Van’ın Özalp ilçesine bağlı Dönerdere köyünde 28 Aralık 2024 gecesi meydana gelen olayda, kaçakçılıkla mücadele eden askeri birlik tarafından açılan ateş sonucu Seyithan Durdu hayatını kaybetti. Olayın, “kaçakçılıkla mücadele” kapsamında gerçekleştiği belirtilse de, yapılan soruşturmada ciddi ihmaller ve delil karartma şüphesi olduğu belirtildi.
34 yaşındaki dört çocuk babası Seyithan Durdu, kardeşi ve 15 yaşındaki yeğeniyle birlikte kaçak göçmenleri bir noktadan başka bir noktaya ulaştırdığı sırada, askeri devriyenin takip ve müdahalesine maruz kaldı. Askeri araçtan açılan ateş sonucu Seyithan Durdu sırtından vuruldu. Ş.D. isimli yeğeni, olay anında herhangi bir “dur” ihtarının yapılmadığını, askerlerin yaralı Durdu’ya yardım etmeden bölgeden ayrıldığını belirtti.
Halk TV yazarı İsmail Saymaz’ın aktardığına göre, olayın ardından Üsteğmen Y.A. hakkında başlatılan soruşturmada ifadeler çelişkili çıktı. İlk ifadesinde devriye faaliyetini ve silah kullanımını inkâr eden Y.A., daha sonra ikinci ifadesinde kaçakçıları takip ettiklerini ve havaya uyarı ateşi açtıklarını söyledi. Aynı devriyede yer alan Üsteğmen M.Ç. ise Y.A.’nın doğrudan atlı gruba ateş ettiğini ve ardından olay yerinden uzaklaştıklarını ifade etti. Olay günü Y.A.’nın verdiği bilgilerle daha sonra söyledikleri arasında büyük fark olduğu tespit edildi.
Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, olay yerinde bulunan bir mermi çekirdeğinin üzerinde Durdu’nun kanı olduğu ancak bu çekirdeğin Y.A. veya diğer askerlerin silahından çıkmadığı belirtildi. Bu durum, olayın ardından sahte delil üretildiği şüphesini doğurdu. Avukat Özal Bedir, çekirdeğin, otopsi işlemlerine katılan kişiler tarafından kana bulanarak olay yerine bırakılmış olabileceğini öne sürdü.
Durdu’nun vurulduğu yerin askeri yasak bölge dışında kaldığı ve askerlerin kaçakçı takibi konusunda yetkilerini aştığı belirtildi. Askerlerin olayı ne 112’ye ne de jandarmaya bildirmemesi, görev ihmali iddialarını kuvvetlendirdi. Üsteğmen Y.A. hakkında “haksız tahrik altında olası kastla öldürme” suçlamasıyla 12 ila 18 yıl arasında değişen hapis istemiyle dava açıldı. İlk duruşma 21 Mayıs’ta görülecek.
