK MALİYET UYARISI
UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell, obezitenin yarattığı zorlukların hafife alınmaması gerektiğini belirtiyor ve bu durumun çocukların sağlığını ve gelişimini etkileme potansiyelinin giderek arttığını ifade ediyor.
UNICEF'in 190'dan fazla ülkeden elde ettiği son veriler, 5 ila 19 yaş arası düşük kilolu çocukların yaygınlığının 2000 yılından bu yana yüzde 13'ten yüzde 9,2'ye gerilediğini gösteriyor.
Buna karşılık, aynı yaş grubunda obezite oranları yüzde 3'ten yüzde 9,4'e yükselerek neredeyse her 10 çocuktan birinin obez olduğu anlamına geliyor.
Aşırı kilolu çocuk ve ergen sayısı da artarak, okul çağındaki her beş kişiden birinin aşırı kilolu olduğu tahmin ediliyor; bu da küresel çapta yaklaşık 391 milyon çocuğa denk geliyor.
Raporda, en yüksek obezite oranlarının Niue (yüzde 38), Cook Adaları (yüzde 37) ve Nauru (yüzde 33) gibi Pasifik ada devletlerinde görüldüğü belirtilirken, Şili, ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi yüksek gelirli ülkelerin de ciddi bir obezite sorunuyla mücadele ettiği kaydediliyor.
UNICEF, hükümetlere acil eylem çağrısı yaparak, 2035 yılına kadar aşırı kilo ve obezitenin küresel ekonomik etkisinin yıllık 4 trilyon ABD dolarını aşacağı tahmininde bulunuyor.
Kurum, çocukların beslenmesini korumak için yasal önlemler alınmasını, sağlıksız gıdalara vergi getirilmesini, bu tür ürünlerin okul kantinlerinden çıkarılmasını ve aşırı işlenmiş gıda endüstrisinin siyasi kararlara müdahale etmesinin engellenmesini talep ediyor.
Ebeveynlere ve bakıcılara besleyici ve uygun fiyatlı gıda erişimini destekleyen politikaların acilen hayata geçirilmesi gerekiyor.

