Ahmet Taşgetiren ve Mehmet Ocaktan KARAR TV'de Kavala Davası Kararlarını, Kılıçdaroğlu'nun adaylık stratejisini, Babacan'ın seçim hamlesini ve ittifakın yol haritasını değerlendirdi.
KARAR Yazarları Ahmet Taşgetiren ve Mehmet Ocaktan KARAR TV'de haftanın gündemini değerlendirdi. Kavala Davasının hukuki bir dava olmaktan ziyade başından itibaren siyasi bir dava gibi ortaya çıktığını belirten Ocaktan, ''Hukuk sisteminin tarafsız ve bağımsız olmadığı konusunda kendi ellerimizle dünyaya bir fotoğraf sunmuş oluyoruz'' dedi. Taşgetiren de ''Cumhurbaşkanı Suudi Arabistan'a giderken AİHM işi bitti, artık mahkumiyet var dedi. Biz bu işi bitirdik psikolojisi ile söylenmiş bir söz. Sanki Cumhurbaşkanının savcısı olduğu bir dava söz konusu'' ifadelerini kullandı.
HUKUK SİSTEMİMİZİN TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ OLMADIĞI FOTOĞRAFINI DÜNYAYA SUNDUK
Kavala Davası'nın hukuki bir dava olmaktan ziyade başından itibaren siyasi bir dava gibi ortaya çıktığının altını çizen Ocaktan, ''Son karar itibariyle de maalesef Türkiye'deki hukuk, adalet sisteminin üzerinde siyasi bir gölgenin var olduğu da bir anlamda netleşmiş oldu. Bu artık simgesel bir dava haline geldi ve gerçekten Türkiye bir hukuk devleti olmaktan çıkmış oldu. Geçmişte Brunson Davası, Deniz Yücel Davası, en son Kaşıkçı Cinayeti Davası'ndaki Türkiye'nin tavrıyla aslında bu ülkenin hukuk sisteminin tarafsız ve bağımsız olmadığı konusunda kendi ellerimizle dünyaya bir fotoğraf sunmuş oluyoruz. Bu fotoğrafta gerçekten vicdanları yaralayan bir fotoğraf oldu'' dedi.
SANKİ CUMHURBAŞKANININ SAVCISI OLDUĞU BİR DAVA SÖZ KONUSU
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Taşgetiren, ''Hakikaten güdülen bir dava, böyle bir hukuk olmaz. Kavala ismine bir dönemdeki politikamızla çeliştiği için takmışsınız, hükümeti devirmek gibi bir suç isnat ediyorsunuz ve mahkum ediyorsunuz. Hakikaten bu boyutu bence tarihe geçecek boyutlarından. Dava Yargıtay'a gidecek Türkiye'deki yargı süreci tamamlandığında yeniden AİHM'e gidecek, zaten Avrupa Konseyi'nde devam eden bir gündem var. Cumhurbaşkanı Suudi Arabistan'a giderken AİHM işi bitti, artık mahkumiyet var dedi. Biz bu işi bitirdik psikolojisi ile söylenmiş bir söz. Sanki Cumhurbaşkanının savcısı olduğu bir dava söz konusu'' dedi. Taşgetiren sözlerine şunları ekledi:
''Kavala olayında AİHM'i devre dışı bırakıyor. Avrupa'yla işleri düzelten bir araç haline gelsin yaklaşımı yok, düşman hukuku deniliyor. Bu bir hukuk değil bu baştan verilen bir kararın hukuk kılıfı içerisinde sürece sokulması hadisesi. AİHM'i tamamen devre dışı bırakmış bir durumda. Ama böyle mi devam edecek, ileriki boyutunda Avrupa Konseyi ile ilişkiler nasıl olacak, AİHM ile ilişkiler nasıl olacak?''
