Migren hastaları için beslenme düzeni, ağrıların şiddetini ve sıklığını doğrudan etkileyebilecek önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.
Uzmanlar, çikolata ve peynir gibi bazı gıdaların migreni tetikleyebileceğini belirtirken, düzenli ve sağlıklı beslenmenin migren yönetiminde kritik bir rol oynadığını vurguluyor.
Ancak, her bireyin migrene verdiği tepkiler farklı olduğu için, kişiye özel bir beslenme planı oluşturmanın önemi büyük.
HANGİ YİYECEKLER MİGRENİ TETİKLER?
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Hollanda'daki Leiden Üniversitesi Tıp Merkezi'nden nörobiyolog Prof. Dr. Gisela Terwindt'in yaptığı çalışmalara göre, migren hastalarının yüzde 30'u belirli yiyeceklerin ağrılarını tetiklediğini fark ediyor.
Ancak, her hasta için geçerli ortak bir tetikleyici bulmak son derece zor, çünkü bu durum kişiden kişiye farklılık gösteriyor.
2015 yılında Oklahoma Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada ise, peynir, çikolata, kırmızı şarap, işlenmiş et ürünleri ve turunçgiller gibi bazı gıdaların yaygın tetikleyiciler olabileceği belirlendi.
Uykunuzu kaçıran meğer bağırsaklarınızdaki bakterilermiş! Bağırsak floranızı değiştirin
MİGRENİ OLAN KİŞİLER NE YEMEMELİ?
İngiltere'deki Beslenme Derneği'nden Dr. Duane Mellor, migrenle en güçlü bağlantısı kurulan besinlerin tiramin içeren gıdalar olduğunu belirtiyor.
Peynir, çikolata ve kırmızı şarap gibi ürünlerde bulunan tiramin, bir biyolojik amin türü.
Yüksek miktarda amin tüketiminin migren semptomlarını şiddetlendirebileceğine dair bazı kanıtlar bulunuyor.
Bu nedenle, İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS), migren hastalarına yüksek amin içeren gıdalardan bir ay süreyle uzak durarak, bu süreçte migren semptomlarında bir değişiklik olup olmadığını gözlemlemelerini öneriyor.
Bu listeye alkollü içecekler, kahve, çay, domuz eti ve bazı deniz ürünleri de dahil.
DÜZENLİ BESLENME VE SIVI TÜKETİMİNİN ÖNEMİ
Migren yönetiminde sadece hangi gıdalardan kaçınılması gerektiği değil, aynı zamanda beslenme düzeninin kendisi de büyük önem taşıyor.
Düzensiz beslenme ve öğün atlamak, migren ataklarını tetikleyebilir.
Dr. Duane Mellor, kötü beslenme alışkanlıklarının migreni başlatabileceğini ve migrenin yol açtığı bulantı, baş dönmesi gibi durumların da yemek yeme isteğini azaltabileceğini ifade ediyor.
2024 yılında Londra'da düzenlenen bir sempozyumda sunulan bir araştırma, kadınların yüzde 50'si ve erkeklerin yüzde 40'ında öğün atlamanın migren atağını tetiklediğini gösterdi.
Benzer şekilde, dehidrasyon da önemli bir tetikleyici olarak öne çıkıyor.
Bu yüzden, yeterli miktarda su içmek, migren ağrılarının önlenmesinde yemek yemek kadar kritik bir role sahip.
Patates yerken aklınıza bile gelmezdi! 9 milyon yıllık şaşırtıcı hikayesi
BESLENME DÜZENİ DEĞİŞİKLİKLERİ MİGREN AĞRILARINI AZALTIR MI?
Stanford Üniversitesi uzmanlarının 2022'de yayımladığı bir makale, migren ve beslenme ilişkisinin daha geniş çaplı araştırmalarla ele alınması gerektiğini savunuyor.
Bununla birlikte, düzenli ve sağlıklı beslenmenin migren ağrılarının azalmasına katkıda bulunduğuna dair kanıtların mevcut olduğunu belirtiyorlar.
Özellikle glisemik indeksi düşük besinler, ketojenik ve DASH diyetleri gibi bazı beslenme biçimlerinin migrene fayda sağlayabileceği düşünülüyor.
Ancak, Migren Derneği'nden Debbie Shipley ve Exeter Baş Ağrısı Kliniği'nden Dr. David Kernick, bu konuda kesin bir 'migren diyeti'nden bahsetmek için henüz yeterli kanıt olmadığını vurguluyorlar.
Uzmanlar, genel olarak işlenmiş gıdalardan uzak durulmasını, bol meyve, sebze ve lifli gıda tüketilmesini ve düzenli bir beslenme düzeni oluşturulmasını tavsiye ediyor.
UZMANA SORMADAN BESİN ALIŞKANLIKLARINIZI DEĞİŞTİRMEYİN
Dr. Duane Mellor'a göre, her hasta kendine özgü bir fizyolojiye sahip.
Bu nedenle, bir gıdanın migren ağrılarını tetiklediğini fark eden hastaların, bu besini diyetlerinden tamamen çıkarmadan önce dikkatli olmaları gerekiyor.
Zira bu durum, vücudun ihtiyaç duyduğu temel besin maddelerinden mahrum kalmasına yol açabilir.
En doğru yaklaşım, kişisel bir beslenme planı oluşturmak için bir diyetisyene danışmak ve bir baş ağrısı takvimi tutarak tetikleyici gıdaları kişisel olarak belirlemek.
Sadece bu 5 adımla karaciğerinizi kurtarın: İnanılmaz dönüşüm!
