Dijitalleşmenin hızla dönüştürdüğü yeni yaşam düzeni, çocukların alışılagelmiş park ve sokak oyunlarından, fiziksel sosyalleşme imkanlarından mahrum kalmalarına yol açarken, sağlıklarını da olumsuz yönde etkilemeye başladı.
Uzun saatler boyunca ekran başında vakit geçiren ve dengesiz beslenen çocuklarda alerjik hastalıklara yakalanma ihtimalinin kaçınılmaz olduğu vurgulanıyor.
Tıbbın yeni ikilemi: Yapay zekaya mı güvenmeli, yoksa insan becerisine mi?
EKRAN SÜRESİ ARTTIKÇA BAĞIŞIKLIK ZAYIFLIYOR
Medicana Sağlık Grubu Çocuk Alerji ve İmmünoloji bölümünden Prof. Dr. Şule Çağlayan Sözmen, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları paylaştı:
"Ekran başında geçirilen süre arttıkça bağışıklık azalıyor.
Paketli ve işlenmiş gıdalar tüketen, uzun süre ekrana maruz kalan ve hareketsiz olan çocuklarda zamanla alerjik hastalık görülme riskinin ciddi oranla artabildiği gözlemlenmektedir."
Uzun süreli ekran maruziyetinin, çocukların bağışıklık sistemini olumsuz etkilediği biliniyor.
Ekran karşısında geçirilen zamanın artması; fiziksel aktivite eksikliğine, dış ortamla temasın azalmasına, düzensiz beslenmeye ve uyku kalitesinde düşüşe neden oluyor.
Prof. Dr. Şule Çağlayan Sözmen, bu durumun çocuklarda alerji riskinin yükselmesine zemin hazırladığını belirtiyor.
OBEZİTE VE UYKU BOZUKLUKLARI BAĞIŞIKLIĞI ÇÖKERTİYOR
Ekran bağımlılığının öncelikle hareketsizliği beraberinde getirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Şule Çağlayan Sözmen, bu durumun obeziteye yol açabileceğini ve obezitenin de bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyen bir faktör olduğunu dile getirdi.
Ek olarak, uzun süre ekran başında kalmanın yaydığı mavi ışık maruziyetinin çocuklarda uyku bozukluklarına neden olduğunu kaydetti.
Uykuya geçişte zorlanan ve etkili uyku alamayan çocuklarda, başta melatonin olmak üzere uykuda salgılanması gereken hormonların yetersiz düzeyde salınması, bağışıklık sisteminin işleyişini sekteye uğratıyor.
Prof. Dr. Şule Çağlayan Sözmen
DOĞADAN UZAK KALMAK ALERJİ RİSKİNİ İKİYE KATLIYOR
Çocukların doğadan ve dış ortamdan uzak kalmasının da alerjik hastalık riskini artırdığına dikkat çekiliyor.
Prof. Dr. Şule Çağlayan Sözmen, alerjik hastalıkların, bağırsak florasının çeşitliliği ve zenginliği ile doğrudan ilişkili olduğunun bilimsel çalışmalarla tespit edildiğini belirtti.
Steril bir çevrede büyüyen, toprakla ve hayvanlarla yeterince temas etmeyen çocuklarda, etkin bir bağırsak bakteri florasının oluşamadığı ve doğadan edinilebilecek faydalı bakterilerin vücuda alınamadığı görülüyor.
Bu durum, bağışıklık üzerinde olumlu etkisi olan bağırsak bakterilerinin azalmasına veya yokluğuna yol açarak, çocuğun bağırsak florasının çeşitliliğini düşürüyor.
Hassaslaşan bağışıklık sistemi, alerjik hastalıkların artmasına zemin hazırlıyor.
Uzmanlar, çocuğun doğa ile iç içe olmasının bu açıdan kritik bir öneme sahip olduğunu vurguluyor.
UYKU DÜZENSİZLİĞİ VE ALERJİK REAKSİYON İLİŞKİSİ
Uyku düzensizliği ile alerjik reaksiyonlar arasında güçlü bir bağlantı olduğunu belirten Prof. Dr. Şule Çağlayan Sözmen, özellikle alerjik riniti olan hastaların yoğun burun tıkanıklığı, horlama ve burun kaşıntısı gibi semptomlar nedeniyle uykuya dalmada zorluk yaşadıklarını sözlerine ekledi.
Bilim insanları bu gerçeği onayladı: Kahve içmek ömrü uzatabilir!
KATKI MADDELİ GIDALARDAN UZAK DURULMALI
Uzman, çocukların katkı maddeleri yönünden zengin hazır gıdaları tüketmemelerine özen gösterilmesi gerektiğini ifade etti.
Bu tür gıdaların deri döküntüleri ve kaşıntı başta olmak üzere çeşitli sağlık problemlerine yol açabileceğini söyledi.
Ayrıca, çocukta gelişen obezitenin, alerji tedavisinin seyrini de olumsuz etkilediğini belirtti.
Sözlerini tavsiyelerle sürdüren Prof. Dr. Şule Çağlayan Sözmen:
"Mevsiminde sebze ve meyve tüketmeye önem verilmeli. Paketli gıdalardan uzak durulmalı.
Mevsiminde ve çeşitli besin tüketmek, alerjik hastalıkların seyrini iyileştirir veya oluşmasını engelleyebilir.
Bunların dışında çocukların hareketli olması sağlanmalı.
Eve hapsolmak yerine doğada bitkilerle, hayvanlarla iç içe etkinlikler planlanmalı.
Çocukların küçük yaşlardan itibaren toprağa, hayvanlara temas etmelerinin alerjik hastalıkların oluşmamasında etkin olduğu düşünülmektedir.
Çocukların ekran maruziyeti azaltılmalı.
İşlenmemiş besinler yiyen, hareketli ve ekran süresi oldukça kısaltılmış çocuklar, alerjik hastalıklar açısından daha az risk taşımaktadır."