KILIÇDAROĞLU MEYDAN OKUYUCU KONUŞTU
Kılıçdaroğlu'nun son grup konuşmasını değerlendiren Taşgetiren, ''Kılıçdaroğlu bir süredir yumuşak bir dil kullanıyordu, bu defa daha vurgulu, meydan okuyucu, tonu farklı bir konuşma yaptı. Kavgam var vatanı satanlarla, kavgamda benimle beraber olacaklar gelsin, arkamdan beraber olmayacaklar da yolumdan çekilsin dedi. Kılıçdaroğlu kime hitap etti, çekilsin diye kime dedi, parti içinde sanki yoluna engel çıkaranlar varmış da onları uyarıyormuş gibi bir algı ortaya çıktı'' ifadelerini kullandı.
Ocaktan da ''Türkiye'nin değişimi açısından 2023 seçimlerinde eğer bir değişim olacaksa bu ittifak sayesinde olacak. O yüzden keşke bu sol televizyonlardaki yorum yapanlar Türkiye'nin geleceği açısından daha dikkat yorum yapsalar. Ben Sayın Kılıçdaroğlu'nu da doğru anlayabildiklerinden emin değilim'' şeklinde konuştu. Ocaktan sözlerine şunları ekledi:
''Bana göre de adaylık konusunda istekli olduğu kesin, doğal olarak baktığımızda bir parti liderinin cumhurbaşkanı adayı olmayı istemesinden daha doğal bir şey olamaz. Bu tüm liderler için geçerli epey bir süredir verdiği mesajlar, konuşmaların hepsi bunun işaretleri gibi görünüyor. Kılıçdaroğlu'nun daha önceki açıklamalarında biz dostlarımızla birlikte karar vereceğiz söylemleri de var, yine oturup aynı masada karar verilecektir.''
CHP'YE EKLEMLENME GİBİ SÖYLEMLERİ DE BERTARAF EDECEK
Altılı yapı içerisinde seçim kanunu çıktıktan sonra bir hareketlilik, bir tedirginlik olduğunu, bunun altılı yapı içerisine bir tür dinamit koymak gibi bir şeyi ifa ettiğini fakat her halükarda altılı yapı birçok şeyi çözmek durumunda olduğunu belirten Taşgetiren AK Parti'nin muhasebe yapıp yapmadığını da merak ettiğini belirtti.
Taşgetiren şöyle konuştu:
''AK Parti'de hakikaten bir muhasebe yapılmıyor mu? Bir ihtimalden daha söz ediliyor, kaybedeceğini bilirse Tayyip Erdoğan aday olmayacak, Hulusi Akar'ın adı geçiyor. Bu Kavala olayı tüy dikti. Türkiye'deki hukuksuzluklar, bir dönem FETÖ hukuksuzluğu vardı o da AK Parti markası altında yapıldı. Şimdi başka bir şey yürüyor sanki umursanmıyor gibi bir şeyin içine girildi. İktidarın yanlışlarını savunmak adına kendi değerlerimizden vazgeçiyoruz, bir tür gerekçe üretiyoruz. Hukuksuzluğa gerekçe üretiyoruz ve bunu içimize sindiriyoruz. Bu şekilde nereye varmış olacağız unutmayalım ki partiler gelip geçicidir.''
Yapılan bütün açıklamaların Altılı İttifak'ın dışında düşünülmüş açıklamalar olmadığını, altılı yapı altında düşünülen alternatifler olduğunu ve bu konuda tereddüt yaşanmadığının vurgusunu yapan Ocaktan, ''Seçim yasasından sonra Sayın Kılıçdaroğlu da belirtmişti 8 alternatif üzerinde çalışıyoruz demişti. Muhtemelen tüm bunlar konuşulmuş nasıl girilebilir diye. Burada üçlü Deva Partisi, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi birlikte seçime girip barajı aşabilir. belki birtakım CHP'ye eklemlenme gibi söylemleri de bertaraf edecek bir sinerji oluşturabilir. Tüm bunların şu aşamada konuşulduğu formüller var'' dedi.
