Sosyal medyada son zamanların en popüler fitness akımlarından biri olarak dikkat çeken Japon yürüyüşü tekniği, aslında yeni bir buluş değil.
Japon araştırmacılar, bu aralıklı egzersiz programını 20 yılı aşkın bir süre önce, özellikle orta yaşlı ve yaşlı bireylerin fiziksel sağlıklarını iyileştirmek ve diyabet ve obezite gibi yaşam tarzı hastalıklarının önüne geçmek amacıyla tasarladı.
Temelinde, normal tempo ve kısa süreli hızlı yürüyüşün dönüşümlü olarak yapılmasını içeren bu yöntem; kısa sürmesi ve herhangi bir ekipman gerektirmemesi sayesinde geniş kitlelere hitap ediyor.
YÜKSEK TANSİYON VE KAS GÜCÜNDE GÖZLE GÖRÜLÜR İYİLEŞME
CNN International'ın haberleştirdiği bilimsel çalışmalara göre, bu yöntemin etkinliği kanıtlandı.
2007 yılında yapılan araştırmalar, yüksek tempolu aralıklı yürüyüşün özellikle yaşlı bireylerde yüksek tansiyona karşı koruyucu bir etki sağladığını saptadı.
Aynı zamanda bu programın, bacak kas gücünü ve kalp-damar dayanıklılığının bir göstergesi olan aerobik kapasiteyi de belirgin şekilde artırdığı tespit edildi.
Bitmek bilmeyen yorgunluğa veda etme zamanı!
5 AYDA FİZİKSEL KONDİSYON YÜZDE 20'YE KADAR ARTIYOR
Japon araştırma ekibinin 2009'da yayımladığı bir inceleme, Japon yürüyüşü programının yalnızca beş ay boyunca düzenli olarak uygulanmasıyla fiziksel kondisyonu yüzde 10 ila 20 arasında artırdığını ortaya koydu.
2025 ARAŞTIRMALARI POPÜLARİTEYİ YENİDEN CANLANDIRDI
Tekniğin yeniden popülerleşmesinde kilit rol oynayan gelişmeler, 2025 yılında yayımlanan yeni bir araştırma ile geldi.
Bu çalışmada, beş ay boyunca düzenli olarak Japon yürüyüşü yapan yaşlı katılımcılarda, düşük tansiyon, artan kas gücü ve gelişmiş VO₂ max (kalp-damar dayanıklılığının önemli bir göstergesi) gibi faydalı sonuçlar elde edildi.
Kardiyolog Dr. Sergiu Darabant, bu yöntemin spora sıfırdan başlamak isteyenler için 'korkutucu olmayan bir başlangıç noktası' sunduğunu ve kalp sağlığına kesin faydaları olduğunu vurguluyor.
Obezite oranının en hızlı yükseldiği bölge Karadeniz oldu! Türkiye'de her 3 kişiden 1'i obez
UYGULAMA METODU VE HAFTALIK PROGRAM
2007'deki orijinal araştırmada, katılımcılar için belirlenen program şu adımları içeriyordu:
* 3 dakika hızlı yürüyüş (maksimum eforun yaklaşık yüzde 70'i)
* 3 dakika yavaş yürüyüş (maksimum eforun yaklaşık yüzde 40'ı)
Bu 6 dakikalık döngü, toplamda 30 dakika boyunca, haftada en az 4 gün tekrarlandı.
Güncel önerilerde ise Dr. Sergiu Darabant, bu programın haftada 5 güne çıkarılmasını tavsiye ediyor.
Böylece, Amerikan Kalp Derneği'nin haftalık önerdiği 150 dakikalık egzersiz süresi tamamlanmış oluyor.
GÜVENLİK VE DOĞADA YÜRÜYÜŞÜN ZİHİNSEL FAYDALARI
Uzmanlar, her türlü egzersiz programına başlamadan önce bir doktora danışmanın ve ağrı hissedildiğinde durmanın güvenlik açısından öncelikli olduğunu belirtiyor.
Eğer dışarıda yürüyüş yapmak mümkün veya güvenli değilse, bu egzersiz yürüyüş bandı üzerinde de uygulanabilir.
Ancak Dr. Sergiu Darabant, açık havada doğayla etkileşimin sadece bedene değil, zihne de iyi geldiğini vurguluyor.
Uzman, egzersizin yoğunluğu arttıkça sonuçların daha iyi olacağını ve asıl amacın yaşam tarzı değişikliğini kalıcı hale getirmek olduğunu ifade ederek bu modeli kurtarıcı bir egzersiz olarak gördüğünü sözlerine ekledi.

